Sabahın ilk ışıklarıyla yatağımdan kalkıp yüzümü yıkayınca üstümü değiştirip alt kata kahvaltı için indim aile üyelerini selamlayarak sofraya oturdum. Bugün diğer günlerden biraz daha şık giyinmiştin bu da babamın dikkatini çekti ve sordu:
-Ne için bu hazırlık Selim.
Ben de karşılık olarak cevap verdim:
-Bir arkadaşımla buluşacağım, özel bir arkadaşla.
Babam:
-İyi bakalım iyi eğlenceler o zaman.
Diyerek kahvaltıya devam etti. Kısa bir süre sonra sofradan kalktım ceketimi giydim ve dışarı çıktım. Karlı ve soğuk bir kış günüydü. Sıcak bir mekanda buluşma ayarlamıştım. Ayarladığım mekan ikimiz için de yürüme mesafesindeydi o yüzden yürüyerek gittim. Gittiğimde ece beni kafenin içinde bekliyormuş. Biraz hızlı adımlarla yanına gittim selamlaştım ve karşısına oturdum. Ece çok samimi bir kızdı onu diğer kızlardan ayıran mutlaka bir şey vardı onunla sohbet ettikçe ondaki mahsumiyeti ondaki içtenliği daha fazla hissediyordum. Ama bir o kadar da sanki içinde bir sıkıntı varmış da dışına belli etmiyormuş gibi bir şey vardı bunu sezmek zor değildi ama onu bir türlü anlatmıyordu. Sohbetimize devam ettik kahvelerimizi içtik ve en son hesabı ödediğimde eceyle birlikte evinin önüne kadar gittik. Ayrılmak istemiyordum ama yukarda babası mı bilmem birisi bakıyordu çekindim ve "görüşürüz" diyerek evime döndüm. Bir takım düşüncelere kapılarak yola devam ettim. Eve vardığımda ellerim sanki donmuşcasına soğuktu. Çok üşüyordum, direkt ısıtıcıya gittim elimi ısıttım ve odama çıktım. Odamda bulduğum bir şeyi incelerken bir mesaj geldi. Mesajda oldukça korkutucu şeyler yazıyordu...
