Alarmımın sesiyle uyandım. Gözlerimi açmak istiyordum ama şapşal güneş ışıkları bana engel oluyordu . Bir gün odamın camını siyaha boyamayı düşünüyorum. Yumuşacık ve rahat yatağımdan her ne kadar zorda olsa kalktım. Duvarımda asılı olan Justn posterini gördüğümde duraksadım. Yüzümde bi tebessüm oluşmuştu . '' Günaydın '' dedim gülümseyerek .
Herzamanki gibi bi cevap gelmemişti . Bu Justin gerçekten bi odun. Ayağı kalktım ve posterimi öptüm . Sonra banyoya geçtim ve elimi yüzümü yıkayıp dişimi fırçaladım. Ve dolabmın karşısına yerleştim . Buraya daha yeni taşnmıştık ve benim okuldaki ilk günümdü . Bu yüzden çok güzel olmalıydım. Belki boylieberlar falan vardır . Tabiki vardır o kadar erkeğin içinde bi tane boylieber olmazmı canım . Özenle kendime bir kombin yaptım ( multimediada var ) . Belki diğer kızlara göre çok sade olabilir . Ama napayım benim tarzım bu. Kıyafetleri hemen üzerime geçirdim.
Saçımıda açık bıraktım. Kıvırcıklaştırıp birer tutam arkadan tutturdum. Çantamıda hazırlayıp aşağı indim . Peter ve Cristan herzamanki gibi video oyunu oynuyorlardı . Annem kahvaltı hazırlıyordu. Babam ise nerde olduğunu bilmiyorum. '' Günaydın şapşallar '' diyerek Peter ve Cristanın saçlarını karıştırdım . '' Çek o ellerini Tiffany '' dedi Cristan . '' Haklısın . Ellerim kirlenebilir '' diyip dil çıkarttım . Oda aynını yapıp dil çıkartmasıyla annemin bize seslenmesi bir oldu .
Yemeğin hazır olduğunu anladığımızda hepimiz sofraya geçtik . Babamda yukarıdan indi ve bize katıldı . Annem yemeklerimizi dağıttığında çocuklar hemen şükayetlere başlamıştı . Neymiş o çok tuzluymuş bu çok tatlıymış . Bunları bulamayanlarda var . Evet doğru tahmin ettiniz Türklükle bir bağım var. Zaten 10 yaşımda İrlandaya 12 yaşımdada Türkiyeye taşındık.
Babamın şirketi yüzünden birçok ülke değiştirdin ve en sonunda buraya yani New York'a taşındık. '' Hayırdır Tiffany bugün ayrı bi özen göstermişsin '' dedi Peter. '' Evet okulun ilk günü diye '' dedim ve kahvaltımdan bir çatal aldım. '' Kesin bir boylieber vardır şimdi '' diyerek benim taklidimi yaptı . '' Kapa çeneni '' dedim ve kafasına bir tane geçirdim . '' Ben çıkıyorum çocuklar '' dedi babam ve evden çıktı. '' Bende artık kalkayım '' dedim ve bende kalktım . Ayakkabılarımı giyerken annem bana harçlık verdi . Çıkmadan önce annemi öptüm . '' Görüşürüz annecim ''dedim . '' Seni seviyoum '' dedi annem . '' Bende . Hey görüşürüz şapşallar '' diye Cristan ve Petere bağırdım.
Okul uzak olmadığı için okula yürüyerek gidiyordum. Okulun kapısından içeri girdiğimde duraksadım. Derin bir nefes alıp verdim. Burası mükemmel bir yere benziyordu. En azından Türkiyedeki okullar gibi değildi . Düşünmeyi bırakıp okulun içine girdim . Müdür Bayan Walkler hemen yanıma geldi . Yanında biri daha vardı . Çok yakışıklı birine benziyordu . '' Merhaba sen Tiffany olmalısın '' dedi . Bense gülümseyerek kafamla onayladım.'' Buda Joe senin rehberin olacak '' diyip yanındaki çocuğu gösterdi ve gitti . '' Merhaba ben Joe senin adında Tiffany biliyorum söylemene gerek yok '' dediğinde kahkaha atmadan edemedim. '' Nereleri gezmek istersin '' diye sordu . '' Sanırım heryeri '' dediğimde kıkırdadı .
