"Bazı anlar vardır zaman dışarda ,dünya dışarda. Sanki kendimizi dünyaya kapatmışız gibi. Sanki bütün kötü anılarım silinmiş sadece sen varmışsın gibi.."
"Bir gün sana doğru yola çıktım hava karlıymış , buzluymuş. Yürümeye başladım. Sadece gelip san...
Ölümün varlığını en iyi bilen insandır fakat ölüm hiç gelmeyecekmiş gibi yaşayan da insandır. Farahın da hiç aklına gelmemişti ölümün bu kadar yakınına geleceği. Arabanın çarpmasıyla savrulan Farah yere düştüğünde Hazer çoktan yanına varmıştı. Başını dizlerinin üstüne almış , alnından akan kanı durdurmaya çalışıyordu. Hazerin bağırmasına önce korumalar daha sonrada Şaadoğlu ailesi sokağa çıkmıştı. Sadece dakikalar içinde ambulans gelmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Farahı sedyeyle ambulansa taşıyan görevliler ambulansa kimseyi almadılar. Hazer kendi arabasıyla ambulansı takip etti. Avluda oturan Farahın annesi Esma Hanım kalbine giren sancıyla yerinden kalktı. Odasına çıkmak üzereyken çalan kapıyla geri döndü. Karşısında dünürlerini görünce şaşırdı.
-Hayırdır Zümrüt Hanım
-Esma Hanım içeri geç otur şöyle, sana diyeceklerimiz vardır.
Esma Hanım duyduğuyla yere yığıldı. Fırat ve Zoloy Ağada olanları öğrenince soluğu hastanede aldılar. Zoloy Ağa pişmandı. Aylardır kızının yüzüne bakmadığı için pişmandı, bir daha bakamayacağı düşüncesi kalbini sıkıştırdı. Ameliyathanenin kapısına geldiklerinde Hazer duvarın dibine çökmüş bekliyordu. Hazer ayağa kalktı Fıratın ona bağıracağını , onu suçlayacaklarını düşünmüştü ama yanıldı şuan ne Fıratın ne de Zoloy Ağanın tek derdi Farahın sağ salim bu hastaneden çıkmasaydı. Fırat Hazerin yanına gidip aceleyle konuştu;
-Durumu nasıl Hazer söyle
-İç kanaması varmış acil ameliyata aldılar.
-Nasıl yani kötü mü durumu
-Bilmiyorum Fırat bekleyeceğiz
Hazer sıkıntıyla ellerini saçlarından geçirdi. Farahı kaybetme düşüncesi nefesini kesiyordu. Eğer Faraha bir şey olursa Eyşanı ölmekten beter edecekti. Eyşan bu hikayede ki en suçsuz kişiye zarar vermişti. Herkes ameliyatın bitmesini beklerken saatler su misali akıyordu.
2 saat..4 saat...7 saat..
7.saatin sonunda doktorlar ameliyathaneden çıktılar. Doktor Selim önce başında ki boneyi çıkardı karşısında Urfanın iki güçlü ailesi vardı.
-Doktor Bey karım nasıl
Hazer yerinde duramıyordu. Farahtan gelecek iyi bir habere muhtaçtı.
-Öncelikle ameliyat şuan için bitti.
-Nasıl şuan için
-Farah Hanımın iç kanaması vardı kanamayı durduk iç kanamaya sebebiyet veren dalağı aldık ancak vücudu 2. bir ameliyatı kaldırabilecek durumda olmadığı için kaburgalardaki kırıklara müdahale edemiyoruz bu gece müşade altında izleyeceğiz eğer değerleri istediğimiz seviyeye gelirse yarın tekrar ameliyata alacağız.
