§

43 2 27
                                    

Küçük Jin biraz daha parkta vakit geçirmek için annesine eziyet ediyordu. Eğer parkta ise her zaman biraz daha vakit gerekirdi. Annesi gitmeleri gerektiğini söyleyerek sebepler saysa da o hala bir koşuşturmaca içerisindeydi.
Biraz ileride pembe bir yaprağın yavaşça yere düştüğünü gördü. Belki o güzel yaprağı annesine götürürse annesi biraz daha parkta kalmasına izin verirdi.
Hızla yaprağa doğru koştu. Tam yaprağı tuttuğunda elini başka bir el sardı. Karşısında kahverengi saçlı kendi yaşlarında bir çocuk vardı. Karşısındaki çocuk hızlıca özür diledi ama elini bırakamadan ikisi de bir kıkırtı duydu. Biraz ilerde yaşlı bir kadın onlara bakıyordu "Burda kiraz çiçeği sayesinde tanışıp aşık olan çok fazla çift gördüm ama sizin gibi bir çifti ilk kez görüyorum." Çocuklar tam konuşacaktı ki Jin'in annesi geldi ve gitmeleri gerektiğini söyleyerek oğlunu çekiştirmeye başladı.
Jin elini açmadan önce kocaman gülümseyerek karşındaki çocuğa " Sende kalabilir" dedikten sonra elini açarak uzaklaştı.
Jin bir süre sonra o çocuğu ve nineyi unuttu.
Karşındaki çocuk için ise durum çok farklıydı. O gece annesi ile konuşup aşkın ne olduğunu öğrenmiş ve bu onu çok etkilemişti.
O gece çocuk garip bir şey daha yaşamıştı. Annesi ile koltukta uyuya kaldıklarından emindi ama uyandığında yatağındaydı annesi ile konuşmaya gittiğinde babası ile sarılarak uyuduğunu gördü. Gülümseyerek odasına döndükten sonra parka gitmek için hazırlık yapmaya başladı. Ve sonrasında her  gün sarışını görmek o parka gitti.
Annesi bu duruma oldukça şaşırmıştı oğlu pek parka gitmeyi seven bir çocuk değildi. Hatta kendisi zorlamadığı sürece onu parka götüremezdi bile. O parka gitmediği bir gün bilmiyordu kadın 16 yaşında bile orda oturmasa da her gün oraya uğradı.
Çocuk bilmese de Jin oraya son kez gelmişti aslında. Ninesinin çok sevdiği ninesinin cenazesi için parktan döndüğünde ninesini göremeyince krize girdiği için ailesi onu tekrar oraya göndermemişti hiç.
Ancak yıllar sonra bir ergenken gidebilmişti Jin oraya. Ailesi oraya taşınmak zorunda kalmıştı çünkü. O şehre gider gitmez hemen parka gitmek istedi ninesi ile hep gittiği parka. Gerçi son gidişinde annesi ile gitmek zorundaydı ve pek vakit geçirememişti Jin.
Kahverengi saçlı çocuk da parktaydı o gün. Bir bahar günü olduğu için oturmuş kitap okuyordu. Jin etrafta dolaşırken bir kiraz çiçeği yaprağını yavaşça yere düştüğünü gördü. Gülümseyerek onu almak için yürüdü ama çoktan birinin kitabının arasına düştüğünü gördü. Garip bir şekilde kitabın arasında jelatin ile kaplanmış bir yaprak daha vardı. Kitabın sahibi kendi yaşlarında kahverengi saçlı bir çocuktu. Jin'in onu izlediğini fark etmiş olacak ki hafifçe kafasını kaldırdı. Onu fark ettiğinde gözleri dev gibi oldu ve Jin'i şaşırtarak konuştu. "Sen?" "Ben?"

Aslında bunu çok daha önce yazıp bırakmışım bir kaç gün önce kağıtları düzenlerken buldum umarım beğenirsin 😅

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslında bunu çok daha önce yazıp bırakmışım bir kaç gün önce kağıtları düzenlerken buldum umarım beğenirsin 😅

SakuraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin