Sorumluluklarım ile ilk tanıştığımda dokuz yaşımdaydım, o zamanlar arkadaşlarım hayat bilgisi kitaplarını okurken ben hayatın gerçekci yönlerinin bir kıyısında uçuruma sürüklenmekteydim.Geleceğimi yönlendirmek için basit karikatürlü ders kitapları yerine Python ve Java kodlamaları içeren kitaplar okuyordum. Sınıfta başarılıydım ve evimde hediye edilmiş bir papağan besliyordum.
Mütedeyyin biri olarak ahlak ve edep çerçevesinde yaşamını sürdürmeyi daha çocukluktan alışkanlık edinmiş. Bu nedenler ileride içine kapanık ve çekingen birisi olarak başarılı bir okul dönemi sürdürmüştür.Okul hayatına geç adım atan ve yaşıtlarından geride eğitim alırken yaşıtlarından küçük yeni arkadaşlar edinmek durumunda kalmıştı, oysaki o bunu umursamıyordu. Vatandaşlık kimliğini 8 yaşında alan ve buna neden olan ailesinin resmi kayıtlarca bir aile cüzdanının olmayışıdır. Azad ulusal çocuk bayramlarına katılan mavi üniformalı çoçukları büyük bir keyif ile kendisinide aralarında arzu eder. Kendisine kimlik verilebilmesi için farklı alternatifler arıyan ebeveynleri nihayet bir aile dostunun kabul etmesi ile Azad'ı aile dostlarının üzerine kayıt ettirmeye karar verir.
Okul hayatının ikinci ayında Antalya'dan, akrabalarınında bulunduğu, Adana'ya geçici olarak ziyarete giderler. Okulların yeni açılmış olması ve eğitiminin daha başlarında , birinci sınıfta, olması nedeniyle şehire de adepte olmakta zorlanmıştır.Adana'da iki ay daha eğitim aldıktan sonra tekrar Antalya'daki okuluna geri dönmüştür.
Bunlara rağmen eğitimden geri kalmamış ve okul arkadaşlarını evine davet etmeye başlamıştı. Azad dördüncü sınıfa geldiğinde ise duygusal reaksiyonlara kapılmaya başlamış ve sınıf arkadaşı olan Fatma'ya gönlünü kaptırmıştır fakat duygularını açık bir şekilde belli edememektedir.
Eğitim hayatının başarılı kısmıda fatmadan tamamen uzaklaşıncaya kadar düşüşe ğeçiyordu. 4'üncü sınıfın ilk yarısının sonlarına doğru duyguları dahada kabarmış ve artık onu daha fazla heycanlandıran ve dünyanın merkeziymişcesine kapıldığı bir aşk serüvenindeydi. 4'üncü sınıfın birinci dönemi bitmiş ve heycanın yerini iki haftalık bir özlem almıştı. Oysa Azad bu duygular ile ilk defa karşılaşıyor ve ne yapacağını bilemiyordu. Bulunduğu semtin sokaklarında gezerken gözü onu arıyor gibiydi, gördüğü dükkanlardaki hediyelik eşyalar ilgisini çekiyor ve düşüncelere dalıyordu.
Gün gelmiş okullar açılmıştı, okul arkadaşlarının bir çoğu aynı zamanda mahalle arkadaşı ,bir çoğu da köy okulu olmasının nedeni ile köylerden servisler ile gelmekteydi. Azad için ise arkadaşlarının yanısıra Fatma'yı görmekte sabırsızdı fakat birşeyi bilmiyordu ki Fatma bir hafta daha okula gelmiyecekti.Diğer arkadaşları ile geçirdiği haftada duygularını yakın arkadaşlarına dillendirmiş ve biraz daha özgüven kazanmıştı. Şimdi tek yapması gereken bunu açıkca dile getirmekti. Yalnız fatmaya karşı ne duygular beslerse beslesin çekingenliği onu hep yalnış adımlar atmaya zorlucakti ve de zorluyorduda. Okulun üçüncü ve dördüncü haftası Fatma'yı koruma kalkanlarının arasına almıştı ve artık ona karşı yapılan şakaları ve hareketleri yadırgar hale gelmişti. aynı sınıfta bulunan Mahsum ve Serkan'ında bildigi bu duygu artık dışa aktarma zamanı gelmişti.
