UZAYDAYIM

61 0 0
                                    


Evet... Tanrım sanırım uzaydayım. Sadece yıldızları görebiliyorum ve güneşin o tatlı sıcaklığını hissediyorum. Nefes almıyorum, sanki zaten ihtiyacım yokmuş gibi oksijene. Ayaklarım yerden kesiliyor ve ben uçuyorum...

Dudaklarımı açmış, salyamı paylaşıyorum karşımdaki uzaylıyla. Gözlerimi bir anlığına açıyorum ama o açmamış. Sanki beni gerçekten hissedip düşüncelerimi okuyor. Ben alt dudağını emiyorum, o üste geçiyor, ben üstü emiyorum o alta geçiyor. Sonra dudaklarımın ikisini de ağzının içine alıyor. Vahşi ve özgür inceliği biraz olsun zarafet katmış yüzüne. Sonra acı vermeyecek şekilde ısırıyor beni... Öpüşmek için eğitilmiş olmalı bu uzaylı ırkı...

Kendimi alı koyamamaktan korkup aniden geri çekiliyorum. Dudaklarım hala onun salyası yüzünden nemli. Sonra gözlerimin içine bakıyor ve ''Hiç bir anlığına da olsa dalgaların seni boğmasına izin verdin mi? Benim dünyamı anlamak  istediğin zaman bunu yap.'' diyor. Sonra ikimiz de çıplak vücudumuzla kendimizi denizin tuzlu sularına bırakıyoruz. Üstümüzden geçen büyük dalgalara rağmen bana sarılmaya devam ediyor. Bedenini bedenime sımsıkı sarıyor. Sonra gözlerimi açıyorum, soluğunu kulağımda hissediyorum. Nefesini içime çekiyorum yavaş yavaş. Tütsüden daha hoş olan kokusunu sindiriyorum iyice.

''Peki ya sen'' diyorum, ''herkesin anlamasını ister misin dünyanı?''

''Gözlerime bakıyor, aynı yıldızın tozları olduğumuzun farkında sanki. Bakıyor ve kulağıma şu iki kelimeyi fısıldıyor ''sen seviyorum''

Sonra yine dudaklarını dudaklarımın üstüne yerleştiriyor. Yavaş yavaş aralıyorum ve yine yıldızların içinde buluyorum kendimi. Geri çekiliyorum saniyeler geçince, nedense inanmışım yanımda kalacağına yaşadığımız sonsuzluk içinde. Saniyeler dakikalara, dakikalar saatlere ve saatler günlere dönüşüyor. Öğreniyorum ki dönmeliymiş kendi gezegenine. Satürn mü yoksa Mars mı diye sormama izin vermeden Samanayolu'nun derinliklerinde diyor. Son kez öpemeden gidiyor uzay gemisiyle uzaklara. Bir daha ne bir haber alıyorum ne de sarılabiliyorum ona. Ama hala nemli dudaklarım, sanki hiç kurumayacakmışçasına...

SARHOŞUM DELİ GİBİWhere stories live. Discover now