İnsana vicdanını sorgulatacak derecede sessizliğe bürünen karanlık bu gece bir farklıydı sanki .Öyle ki ay bile çekinmişti bu gecenin karanlığından . Ya da Cenk ' e öyle geliyordu . Karanlığı oldu olası sevmedi . Ama bununla beraber karanlığın rahatlatıcı bir yanı olduğunu da bilmiyor değildi . Kişisel bir terapi gibi . Kendisinin bir terapiye ihtiyacı olduğunu düşünmüyordu tabi.Şuan tek düşündüğü evde buzdolabında bulunan beyaz şaraptı . Bir an düşündü . Şarap'ta bir terapi sayılmaz mıydı ? Ruhunu yumuşatıyor , hatalarından arınmış gibi hissettirdiği kadar insanı hafifletiyordu . Kafası derin düşüncelere dalıp gitti . Bu ay işlerin yoğun olmasından ötürü sürekli mesaiye kalmaktan artık bezmişti . Kendine zaman ayıramaz olmuştu . Bir an şu an içinde bulunduğu işyerini unuttu . Kendini sorguladı ; hayatını , hangi amaç uğruna yaşadığını ... Bir sonuç elde edemedi . Belki de gerçekten bir terapiye ihtiyacı vardı . Ama o daha çok para tuzağı olduğuna inanırdı böyle şeylerin ve ona göre saçmalıktı . İnsan her şeyi kafasında bitirebilmeliydi . Bugün işe gelirken geç kalma korkusu ile evden acele çıktığı için yanlış aldığı ve kıyafeti ile son derece uyumsuz olan mavi kol saatine baktı . Saat gece yarısına geliyordu . İşinin sonuna gelmiş sayılırdı , kendini bütün potansiyelini bu gün için son defa kullanmaya zorlayarak bilgisayardaki evrakları tamamlamaya koyuldu . Sonunda işi bittiğinde hızlıca kalktı , etrafı acele bir şekilde toparladı ve odasını kilitleyerek işyerinden ayrılırken kapıdaki bekçiye selam vererek geçmeyi de ihmal etmedi . Eve geldiğinde Seçil'in uyumuş olmasını dileyerek içeriye girdi . Salonun ışığı açıktı ama etrafta ses yoktu . Karısı uyumuştu . Buzdolabına gitti ve şarabı çıkardı . Biraz bekledi , sonra da içmeden geri buzdolabına şişeyi iade etti ve uyumaya koyuldu ...
YOU ARE READING
Vicdan
General FictionKırılmış kalpler , tehlikeli suskunluklar , burkuk yürekler ve telafisi olmayan hatalar ... İşleri yoluna koymak adına verilen uğraşlar , bu amaçla var olan umutlar tıpkı güneşin batması gibi silinip gitti gönüllerden . Ancak şafak kaçınılmazdı...