Gözlerimi yavaşca araladım, etrafa göz gezdirdim. Gördüklerime inanamayınca hızlıca yatakta oturur pozisyona geldim ve gözlerimi kocaman açtım.
Odamda değildim. Yatağın karşısındaki ikili kırmızı koltukta Ateş yatıyordu.
"Ateşş!" diyerek çığlık attım.
Ateş koltuktan düştü ve gözlerini ovuşturdu.
"böyle mi teşekkür ediyorsun?"
"neden odamda değilim? Kollarım!"
Koluma baktım ve akşam Justin'in tuttu yerlerin mosmor olduğunu gördüm.
"Ada iyi misin"
"Hayır. Kollarım...çok acıyo"
"Hadi revire gidelim"
Yavaşça yataktan kalktım. Ateşle birlikte revire gittik ve revirde kollarıma merhem sürdükten sonra çıkabileceğimi söylediler. Revirden dönüşde Ateş beni odama kadar bıraktı.
"Her şey için çok teşekkür ederim" dedim.
Ateş de önemli değil der gibi baktı.Burada herkesin kapısı odaların sahiplerinin parmak iziyle açıldığı için kapı kulbunun üstüne parmağımı yerleştirdim ve tam kapı açılırken yan odadan biri çıktı
"Ateş, senin burda ne işin var!" dedi.
Odama girmeden önce yan odadan çıkan kişiye baktım.
"Ada? Sen yan odada mı kalıyorsun? Peki Ateş neden burda?"
Konuşan kişi Noraydı. Onu görünce gülümsedim.
"Kollarına ne oldu! Biri bana burda olanları anlatabilir mi acaba?"
Ateşle birlikte Nora'nın odasına girdik ve olanların hepsini anlattık. "Vay alçaklar! Ben şimdi onlara gösteririm." Nora ayağa kalktı ve odadan hızlıca çıktı.
"Nora neye gidiyorsun? Dur bekle!" dedim koridordan koşan Nora'ya.
Nora'nın peşinden Ateşle birlikte koşmaya başladık. Bir alt kata indikten sonra Nora iki kişinin kapısını çaldı.
Birkaç dakika sonra iki kapı da aynı anda açıldı. Bunlar Justin ve Drakedi. Ben sinirlenip orayı terk edecekken Ateş kolumdan tuttu.
"Lütfen Ada dur. Gitme!" dedi Ateş.
Ateşe o akşam o kadar çok güvenmiştim ki onu kıramadım.
Justin önce Noraya ve sonra kızgın bir şekilde bana baktı. Tam kapıyı kapatıcakken "Âdi pislik, işte anca böyle korkak gibi kaçarsın!" dedim.
Justin kapıyı hıncıyla açtı ve kapı duvara çarptı sonra da yanıma geldi.
"Akşam yediğin dayak yetmedi galiba!" dedi Justin.
Kollarıma baktı ve devam etti "senin kollarına n'oldu?"
Justin'in gözlerine baktım ve gerçekten merak ettiğini anladım.
"Senin eserin. Beğendin mi!" dedim hıncımla.
Justin gözlerime şaşırarak baktı. Uzun uzun bakıştık. Gözleri o kadar güzeldi ki derinlerinde kaybolmuştum ve o derinliklerden hiç çıkmak istemedim.
"Özür dilerim" dedi Justin ve elimi tuttu.
"Çabuk çek ellerini!" dedi Ateş onu iterek
Ateşin bileğinden tutup "hadi gidelim" dedim.
Ateşle tam gidicekken "o*ospu" diye bağırdı Justin.
Ateş yumruğunu sıktı, arkasını döndü ve elinde yaptığı ateş topunu Justine fırlatıcakken Ateşin omzunu tuttum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğanın Kızı
FantasíaDoğduğumdan beri ait olmam gereken hayatıma 15 yaşımda kavuştum. Kim babasını özlediğinde gidip bir ağaca sarılır ki? Ben. Çünkü benim gücümün kaynağı doğaydı ve babamdan kalan tek mirastı. Ben herkes gibi değildim. Ben özeldim. Ben Doğanın Kızı'yd...