çocukken babası olmayan çocuklara çok üzülürdüm . ilk okuldayken dahi bir kaç babası hayatta olmayan veya bazı sorunlardan dolayı annesi babası boşanmış arkadaşlarım vardı . her baba kelimesi geçtiğinde aniden onlara dönme onların yanında olduğumu hissettirme içgüdüsüyle onalara sarılmak isterdim . baba bana bir masal anlat ismindeki şarkıyı her dinlediğimde onlar için üzülrdüm . ama bir şeyin acısını onu yaşamadan o duyguyu tatmadan tam olarak anlayamıyormuşsunuz. bunu anladığımda 15 yaşındaydım. keşke hiç anlamasaydım bu acıyı hiç tatmasaydım . keşke ben o çocuklara üzüldüğüm kadar küçük naif olabilseydi acım nefretim
. beynimin içindeki fırtınalar gemileri batırdi . kalbim paramparça oldu . her birleştirmeye çalştırdığmda hep üst üste dizerek oynadığım legolarım gibi sağa sola devrildi.
peki bana ne oldu babam mı ölmüştü
keşke ölseydi...onu sevmediğimden ölseydi demiyorum. en azından beni sevdiğini bilecektim veya öylrymiş gibi davranacaktım. kalbim bu kadar acımıycaktı , her gece boğazım düğümlenerek sessizce ağlamaya çalşmayacaktım. sinir krizleri geçirip saçlarımı yolmıycaktım . façalar çekmiycektim. o ölseydi ..
veya ben ölseydim.içimdekileri dökecek kimsem olmadığından bu hikayemi yazmaya başladım. başlamaya çalışıyorum.
babamla aramızda kaç kilometre var ?? bana o kadar büyük sayıları saymayı öğretir misin ?