Yeni Hayat | Esila & Kuzey

Bölüm 6

Multimedia: Rüya

[Flahback]

Kuzey'in odasından ağlayarak aşağı inerken bir an Kuzey'in odasından gelen sesle duraksadım.

"Gerizekalı! Tam bir gerizekalısın sen! Al işte bok ettim iki senelik ilişkimi iki saniye bitirdim! Ah be Rüya herşey senin yüzünden!" anlamadım Rüya mı dedi o? Hani şu geçen sene sırf sevgilisi istiyor diye Belkçika'ya giden Kuzey'in kardeşi olan Rüya?! Kendimi toparlayıp merdivenlerden tekrar Kuzey'in odasına doğru çıktım. Odanın kapısına geldiğimde durdum ve odadan çıkmadan önce onu bıraktığım yerde bu sefer çökmüş ve başını elleri arasına almış ağlayan Kuzey'e baktım. Bir süre sonra izlendiğini anlamış olacak ki ağlamaktan kızarmış olan gözleriyle bana doğru baktı ve kekeleyerek konuştu.

"Se-sen gitmemiş miydin?" yavaşça ona doğru ilerledim ve onun yanına çöktüm.

"Hayır. Yani merdivenlerden inerken dediklerini duyunca geri döndüm. Kuzey... Rüya'ya ne oldu?" dediğim anda bana sıkıca sarıldı ve ağlamaya başladı. Ardından hıçkırıkları arasından konuştu.

"Rüya... Esila o... O çok kötü durumda. Ne olduğunu anlatamam... Çünkü sana dahi olsa kimseye söylemem için yemin ettirdi. Çünkü ilk sana geleceğimi adının Rüya olduğu kadar iyi biliyordu." sonra kafasını omzumdan çekip gözlerimin içine bakarak konuşmaya devam etti.

"Bu yüzden anla beni ama söz döndüğümde anlatıcam herşeyi o zamana kadar benle iken nasıl gülüyorsan öyle gül. Asla seni terk etmişim gibi hissetme. Asla benden nefret etme. Asla beni bir başkasıyla hayal etme. Çünkü eğer bunları düşünürsen beni öldürürsün. Ve en önemlisi..." dedi ve duraksayıp devam etti.

"Bu kalbin sadece sana ait olduğunu unutma Esila. Ve lütfen ben gittiğimde bir başkasına aşık olursan onu benden çok sevme, sakın!" dedi sitem ederek.

"Bak Esila, durum çok ciddi olmasa bunu asla yapmazdım ama çok ciddi. Yalvarıyorum benden başka birini benden çok sevme. Kimseyi sevme demiyorum sev..." duraksadı ve biraz tebessüm edip,

"Yani sevmesen daha iyi olur ama..." dedi biraz dalgaya alıp tahminimce ortamdaki harareti biraz söndürmek amacıyla sonra devam etti.

"Eğer ki seversen benden çok sevme çünkü buna dayanamam. Lütfen beni kalbinden atma, bana kapama o güzel kalbini." dedi ve elini elmacık kemiklerime doğru yerleştirip bu sefer fısıldadı,

"Esila ben sana köpek gibi aşığım." dedi ve dudaklarıma uzanıp bir uzun bir öpücük bıraktı. Ardından kafamı alnına yasladı. Bir süre öyle gözleri kapalı bir şekilde dururken ben daha bunu sindirememişken birden boynuma sarılıp kokumu içine çekmeye başladı ve gene fısıldadı.

"Bu koku olmadan nasıl yaşayacağım ben be kızım!" diyerek sitem etti.

"Kuzey." diye fısıldadım. Kafasını kaldırıp gözlerime baktı. Ne söyleyeceğimi merak ettiği gözlerinden belli oluyordu.

"Seni bekliyeceğim. Ayrıca senden asla nefret etmeyeceğim, seni asla başkasıyla hayal etmeyeceğim, asla beni terk etmişsin gibi hissetmeyeceğim çünkü bunlar asıl beni öldürür." uzun uzun gözlerime baktı ve yeniden sarıldı.

"Bu gece burada kalsana. Yengenden ben izin alırım. Bu gece sana sarılarak uyumaya ihtiyacım var."

"Ama Ku-" diye itiraz edicekken sözümü kesip,

"Lütfen, bence sadece benim değil ikimizinde buna ihtiyacı var." dedi ve yüzüme gelen bir tutam saçı kulağımın arkasında sabitleyip alnıma bir öpücük bıraktı. Bende ardından,