Amusement Park

39 3 0
                                    

''Ben de Cerina''dedi ve kıkırdadı.

Hepimiz lunapark için Andrew'in arabasına binmiştik.Arabası ise siyah BMW'ydi.Clary And'in yanına binmişti.Kapıyı kapatamadığından ben yardım ettim.Gözleri gözlerimle kısa bir süre için buluştuğunda gülümsüyordu ama kahverengi gözlerinde buruk bir acı yatıyordu.Nedenini anlayabiliyordum Cerina bana farklı türden bakıyordu.Belki öyle değildi,ben öyle hissediyordum.Ben arka koltuğa geçtiğimde Marry ikimizin arasına oturmuştu sanırım o da farklı bir şeyler hissetmişti.Andrew arabayı çalıştırdğında derin düşüncelerimde boğulurken aniden irkildim.

Yolda pek fazla muhabbetimiz yoktu aynadan Clary'e baktığımda gözlerinde hem mutluluk hem de üzüntü vardı.Mutluluğun sırrı dün geceydi diye düşünürken dün gece ile ilgili kareler aklımdan hızlıca geçiverdi.Tanrım oldukça güzeldi.Ortalığı Andrew'in boğuk sesi bozdu.

''Eee Cerina buraları özlemiş misin?'' diye sordu.

''Ahh tabikide Clary'i çok özledim''dedi.Clary'e baktığımda sevimli gülümsemesini yüzüne yerleştirmişti.

''Ah canım benim ben de seni çok özledim''dedi.

İkisi birden kıkırdadı zamanın nasıl geçtiğini anlamadan lunaparka gelmiştik.Oldukça kalabalıktı.Hız trenine bakıp birden içimdeki o dürtüyü atamadan,

''Hız trenine binmeye ne dersiniz?''diye ortaya soru atıvermiştim.

Hepside kafalarını salladılar ama Andrew hariç.

''Daha gece bizim''dedi Andrew.Merdivenlerden aşağı indiğimizde bissürü heyecan için yapılmış oyuncaklar vardı.Sağımızda korkunç derecede görünen korku tüneli bulunmaktaydı kızlar bunu gördüğünde gerçekten korktuklarını belli ediyorlardı ama bense bunlardan hiç etkilenmezdim.Hız treni gerçekten ilgi çekici görünüyordu,dönme dolap ise güzel ışıklarla süslenmişti.Genelde sevgililer biniyodu bunu görünce And gözleri birden parladı ve,

''Hayatım binelim buna''dedi.

''Olur aşkım''dedi Clary.Neden bana söylemiyordu da başkasına söylüyordu bu kelimeleri tekrar Andrew'i kıskandığımı düşündüm.Önceleri And'e haksızlık yaptığımı düşünürken şimdi bu düşünceler aklıma bile gelmiyordu.Gelmemesi daha iyiydi zaten aklımdan boğazımı yakan bissürü düşünce varken bir de bu düşünceyle hiç uğraşamazdım.

Andrew biletleri almaya gitmişti bizde oratada öyle bekliyorduk,etrafıma bakınırken Clary ile gözlerimiz bir noktada buluştu.Gözlerine bakmak bile baştan çıkarıyordu.Bakışmamızı Cerina'nın sesi bozdu.

''Ee Lou! sevgilin var mı?''dedi, ne cevap vereceğimi bilemedim.Gönül ister ki ''EVET VAR KIZ KARDEŞİN İLE BİRLİKTEYİM''demek isterdim ama malesef bunları düşünürken her zaman kurtarıcı meleğim olan Marry,

''Evet onun tek sevgilisi benim''dedi ve kıkırdadı,Clary de öyle ama Cerina hala benden cevap bekler gibi zümrüt yeşili gözlerini üzerimden ayırmıyordu.

''Ahh Cerina sevgilim yok''dedim ve bu cevaba sevinmiş olmalı yeşil gözleri birden parladı bunu gören Clary kızardığını hissettim ve bu duygu aslında kötü gibi gözüksede beni kıskanması gerçekten güzel bir olaydı.Andrew yanımıza gelerek,

''İlk olarak korku tüneline bineceğiz''korku tünelinin yanına gittiğimizde ben ve Marry burun kıvırarak binmeyeceğimizi ifade ettim.Zaten koltuklar üç kişilikti ayrı kalınma olmayacaktı.Onlar tura başladığın da Marry benim yanıma gelerek,

''Lou! Cerina'nın bakışlarını farkettin mi?''diye sordu.

''Yoo''diye bilmezlikten gelmiştim.

''Seni fazlasıyla iyi tanıyorum Lou eminim ki sende hissettin farklı bakıyor ve olaylar geliştiğinde nasıl olacak bilemiyorum ayağını denk alsan iyi olur''dedi Marry.

''Ben de bilemiyorum Marry''dedim

''Her zaman yanında olacağım''dedi.

