9 | Bul Onu

153 10 0
                                    

Saat şu an sabahın 6'sı. Hastaneden çıkdık, okula doğru yürüyoruz. Justin her saniye bana bakıyordu.

"Justin her dakika bana bakmak zorunda mısın?" dedim.

Yüzünü astı "ailemden sonra seni de kaybettiğimi sandım. O kadar çok korktum ki. Sevdiklerimin değerini bilemeden onları kaybediyorum. Artık sevdiklerime hep gözüm gibi bakıcam. Bu yüzden artık gözüm hep senin üzerinde." dedi.

"Ailenin öldüğünü bilmiyordum" dedim üzülerek. Gerçekten bu çok üzücüydü.

O konuşmalardan birkaç dakika sonra yatakhane binasına geldik. Herkes odasına dağılmıştı. Ben de kendi odamın kapısını açtım ve içeri girdim. O kadar çok yorgundum ki hemen yatağıma yattım.

Gözlerimi yavaş yavaş kapattım. Tam uykuya dalacakken bir şangırtı duydum. Yerimden hoplayarak açtım gözlerimi. Etrafa baktığımda balkonun önünde duran masanın üstündeki küçük vazonun yerde kırılmış olduğunu gördüm. Odada kimseyi göremedim. Kim düşürmüştü peki o vazoyu?

"Kim var orda!" dedim. Ayağa kalktım ve elime masanın üzerindeki tabağı aldım. Banyoda birinin olabileceğini düşündüm. Banyonun kapısını açtım ve içeriye göz gezdirdim.

Kimse yoktu. Banyonun kapısını kapatıp arkamı döndüğümde önümde bir adam vardı. "Aaaaa!!" diye çığlık attım ve elimdeki tabağı adamın kafasına geçirdim.

Adam kafasına tabağı yedikten sonra sersemledi ve bayıldı. Adama daha dikkatli baktığımda bunun Justin olduğunu gördüm.

"Justin, uyan Justin" diyerek yere eğilip onu dürtmeye başladım. Ben Justini uyandırmaya çalışırken odanın kapısı tıklatıldı. Ayağa kalktım ve kapıyı açtım. Gelen Drake'di.

"Bağırışın aşağı kattan bile duyuldu. N'oldu Ada? Bir şey mi var?" dedi Drake. Kapının kenarına çekildim ve yerde yatan Justini gösterdim.

Drake Justini görür görmez hemen içeri daldı. "N'oldu burda? Ada?" dedi.

"Odama geldim, yatağa yattım. Tam uykuya dal-" derken lafımı böldü "tamam gerisini anlatma, anladım" dedi Drake ve güldü.

"Anladığını pek sanmıyorum! Tam uykuya dalıcakken yere bir şey düştü. Odada biri olduğunu sandım, elime bir tabak aldım ve ilk banyoya baktım. Banyoda kimse olmadığını görünce arkamı döndüm, Justini görünce korktum ve kafasına tabağı geçirdim" dedim.

"Tabak mı? Sopa yok muydu?" dedi Drake gülerek. "Gülme! Ne yapıcaz şimdi?" dedim.

Drake düşündü. "Kafasına cam batmış olabilir. Revire götürelim" dedi. "Nasıl taşıyacağız peki oraya kadar?" dedim. "Gücünü kullanıp taşıyamaz mısın?" dedi Drake. "Pek sanmıyorum ama güçlerimin yazılı olduğu kağıda bi bakiyim" dedim.

Derste öğretmenin verdiği kağıtta tüm güçlerimiz yazıyordu. Onları ezberlememiz gerekiyordu ama ben tembellik yapıp ezberlememiştim.

Kağıdı elime aldım ve incelemeye başladım. "Buldum." diyerek konsantre oldum.

"Bulut yatağı" dedim ve elimdeki sihiri Justine doğru attım. Justinin altında buluttan bir yatak oldu.

Yatağı elimle kontrol ederek Justini revire kadar getirdim.

Çok uykum vardı. Revirdeki kadın Justini kontrol ederken ben de uykudan gözlerimi zor açık tutuyorum. "Ada biraz bahçeye çık. Hem açılırsın" dedi Drake. Bu bana iyi gelebilirdi. "Tamam" diye cevap verdim.

Odama çıktım ve üstümü değiştirdim. Üstüne pembe düz bir gömlek ve altıma siyah şortumu giydim. Bordo converslerimi de giyip saçımı topuz yaptım.

Doğanın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin