Medya; Ada
Tuna;
Yüzündeki tebessüm. Ada'nın bizim sınıfa geldiğine inanamıyorum. Hele de benim yanıma oturuşu. Okulun en güzel kızlarından Ada. Herkesin gözü onun üzerinde. Dönemin başında gelmişti bizim okula. Ilk bizim evin orda ki bankta görmüştüm onu. Öyle perişan bir halde tek başınaydı. Yanına sokulup;
-Merhaba
-Kimsin
-Ben Tuna. Bu mahallede oturuyorum. Sen Hafise Hanım'ın evine yeni taşınan kadının kızı değil misin?
-Evet
-Peki. Neden ağlıyorsun?
-Kimi ilgilendirir?
-Peki. Kızmana gerek yok. Sadece bu halde ne yaptığını öğrenmek istemiştim.
-Kusura bakma. Moralim bozuk. Geç oldu. Eve gitmem gerek. Görüşürüz.
Birden koşarak uzaklaşmaya başladı.
Arkasından bağırdım.
-Hey! Adını söylemeyecek misin?
Bir an arkasını döndü.
-Ada. Benim adım Ada.
"Ada" ha ne güzel ismi varmış. Bir anda Ada'nın sesi beni düşüncelerimden sıyrılttı.
-Tuna. Akşam parti varmış. Geliyorsun değil mi sen?
-Kimin? Ne partisi?
-Selim'in doğum günü partisi.
-Doğru ya. Ben onu unutmuştum. Bana eşlik edecek bir güzel de benimle gelirse neden olmasın.
Bunları birazda korkarak söylemiştim ya geri çevirirse! Gözlerinin içine bakarak;
-Ne dersin?
-Böyle centilmen bir beyefendinin teklifini geri çevirmek olmaz. Yanılmıyorum değil mi?
Hafifçe tebessüm ettim. Bu sırada zil çaldı.
-Hadi bakalım Ada hanım. Evden aldık,eve teslim. Hadi kalk gidiyoruz.
Caddeye geldiğimiz de Ada'yı indirdim. Tam gidecekken arkasını döndü.
-Şey, akşam kaç gibi alırsın beni?
-Ne zaman istersen.
-Peki ben seni 20.00 gibi ararım. Gelirsin. Olur mu?
-Tabi. Ne zaman istersen kapının önündeyim.
Aniden eğildi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.
-Teşekkür ederim. Herşey için..
Bir anda dilimin tutuldugunu hissettim.
-Ö ö önemli değil.
Eve girdiğini görmemle birlikte bende kendi evime döndüm. Akşama hazırlanmalıydım..
Eve girip bir duş aldım. Evde hizmetçilerden başka kimse yoktu. Babam işinden başını kaldırıp bizimle hiç ilgilenmez. Annem ise tam bir kumar manyağı. Yine arkadaşlarının yanındadır. Ben ise serserinin teki. Tabi Ada'yı görene kadar öyleydim. Onu öyle merak ediyorum ki. Neden ağlıyor? Saklamaya çalıştığı birşeyler var. Ne ile ilgili olabilir ki? Belki de sevgilisinden kopup gelmiştir buralara.. Of bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum. Neyse ya daha parti var. Hazırlanmam gerek. 20 dakika içinde hazırdım. Telefon çalmaya başladı.
Arayan;Güzelim
Güzelim arıyordu.
-Alo
-Ben 10 dakikaya hazırım. Hazırlandıysan beni alabilir misin?
-Tabi. Hemen geliyorum.
Babamın son model arabasına binerek; Ada'nın evinin önünde durdum. Zaten aynı semtteydik. Evlerimiz yakındı. Pencereye baktığımda annesinin bakışlarını gördüm. Bu kadın neden böyleydi? Çok kötü bakıyordu. Neyse. Ah! Işte geliyor. Ne kadar güzel olmuş. Siyah omzu açık elbisesi.. Kusursuz bacakları.. Bu elbise biraz kısa mı sanki. Neyse; yine erkeklerle uğraşmak zorunda kalıcaz.
-Selam
-Selam güzelim.
Ada da arabaya bindikten sonra yol almaya başladık. Ani bir hareketle "Ada" dedim.
-Efendim Tuna? Birşey mi oldu?
-Sen neden bana hiçbirşey anlatmıyorsun? Ben arkadaşımı daha yakından tanımak istiyorum.
Bu sözü söylerken sanki içime birsey oturdu. Arkadaş ha sımsıkı sarılmak istediğim kisiye arkadaş demek.
-Sor,anlatayım Tuna.
-Neden buraya geldiniz? Baban nerede? O gün orada neden ağlıyordun?
Birden bana baktı. İçinin acıdığını hissettim. Ben neden soruyorsam? Mal Tuna. O sırada Selimgilin evin önüne geldik.Ada sessizce;
-Geldik Tuna. Sonra konuşalım mı bunları?
-Tamam. Olur.
Ada hemen inerek eve doğru ilerlemeye başladı. Bende arabayı kitleyip arkasından yürümeye başladım. Içeri girdiğimde herkesin geldiğini gördüm. Selim'in yanına gidip doğum gününü kutladıktan sonra Adayla birlikte koltuğa oturduk. Ben hala demin yaptığım şeyin etkisindeydim. Ada'nın yüzüne bakamıyordum. Pastalar kesildi. Hediyeler dağıtıldı. O sırada Selim konuşmaya başladı.
-Arkadaşlar doğum günümde beni yalnız bırakmadığınız için hepinize çok teşekkür ederim. Şimdi sıra günün çiftini seçmeye geldi. Benim aklımda bir isim var. Siz ne dersiniz? Bu ismi dans etmeleri için sahneye davet ediyorum.
Aniden tüm gözler bizim üzerimize çevrildi. Ada'ya elimi uzattım. Ve dans etmeye başladık. Çiftler dans etmeye başladılar. Ben hala Ada'nın yüzüne bakamıyordum. Başımı kaldırdığımda Ada'nın da bana baktığını gördüm.
-Birşey mi oldu?
-Hayır
-Neden bana böyle bakıyorsun?
-Ben,ben bilmiyorum. Kendime hakim olamıyorum sadece. Belki de...
-Belki de.. Belki de bana aşıksın ha ne dersin?
Yüzüme inen tokadın etkisiyle bir an sendeledim. Ada çantasını almış gidiyordu. Peşinden gitmek istedim ama yapamadım. Bütün gözlerin üstüme çevrilmesi ile birlikte bende çıktım. Telefonumun çalmasıyla telefona baktım.
Arayan;Sibel
-Alo
-Nerlerdesin? Hiç gorünmüyorsun. Özletme kendini. Gel birgün yanımıza.
-Sen neredesin?
-Bardayım.
-Konum at. Hemen geliyorum.
Telefonu kapatmamla Sibel'in yanına doğru yol almaya başladım. Sibel benim eski kız arkadaşım. Çok dobra bir kızdır. Hiç yerinde durmaz. Benimde bugün kafa dağıtmaya ihtiyacım var. Neden böyle yaptı? O da beni seviyor. Bunu görüyorum. Neyse geldim bara. Arabadan inmemle Sibel'in boynuma atlaması bir oldu.
-Ne de özlemişim seni. Nerelerdesin?
-Geldim işte. Hadi içeri girelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuza Yolculuk
Teen FictionSeninle kurduğumuz hayaller var, benim yazmak istediklerim senin de duymak, okumak istediklerin var. Korkularımız var birde, mesela hayal kurmaktan korkardık ama kendimizi alamazdık işte... Bir bakmışsın bahçesinde salıncak olan bir evimiz ya da bin...