Yürüyorum..
Uzun upuzun bir yolda..
Uzun upuzun saatlerce..
Bir yanımda hırçın bir deniz.
Diğer yanımda kızgın alevler.
Sıcak diye düşünüyorum
Çok sıcak..
Tıpkı annelerin kalbi gibi
Kutupların soğuğu kadar sıcak..
Arkamdan sessiz bir cığlık geliyor..
Ve uyanıyorum..
Soğuk kapalı bir oda..
Ve yine yalnız bir kalple..
Bir yanımda kitaplarım..
Diğer yanımda şiirlerimle..
Eskimiş bir paltoyla dışarı çıkıyorum..
Aylardan Ağustos..
Donuyorum..
Annem geliyor aklıma..
Eğer bir kalp yalnızsa benim minik yavrum yazın ortasında üşür ama yanında dostları varsa kış olsada üşümez. O sıcak herkese yeter diyor.
Ben yalnız mıyım anne?
Senin minik yavrun yalnız mı?
Ağlıyorum..
Ağlıyorum..
Anne nerdesin?
Sen bana yalan söylemezsin..
Ama neden dostum yok.. Sen olur dedin seni herkes sever dedin. İşin sırrı onları sevmek dedin.. Ben sevdim hemde öyle çok sevdim ki..
Ahh annem sen olsaydın.. Sen onlara ders verirdin dimi anne.. Beni üzenlere kızardın.. Ama yoook sen kızamazsın ki.. Kızmak sana yakışmaz.. Hem sen üzme kendini benim için kıyamam sana. Bak öğreniyorum. Onlar olmadan yaşamayı öğreniyorum. Bekle annem benim. Az kaldı yakında yanındayım. Burdaki insanlarida kendi insanlıklarına bırakıp gelcem. Bekle beni anne. Bekle.. Koşuyorum. Koşuyorum. Ve bu sefer uyanmıyorum uykumdan.. Uyanmak istemiyorum. Annemin o sıcacık elini tutuyorum ve mutlu oluyorum. Hayatımda ilk defa...