'' Pekala ama ilk önce dolabını göstermeme ne dersin '' dedi . '' Sanırım bu işime yarayabilir '' dediğimde beraber güldük ve dolabıma doğru ilerledik. Durduğumuzda geldiğimizi anladım . Bana dolabımı gösterdi ve anahtarımı verdi . '' Senin dolabın bu '' dedi . 3-4 çocuk geldi vZ7'ya hadi dostum gelsene '' dediler . Joe '' Olmaz işim var '' diye onları geri çevirdi .
'' Ne o ? Şimdide turist rehberimi oldun '' deyip güldüler . Joe bana tedirgince baktı. Bense gülümseyerek '' Hadi git '' dedim. '' Ama sen --'' dediğinde lafını kestim . '' Ben başımın çaresine bakarım '' diye sorduğumda hala bana bakıyordu .'' Ne bakıyosun git hadi '' diye gülerek ittirdim . '' Çok sağol Tiffany sana bi kahve sözüm var '' dediğinde kıkırdadım.
'' Sözünü tutmayan adam değil '' dediğimde bana anlamsızca baktı. '' Şey 4 sene Türkiyede yaşadımda kusura bakma '' dedim . Beni kafasıyla onaylayım diğer şapşallara katıldı . Odamı açtım ve içine eşyalarımı yerleştiriyordum . '' Merhaba yeni kız '' diye bir ses duydum. Dolabımı kapattığımda yanımda bir kız belirmişti.'' Ben Maria '' deyip elini uzattı.'' Bende tiffany '' deyip elini sıktım.
Eğlenceli bir kıza benziyordu . '' Ee sana okulu ben gezdirebilirim anlaşılan bir rehberin yok '' diye sordu . '' Çok isterim '' dedim gülümseyerek . O sırada bi kzı koşarak Marianın yanına geldi . '' M-Maria ne ol-du biliyor-musun '' diye konuşmaya çalıştı. Nefes nefese kalmıştı . Maria ne söylemesini bekliyordu. Kız bunu anlamış olacakki Mariaya '' Bradley ile göz göze geldik '' dedi . Marianın ağzı 'o' şeklini almıştı . '' Şu popüler yakışıklı olan Bradleymi ? '' diye sordu şaşkınca .Kız kafasıyla onayladı. Beraber çığlık atıp zıplamaya başladılar .
'' Hey ne oluyor '' diyerek onları durdurdum. Dolabıma yaslanıp '' Bir erkekle göz göze geldin diyemi bu kadar mutlusun ? Alt tarafı bir çocuk '' dedim . İkiside bana şaşkınca baktılar . '' Bunu nasıl söylersin ? O alt tarafı bir çocuk değil. O Bradley '' diye bağırdı. Onlara göz devirdim. Sahi ne özelliği varmış bu çocuğun. '' Bak iste geliyor '' diyip koridoru izlemeye başladı kız . Bende merakımdan izlemeye başladım . Tüm kızlar ağızlarının suları akmış bir şekilde bekliyorlardı . Bazıları makyajını tazeliyordu . Ve sonunda geldiğinde dona kaldım.
Aman tanrım bu çocuk çok yakışıklı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Believe In My Dreams
FanfictionBi insan en uzak durmayı istediği birine aşık olabilirmi ?? Hayatını adadığı kişiye hakaret eden birine , gurur duyduğu belieberlığından dolayı ona ezik diyen birine dostlarına bile vermediği değeri verebilirmi ? Popüler , yakışıklı , tüm kızların a...