GS-3

0 0 0
                                    

Müdür boğazını temizledi ve bize iki masa uzakta durdu.

"Güzel çocuklarım nasılsınız?" Sanırım kafasını değiştirdi.

Hepbir ağızdan,"İyiyiz hocam."dedik.

Kel kafasını salladı ve konuşmaya devam etti.

"Biliyorsunuz okulumuz spor faaliyetleri ile ünlü okullardan bir tanesi. Sesi güzel olan yada müzik ile uğraşan hiç öğrencimiz yok. Ama son zamanlarda birden ünlenen ve kendilerini Gizli Sesler olarak tanıtan bir tanesi kız,diğeri erkek olan öğrencilerimiz var. O öğrencilerimiz bugün içinde benim yanıma gelmez ise kimlikleri ortaya çıktığında okuldan kayıtları silinecek ve velileri ile görülüşülecektir." Konuşmasını bitirdi ve yüzümüze bakmadan ilerledi.

Deran'a baktığımda sanki bizden bahsetmiyormuş gibi etrafına bakınıyordu. Bende ona uydum ve etrafımdaki kalabalık ile konuşmaya başladım.

Okul başkanı Selen müdürün geçtiği yere geçti ve konuşmaya başladı.

"Gizli Sesler şu an aramızda. Bunu biliyorum. Ve üzülmenizi istemiyorum. Sesi çok güzel olan ama müdür yüzünden yarışmalara katılamayan arkadaşlarımız vardı. Biz Gizli Seslerin arkasındayız. Sonuna kadar. Bunun için ne yapılması gerekirse de yapacağıma söz veriyorum. Bana yardım edecek misiniz?" Son kısma doğru coşkuyla bağırmıştı.

En arka masalardan bir çocuk ayağa kalktı. "Arkandayım."

Önce herkes düşündü sonra yavaş yavaş ayağa kalktılar ve hep bir ağızdan,"Arkandayız."diye bağırışları ile okulu inlettiler.

Sınıflara giderken herkes bir ritim oluşturmuştu "Gizli Sesler,"diye bağırıyorlardı.

Bizim bu kadar çok sevenimiz olduğunu gerçekten bilmiyordum. Bu beni çok şaşırtmıştı.Sınıfa girdiğimizde hala bağırıyorlardı. Ara ara biz de eşlik ediyorduk.Bu gerçekten çok eğlenceli idi.

Arkamızda böyle güzel insanlar varsa biz herşeyi başarırdık.

...

Çıkışta Uzay'ın çalıştığı kafeye geçtik. Bugün yayınımız yoktu rahattık.

Uzay bizim çocukluk arkadaşımızdı. Maddi durumları iyiydi ama o çalışmak istiyordu. Ailesi de ona karşı çıkmadığı için gönül rahatlığı ile çalışıyordu.

Kafenin kapısından gireceğimiz sırada Sara kafeden koştura koştura çıktı. Deran'a baktım ama kafasını olumsuz anlamda salladı ve kafeye yürüdü.Arkasından kafeye girdim ve kenarda bir masaya oturduk. Güney siparişlerimizi alıp arka tarafa geçti.

Uzay siparişlerimizi ve kendini masaya bıraktı.

Meyve suyumdan bir yudum alıp Uzay'a baktım. "Nasıl gidiyor?"

"Aynı."

"Şehir değiştirmeyi düşünüyorum." İçtiğim meyve suyu boğazımdan aşağıya inmedi ve öksürmeye başladım. Deran sırtıma hafifçe vurdu.

"Ne demek şehir değiştirmeyi düşünüyorum ya." Benden çıktığına inanmadığım bir ses ile.

"Bu şehir benim için çok fazla eski anı barındırıyor."

"Seni bu durumda en iyi biz anlarız ama bunu yapmak zorunda değilsin, bak bize hala buradayız,pes etmedik yorulsak bile beraber olduk. Şimdi sen bizi arkanda bırakmayı göze alıyor musun?" Deran'ın bu konuşması beni gerçekten duygulandırmıştı. Dediklerinde haklıydı.

"Ara ara gelirim yanınıza,siz gelirsiniz,buluşuruz yine olmaz mı?"

"Aramız açılacak biliyorum. Bu olacak. Sen kendine yeni arkadaşlar bulacaksın,biz senin yokluğuna alışmaya çalışacağız. Birbirimizi özlediğimiz ama belli etmemek için çabaladığımızdan dolayı arayamayacağız. 16 yıllık kardeşliğimiz belki de hiç yokmuş gibi olucak. Eğer sen de gidersen biz buna dayanamayız."

"Derin kapa çeneni!" Masadan bana bağırarak kalktı.

"Yalan mı bunlar, söyle yalan mı?" Bende arkasından ayağa kalktım ve bağırmaya başladım.

"Ben söyleyeyim,yalan değil. Unutacaksın,unutacağız,unutulacaksın,unutulacağız. Ne sen ne biz unutulmayı haketmiyoruz. Hani bu şehir senin için çok fazla eski anı taşıyormuş ya. Bizim için taşımıyor mu sanıyorsun? Evet içimizde dolmayan bir boşluk var. Bizi düşünmüyorsan 4 yılını düşün. Onu ardında bırakabilecek misin?" Hızlı konuştuğum ve sinirlendiğim için hızlı hızlı nefes alıyordum. Dolmuştum ve taşma zamanım gelmişti.

O an bu andı işte...

Uzay dediklerimi sindirmeye çalışır gibi kollarını masaya koydu,başını ellerinin arasına aldı ve bir müddet öyle oturdu. O kafasını kaldırana kadar ne Deran ne ben konuşmadık.

Kızarmış gözleriyle kafasını kaldırdı ve bize baktı. Zaten koyu olan gözleri kızardığı için şimdi siyah gibi duruyordu. İçim gitti..

Bir şey demedim. Sustum. Konuşmak için Deran ağzını açtı,sonra geri kapattı. Şu halimize diyecek bir şey yoktu. Kimse bir şey diyemezdi.

"Evet,tamam,haklısınız. Ama haklı olmanız gerçeği değiştirmiyor. Derin sen anla beni. En yakın arkadaşındı,sen yıkıldın,peki ben hayatımı birleştirmek istediğim kişinin artık olmadığını bile bile nasıl yaşayayım? Aylardır gözüme uyku girmiyor. Rüyalarıma giriyor sürekli. Uyumak,Nesli'siz nefes almak,onsuz yaşamak bana haram." dedi ve önlüğünü masaya çarpıp gitti.

Arkasından sadece bakakaldık.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gizli SeslerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin