fan letter ; taekook (gxg) ✅

dört

şey, bu bölüm final

+

"Siz ikiniz kavga mı ettiniz?" diye sordu menajer.

Taehyo ve Jookook utançla bakışlarını başka yöne çevirdiler. Az önce yaşadıkları şeyle şu an duydukları şey oldukça ters düşüyordu.

"Kesinlikle ettiler," diye onayladı Namjoo, menajeri. "Odalarını bile değiştirdiler unni."

"Size söylüyorum!" diye sesini yükseltti menajer. "Hayranlar ikinizin arasında kötü bir şey yaşandığının farkında, hemen kendinize çekidüzen verin ve eski odalarınıza geri dönün. Ben değiştirmedikçe kimse yer değiştirmeyecek! Anlaşıldı mı?" Taehyo Jookook'a kısa bir bakış attı. "Anlaşıldı mı dedim!"

"Evet," diye mırıldandılar ve menajer gittikten sonra başta Yoonji olmak üzere herkes eşyasını almak için yeni odalarına gittiler ve taşıma işlemi bittikten sonra eski odalarına geri döndüler.

Taehyo en sonunda yalnız kaldıklarında tam ağzını konuşmak için açacaktı ki odaya Jine girdi.

"Kızlar, aranızdaki problem neyse çözebiliriz. Bize anlatmamız gerek ki bir çözüm yolu bulabilelim." Taehyo gözlerini devirirken Jookook bakışlarını halıdan çekmiyordu. "Birkaç günde ne değişebilir?" Jine şüpheyle ikisinin arasında gidip gelirken odaya Hosoo girdi.

"O ikisi hala küs mü?" Hosoo, Jine'ye soru yönelttiğinde Taehyo, Jookook'a bir bakış attı. Kendisine bakmasını istiyordu. "Hadi, öpüşün barışın."

İkisi de kızarmaya başlarken Jine, "Siz ikiniz bir şey yaptınız, değil mi?" diye sordu.

"Yapmadık, unni!" Jookook'un kalbi içini saran korkuyla tekledi. "Yemin ederim, ben yapmadım."

"Yah! Az önce dudakların hiçte öyle demiyordu ama!" Taehyo sinirle kaşlarını çattığında Hosoo küfretti.

"O ne demek?"

"B-bir şey demek değil." Jookook gözlerinin dolduğunu hissetti. "Taehyo, onları odadan çıkar."

Taehyo gülümseyerek iki büyüğünü zorla odadan çıkardıktan sonra yatağına yöneldi ve yastığının altındaki o mektubu alarak Jookook'un yanına oturdu.

"Konuşalım mı?"

"Ne konuşacağız?"

"Yapma Jookook," diye diretti Taehyo. "Bak ben hislerimden eminim, tamam mı? Az önce beni öptüğünde her şey yerine oturdu." Jookook heyecanla arkadaşına döndüğünde Taehyo gülümsedi. "Sen de emin misin?"

Jookook başını salladı. "Evet," dedi kararlı sesiyle. "Eminim."

"Harika o zaman!" dedi Taehyo ayağa kalkarken. "Sana 121 numaralı ojemi getireceğim, beğenmiştin değil mi?"

Jookook gözlerini kırpıştırdı. Ne yani bu konu hakkında konuşmaları gerekmez miydi? "Taehyo unni," diye seslendi ojeyi arayan büyüğüne.

"Hımm?"

"Konuşmayacak mıydık?"

Taehyo ojeyi bulduğunda zaferle yatağa geri oturdu. "Neyi?"

Jookook anlamıyordu. Az önce konuşmak isteyen o değil miydi? "Öpüştüğümüzde ne hissettiğini söyle," dedi çekingenlikle.

"Onu mu merak ettin?" Jookook'un elini bacağına yerleştirirken bir yandan da özenle ojeyi sürmeye çalışıyordu.

"Evet," diye yanıtladı Jookook. Çok heyecanlı ve sabırsızdı. Taehyo'nun neden ona birkaç gün garip davrandığını o öpücükten sonra anlamıştı.