''Bugün koridorda gezerken Bradley ve dostlarını konuşurken gördüm. Merakıma yenik düşüp onları dinledim. Bradley ; Adı Tiffany'mi ? Evet beğendim dedi . Arkadaşlarından biri beni görmek üzereyken kaçtım .'' diye sıraladı. Bense ağzım açık onu dinliyordum . Bana '' Heey ''diye seslenip elini gözümün önünde gezdirdi .
Anlamazca kafamı salladım. '' Nasıl yani ? Bradley bendenmi bahsediyordu ? '' diye sordum. '' Evet herşeyi anlattığıma göre defolup gidebilirsin '' dedi ve gülümsedi. '' Şapşal '' diyip kafasına vurdum ve odasından çıktım. Kendi odama geçtim ve hemen Maria'yı aradım.
- Alo Tiffany merhaba
-Maria sana anlatıcaklarım karşısında ağzın açık kalıcak
-Ne oldu söylesene merak ettim
- Bugün benim şapşal kardeşim Bradley ve arkadaşlarının sohbetini dinlemiş. Bradley benden bahsetmiş
- Ne ne ne ne ne ?? Nasıl yani ne demiş
-Beğendim demiş dediğimde çığlığı bastı . Bende onun gibi yapıp çığlık attım. '' Hey sen sıradan bir çocuk demiyormuydun '' diye sorduğunda duraksadım. '' Evet öyle zaten ama sizin için şey ettim '' dedim . '' Yapma Tif bu hiç inandırıcı değil '' dedi . '' Geliyorum anne '' diye bağırdım ve telefona dönüp '' Annem çağırıyor Maria kapatıyorum '' diyip kapattım.
Ama annem çağırmıyordu . Yatağıma yattım. Odamı inceledim ve herşeyin Justinli olduğunu farkettim. Justin posterime baktım ve gülümsedim . '' Kimseyi senin kadar sevememki ben '' dedim. Yine herzamanki gibi cevap gelmedi. Sadece bana bakıyordu . '' Bakmasana öyle '' dedim. Ama hala bakıyordu . '' Of Justiin'' deyip yorganı yüzüme kadar çektim . Sadece gözlerimi açtığımda hala bakıyodu . '' Bakma yaa '' dedim gülerek.
O sırada içeri Peter girdi . '' Yine posterlerinlemi konuşuyosun '' diyip güldü . '' Kapa çeneni '' dedim ve yatağımdan doğruldum . '' Bana şu kulaklıklarından birini versene benimki bozulduda '' dedi . '' Tamam mor olanı hariç istediğini al '' dedim ve tekrar yattım. '' Ne özelliği varmış bu morun '' diyip kulaklık seçmeye başladı . '' Yapma Peter . Mor sıradan bir renk değil '' dedim . '' Haha ne demezsin '' diyip bana baktı . Ona sinirlice baktığımı gördüğünde seçtiği kulaklığı alıp odadan kaçtı.
Bradley'in Ağzından
Okula girdim ve otoparka gidip arabamı park ettim. Yine herkez bana bakıyordu . Herzamanki gibi . Ama ben alışmıştım . Sınıfıma girdim ve bizimkilerin yanına oturdum. '' Naber '' diye sıradan başlangıç yaptım. '' Herkez dünü konuşuyor '' dedi Luke. '' Ne olmuş dün '' diye sorarken telefonumu cebimden çıkardım. '' Yeni kız Tiffany'nin sana elini uzatması ve senin hiçbirşey yapmaman '' dediğinde piç sırıtışımı yaptım.
'' Kız daha yeni hiçbirşey bilmiyor. '' dedim. '' Tabii tabii kimse böyle düşünmüyor ama '' dediğinde telefonumla uğraşmayı kesip ona baktım. '' Ne düşündükleri umrumdamı peki '' diye sorduğumda başını olumsuz yönde salladı . Bende gülümseyerek başımı salladım ve telefonuma tekrar geri döndüm. '' Ee bugün birşeyelr yapalımmı '' diye sordu Ally . '' Olur '' diyerek onayladım. '' Pekala oyun salonuna gideriz '' dediğinde Luke. Herke onu onayladı . '' Pekala '' dedim pes edercesine.
Tiffany'nin Ağzından
Dolabımı düzenlerken yanıma Joe'nin geldiğini gördüm . '' Merhaba dostum '' dedim . '' Selam prenses '' dedi . Tam o sırada Maria koşarak yanıma geldi. '' Tiffany bugün kesinlikle oyun salonuna gitmemiz gerek '' dedi . '' Maalesef annemin küçüklük arkadaşı burada oturuyormuş onun yanına oturmaya gidicekmiş. Benimde gelmem için zorladı'' dedim.
'' