Sınıfa girdim. Tüm gözler bizdeydi. Herzamanki sırama geçmek için yöneldim ama yürümeye başlamamla durmam bir oldu. Bu da neyin nesiydi? Kalbim bana meydan okuyor gibiydi. Sıramda oturan bu çocuk .? Ah tanrım. Yeni gelmişti. Sınıfımıza yeni gelen bu öğrenci.. Yoksa Biscolata reklamında oynayan erkeklerden biri miydi? Sıramın yanına geldiğimde bana bakmadı bile. Yana kaydı ve oturdum.
Trigonometri dersinden nefret ediyordum. Ama şuanda derdim bu değildi. Yanımda çok yakışıklı bi çocuk oturuyordu ve sanki onu gördüğümden beri kan dolaşımım hızlanmış gibiydi. Tüm gözler onun üzerindeydi ve kalkıp ne bakıyosunuz diye bağırasım geldi. Tabiki yapmadım sakin olun. Ders boyunca tek bir kelime bile etmedi. Ben de konuşmadım. Biz kız milletiyiz olum. İlk adımı sizden bekleriz bi kere..
Zil çaldı. Emery ve Andrea ile birlikte çıktık. Emery herzamanki gibi içinde ne varsa dışarı attı. ''Oha Maria yanındaki çocuk defileden fırlamış gibi. Çok yakışıklıı.'' Hıh. Boş boğaz nolucak.
''İlgilenmiyorum.'' dedim, ses tonumdan yalan söylediğimin belli olmamasını umarak.
''Manyaksın kızım. Bu çocuk okulumuzun yeni popüleri olma yolunda. Kehanetime inan.'' dedi Andrea. Pişkin pişkin sırıtıyordu.
''Kapayın çenenizi umrumda değil diyorumya!'' Sesim ister istemez sert çıkmıştı. Çok mu abartılı oldu acaba diye düşünürken ikisi de kahkahayı koparttılar. Hayır beni niye ciddiye almıyosunuz anlamıyorum ki.
Zil çaldı. Tekrar eski yerime oturdum. Adını bilmediğim bu yakışıklı çocuk neredeydi? Etrafıma baktım. Diğer gruptan bi sıraya geçmişti. Sinir oldum. Hayır kendini ne zannediyosun sen? Manyak. Şizo. Sakin olmaya çalıştım ve önüme baktım. Şimdi ona baktığımı görürse havalnır felan mazallah.
Parmaklarımı sıraya sırayla vurarak Anatomi hocamın gelceği anı bekledim. 2 dk.. 4 dk.. 7 dk.. Grup başkanı sınıfa girdi ve ders boş dedi. Yeah kamonnn. Ders boş. Böyle dersin gözünü seviyim. Hemen çıktım ve kafeteryaya gittim. Poğaça aldım ve bi masaya oturdum. Tıkınırken bi baktım o ismini bilmediğim çocuk. Karşımdaki masaya beni tınlamadan geçti. Oturdu ve kulaklığını, mp3 çalarını çıkardı. Kendine bi meyve suyu istedi.
Meyve suyunu yudumlayarak müzik dinliyordu. Yanına gitmek istedim. Sonra kendi kendime ''Otur oturduğun yerde Maria. Manyak mısın kızım?'' dedim.
Nezaman gitceksin de ben de hayvan gibi tıkınmaya devam edicem? Git artık yaa istenilmiyosun burda.
Kendimi toparladım. Çaktırmadan mesaj çekiyomuş gibi yaparak telefonumun ekranından kendime baktım. Bakmaz olsaydım. Bu ne yaa. Annemle babam beni evlatlık mı aldı acaba. Bi kere annemle babam aşırı soluk tenliler. Bense koyu tenliyim. Yüzleri çok güzel ve dişleri. Ama bende bunlardan eser yok. Neden onlara benzemiyorum?
Kalktım. Yanına gittim. Yanında olduğum halde beni hala umursamıyordu. Dinlediği müziğin sözlerini mırıldanıyordu.
''Ama galibaa(...) Bütün bu olanlara dayanamam ama hazırım.''
''Boş mu?'' duymaz olması ihtimaline dayanarak da olsa ona dokundum. Sesim titremişti.
''Evet?'' İlk defa bana bakmıştı. Kalbim çarpmaya başladı. Ne söylediğimi duymamış gibi görünüyordu. Soru soran gözlerle bana baktı.
''Boş mu?'' Evet? Evet? İnsan bi efendim derdi. Odun.
''Evet dediğimi sanıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam.'' Ooh bu da sana kapak olsun kızım. Çocuk evet derken boş demek istiyormuş. Soru soran gözlerle bakmasının nedeni de neden geldiğimi sormaktı sanırım.
''Tanışma fırsatımız olmadı. Adım Maria.'' Elimi uzattım.
''Kevin.'' gülmüyordu. Elini uzattı. Eli elime değdiği an bayılıyorum sandım..
Sanırım konudan çok uzaklaştım ama olayları birbirine bağlamak zorundayım. Takipte kalın sizi seviyorum :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampirlikle İmtihan
VampirosMaria sessiz ve sakin bir kız. Anne ve babası da tıpkı onun gibidir fakat onların gerçek yüzünü Maria da dahil kimse bilmiyor. Onlar dünyanın en tehlikeli iki vampiri. Maria bazı anormallikleri farketse de annesi ve babasının vampir olabileceği düşü...