Birden telefonumun çalmasıyla yerimden sıçradım. Uykulu halimden olsa gerek açamadığım gözlerimle telefonumu arıyordum. Arama kapanmadan aldım ve cevap verdim.
"Isak nerede kaldın?! Öğle arasındayız ve hala gelmedin. Üstelik bugün geleceğim diye söz vermiştin bana."
"Uyuya kalmışım Jonas. Gece pek uyuyamadım da."
"Tamam sorun değil. Biraz daha uyu saat 7 gibi sana geleceğim."
"Neden??"
"Akşam gitmem gereken bir parti var ve sende benimle geleceksin."
"Jonas! Partileri sevmediğimi biliyorsun neden hala bu kadar ısrarcısın?"
"Çünkü arkadaş edinmene yardımcı olmaya çalışıyorum."
"Sen varsın ya?"
"Sorun da o işte. Sadece ben varım başka kimseyle konuşmuyorsun. Kendini soyutlamanı bırakmanı istiyorum, iyiliğin için."
"Peeeki, geleceğim. Akşam görüşürüz."
"Görüşürüz!" Dedi ve kapattım.
Partilerden gerçekten nefret ediyordum ama Jonas'ı anlayabiliyordum. Benim için endişeleniyordu ve haklıydı da. Ondan başka kimseyle konuşmaz, iletişime geçmezdim. Nedenini bende bilmiyordum ama kimseye yaklaşmak istemiyordum açıkçası.
Kafamı tekrar yastığa gömdüm ama bir kere uyanınca mümkün değil bir daha uyuyamazdım. Bu yüzden 5 dakika sonra yataktan çıkıp banyoya yöneldim. Hızlıca bir duş alıp çıktım ve sonra kahvaltımı ettim. Kahvaltı da denemez gerçi öğlen oldu saat ama her neyse.
Televizyon falan derken saat 6 olmuştu. Dolabın karşısına geçtim ve ne giysem diye düşünmeye başladım. Pek de düşünecek bir şeyim yoktu aslında. Her zaman ki gibi siyah bi kot ve sıradan bir tişörtü üzerime geçirdim.
Banyoya gidip saçlarıma şekil vermeye çalıştım ama her zaman ki gibi asla bir şekle girmiyorlardı. Bende şapkamı aldım ve kafama geçirdim.
Zilin çalmaya başlamasıyla Jonas'ın geldiğini anladım. Bekletmeden kapıyı açtım. Yanında Mahdi ve Magnus'u da getirmişti. Az çok sohbet etsekte benim değil Jonas'ın arkadaşlarıydılar tabii ki. Eğlenceli ve sıcakkanlı olsalarda kendimi yakın hissedememiştim hiç bir zaman.
"Bizimle partiye geldiğine inanamıyorum Isak!" Dedi Magnus ve elini omzuma vurdu hafifçe. Bende ona gülümseyerek karşılık verdim.
"Hazırsan gidelim mi Isak?" Dedi Jonas.
"Olur." Dedim ve kapıyı kapatıp çıktım.
🌸
Partiye geleli 2-3 saat olmuştu ve çok sıkılmıştım. Jonas ve diğerleri dans ediyorlardı diğer herkes gibi. Salak gibi oturup içen bir tek ben vardım sanırım.
Etrafıma bakarken bi çocukla göz göze geldim. Israrla gözlerimin içine bakıyordu bende dayanamayıp tek kaşımı kaldırdım ne bakıyorsun der gibisinden. Omuz silkti ve elindeki bira şişesini ağzına götürdü. Anlam verememiştim.
Hafiften midem bulanmaya başladığında hızlı hızlı tuvalete gittim. Tam olarak midemde bulanmıyordu ama garip ve kötü hissediyordum. Kendime gelebilmek için iki üç defa soğuk su çarptım yüzüme. Ardından dirseklerimi mermere dayayıp başımı ellerimin arasına aldım. Başım inanılmaz derece ağrıyor ve dönüyordu.