Azad, Fatma'ya olan duygularını nasıl dillendireceğini düşünürken Mahsum mektup yazmasını önerir. İşin kötüye dönüşü tamda buradan başlıyor, kağıda yazılmış bir çıkma teklifi reddedilmesi kolay ve karşının bunu okurken neler hissetigini asla anlıyamayacağı bir adımdı .Yalnıştı ve de yalnış devam etti, Mahsum ve Azad yanlarına Serkan'ıda alarak bir mektup yazarlar ve bunu tenefüste Fatma'nın kalemliğine sıkıştırması için Serkan'a verirler. Serkan'ın mektubu bırakmasıyla artık Azad'ın duyguları heyecan ve karamsarlıkla pekişmeye başlamıştı.
Zil çalmış ve tenefüs bitmişti. Herkes derste yerini almış ve çantalarından ders araçlarını çıkarırken Fatma mektubu fark etti, açtı ve göz ucuyla bakıp tekrar katlayıp defterin arasına bıraktı. Daha sonraki tenefüste alAzad ve arkadaşları sınıftan çıkmış ve neredeyse sınıfta kimse kalmamıştı. Kapı aralığından baktıklarında ise Fatma'nın mektubun tamamını okuduğunu görmekteydiler. Artık mektubun tamamen okunduğundan emindiler ve okul bahçesine gidip bir ağacın gölgesinde oturdular. Tenefüs bitip ders zili çaldı ve tekrar derse girdiler ama Fatma'dan herhangi bir tepki yoktu. Kendi aralarında fısıldaşarak konuşuyorlar ve devamlı olarak fatmayı kontrol ediyorlardı. Ders biti bu sefer dışarı çıkmak yerine sınıf içinde beklemeye başladılar ve 3 arkadaşta birbirlerinden ayrı yerlerde oturuyorlardı. Çok geçmeden Fatma'nın tepkiside gelmeye başlamıştı sonuç kaçınılmazdı. "Reddedilmişti", tüm hayatı tepe takla olmuştu.Heyecanlanan, özlem duyan, gözlemleyen, hayranlık duyan duygular birden bire tepe takla olmuştu.
Artık azad için zaman tersten akıyor, sevdiği herşeye ara veriyor ve iyice içine kapanıyordu . Kazanmış olduğu bir nebzelik özgüvenide daha dip noktalara gerilemişti. Çevresindeki arkadaşları ve insanlarıda yavaş yavaş kaybediyor bir kaç arkadaşı ile yetinir hale gelmişti .Artık hayatı standartlaşmış ve dersleride zayıflamıştır .Altıncı sınıfa geçtiğinde sınıf ortamıda değişmiş ve arkadaş ortamını iyice kaybetmiş ,derslerinde daha da gerilemiş ve daha ilerisine giderek derslerede katılım sağlamamaya başlamıştı. Sekizinci sınıfa geçtiğinde ise kendini yavaş yavaş toparlıyordu bunun sebebi artık lise öğrencisi adayıydı ve çok sevdiği mesleğini yapmak istiyor, kendine yeni bir umud ışığı buluyordu. Sevdiği mesleğini icra etmesi için şehir değiştirmek zorundaydı . Ailesininde tekrardan Adana'ya taşınma kararları tamda yerinde bir fırsattı . Aksi takdirde çok sevdiği mesleğininde gözleri önünde yok oluşuna tanıklık edecekti.
Orta okul biter tatil girer ve taşınma sürecini gerçekleştirirler.
Artık Hayata Tutunmanın Vaktidir
BÖLÜM SONU...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hüzünlü Güzel; KASIMPATI
RomanceKimi zaman cenaze çiçeği olmuş, kimi zaman ölümsüz aşkı anlatmış, kimi zaman platonik sevdaların kahramanı olmuş ama o büyülü güzelliğinin ardında her zaman bir hüzün taşımış, gizliden gizliye bir acı çektiği hüzünlü yapraklarından belliymiş. ...