''Her zaman seni dertlerimle boğacağım''dedim ve ikimzde kıkırdadık,Marry bana iyi geliyordu.Zaten en önemliside kötü gününde seni yalnız bırakmayan,onların kelimesiyle gülen birini bulmak zordu ama ben zoru başarmıştım.Diğerleri turdan çıktığında And ile Clary el ele tutuşarak geliyordu alışamıyordum,seviyordum ve oldukça çok.Zümrüt yeişil gözlerde korku yatıyordu.

''Hey çoçuklar abartmayın bu kadar korkunç olmaz''dedim.

''Lou ger-rçekten ko-o-rkunçtu''kekeleyerek konuşmuştu And.

''Ahaha gerçekten çok komik görünüyorsunuz''dedim.

''Hadi hız trenine''dedim ve hep birlikte hız trenine doğru adım atmaya başladık çok yüksekteydi ve hızı,adrenalini seviyordum Marry ile birbirimize bakarak gülüştük.

''Lou biliyorsun ki ..''dedi And.

''Tamam tamam''dedim korkuyordu hız treninden,hız yapmaktan korkuyordu başını kaldırdığında bile mavi gözlerde korkunun bekledğini görebilmek fazla zor değildi.Biletleri verdik ve yerlerimize geçtik.Benim yanıma Clary oturmuştu elini tutmak istedim ama kaçırdı.Bana burada olmaz bakışını attı.Ah şu kahverengi gözler beni bitiriyordu onun yanında kendimi güvende ve hiç olmadığım kadar mutlu hissediyordum.Tren hareket etmeye başlamıştı içimi aniden bir heyecan kaplamıştı.Biraz daha hızlandığında Clary hemen elimi tuttu ve bu benim çok hoşuma gitti.Tren daha fazla hızlandı ve ters dönmeye başladı.Herkez bağırıyordu bende adrenalinden kaynaklanan bir çığlık attım ve gerçekten çok hoştu.Tren durduğunda kızlar gerçekten kötü görünüyordu ben ve Marry hariç.Clary elimi hala tutuyordu And'in yanına gittğimizde bıraktı.

''Eee nasıldı?''diye sordu And.

''Çoook hızlı ve baş döndürücüydü''dedi Cerina.

''Şimdi hangisine binelim?''dedi Marry.

''Dönme dolaba''dedi And ve Clary'e bakış attı.

Biletleri verdğimizde Marry tuvalete gideceğini söyleyerek bizden ayrıldı. Çiftler için özel yapılmıştı ve oldukça yüksekti.

Clary ile And birlikte bindi bende Cerina ile birlikte binmek zorunda kaldım.Dönmeye başlamıştı ve diğer çiftlere göz attım öpüşüyorlardı gözüm Clary'e takıldı And de onu öpüyordu ve basıncın yüzüme çıktığını hissettim bunu belli etmemeliydim.Kahverengi gözler ile benim olan yeşil gözler buluştuğunda onun gözlerindeki çaresizliği hissedebiliyordum aynı zamandada benim kıskandığımı görmek ona zevk veriyordu.Cerine elimi tuttu ve birden irkildim.Başını omzuma koydu.

''Lou gerçekten çok iyi birisin''dedi.

''Sende öyle Cerina''dedim.Tur bittiğinde bu olaydan çok etkilenmiştim ve diğerlerine eve gitmek istedğimi belirttim.Marry de yanımıza gelerek siyah BMW'nin güzelliğiyle yola çıktık.Kafamda çok düşünce vardı.Benim hissetmem gereken vanilya kokusunu başkası çekiyodu.Bunu beni iyice kızdırıyordu.Yol boyunca arda gözüm Cerina'ya kayıyordu ve zümrüt yeşili gözleri ben baktığımda zümrüte ışık tutulurmuşcasına parlıyordu.İlk olarak Clary'nin evine gittik.

''And bizi bırakmana gerek yok zaten evimiz yakın bu gece Marry'de bizde kalcak''dedim.Hepimiz arabadan indiğinde,

''Gelin çocuklar bir şeyler içelim''dedi Cerina.

''Ahh başka zaman Cerina,hepinize bu gece çok teşekkür ederim''dedim.Onlar da kıkrdadı.Cerina yanıma gelerek ellrimi tuttu.Ahh Tanrım napıyordu bu kız? Kafasını kaldırarak zümrüt gözlerine bakmamla beni öpmesi bir oldu.İnanmıyordum nasıl yapmıştı bunu.

''Bende teşekkür ederim Lou!''dedi Cerina.Şok olmuştum kıpırdayamıyordum gözlerim kahverengi gözlerle buluştuğunda gözlerinin dolduğunu hissettim.Benimkilerde dolmuştu.Hemen burdan gitmeliydim.And ile Cerina mutlu gözüküyordu.Şaşırmış olan Marry yanıma geldi kolumdan tutarak beni sürükledi.Ayaklarım yüyürümüyordu sanki.

Aklımda tek kalan şey ağlamaklı olan gözlerdi.

BİRAZ GEÇ YAZDIM AMA TELAFİ EDECEĞİM.YORUM VE VOTE'LARSANIZ SEVİNİRİM.. 

:) :) :)

You Are My Weaknes And StrenghtsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin