Medya temsilidir. ❤Bölüm şarkısı: Guys My Age- Hey Violet
"Bakıyorum da birileri yine fazla meraklı."
Odadan içeriye girdiğimi gören Gloria olduğu yerde kaldı. Bakışları ifadesizdi.
"Defalarca o bilgisyarı karıştırmaman gerektiğini söylemiştim. Şimdi de bana geri vermen gerektiğini söylüyorum."
Gloria'ya derin bir nefes aldı ve masadan güç alarak ayağa kalktı. Omuzlarından dökülen bukleli uzun saçları sürekli yüzünü kapatıyordu. Bunu umursamayarak bana döndü.
"Seni korumaya çalıştığımı defalarca söyledim, Lilium. Sen atlatmış olabilirsin ama ben atlatamadım. O korku her zaman içimde olacak."
Bilgisayarı kapatıp bana doğru uzattı. Ardından gülümsedi. Fazla içten ve sıcak bir gülümsemeydi. Bir anlığına titreyen bedenim uzatılan bilgisayarı güç bela alabilmişti.
"Maillerimi kontrol etmeyi bırakmalısın. Anlıyor musun? Gloria peşimde seri bir katil yok."
Köşelerine tutunduğu masanın uçlarına tutunmayı bıraktı ve elinin birini ahşap masanın üzerine koydu. O günkü gibi eli aynı masanın üzerindeydi.
Bana gizli numaradan mesajlar atan birinin olduğunu söylersem kızacağını, şu an ki bakışlarından açık ve net bir şekilde görebiliyordum. Bu sebeple bilgisayarı sıkı bir şekilde kavradım ve adımlarımı odama doğru sürükledim. Başıma bıçak gibi saplanan ağrıya engel olabilmek için şakaklarımı ovaladım.
Üst kata hızlı adımlarla çıkıp odamın kapısını ardımdan sessizce kapattım. Kapının arkasına yaslanırken bedenim yavaş bir biçimde zemine doğru süzüldü. Soğuk zeminle buluşan bedenim küçük bir titremeden sonra kendi haline döndü.
Ve dudaklarımdan dökülen fısıltıların en net cümlesi de zihnimin merkezine tırmanmakla meşguldü.
"Bunu hak etmiyorum."
Zihnime bir kalıntı gibi yapışan cümle, ne kadar kazırsam oraya daha da yerleşiyordu. Bakışlarım bir süre odanın içinde gezindi. Kırmızı ve beyaz renklerinden oluşan yorganım, birbirine girmiş evraklarla yeterince dağınık bir görüntü oluşturuyordu. Gülümsedim.
Yatağımın ucundaki komidinden fırlayan birkaç fotoğraf ilgimi çekmeye yetmişti. Oturduğum soğuk zeminden kalkarak bilgisayarı yatağın üzerine bıraktım. Fotoğrafın biri yere düşerken diğerini elime almıştım.
Arkasındaki tarihi ve fotoğrafı incelemeye başladım. İçimde bir burukluk oluşmuştu. Yıllar öncesinden bir fotoğraftı. Okuldan kaçıp tren istasyonlarında koşup, içip etrafa savurduğumuz düşüncelerimizdi elimdeki fotoğraf.
Yerdeki fotoğraf... Evet yerdeki Tyler'ın fotoğrafıydı. Arkasındaki yazılar gülümsememe sebep olurken fotoğrafları komidinin içine yeri bıraktım.
Üzerime çöken ağırlığı umursamadan yatağa uzandım. Bakışlarım ellerime kaydı. Ardından uzun bir süre karşımda duran dağınıklığa. Odadaki sessizliği bozan, sesini açık bıraktığım telefonumdu.
Yutkundum, eğer oysa kaldıramayacağımı biliyordum. Elim yavaş hareketlerle cebimde titreşen telefona uzandı. Ekranda beliren gizli numara gitgide sinirlenmeme sebep olurken mesajı sessiz bir biçimde okudum.
Gizli Numara: Mutsuz olmak sana yakışıyor mu Lilium? Daha oyunumuza başlamadık bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Senfoni #Wattys2018
Misterio / SuspensoWATTYS 2018 UZUN LİSTE HİKAYESİ* "Cezalı bir oyun ve kurallarını sen belirledin. İnsanların hayatları senin ellerinde. Oyuna bir kere başladıysan... bırakamazsın. " Kapak Tasarımı: rei-nia Başlangıç 29.07.2017 Wattpad'de Kızıl Senfoni isimli ilk v...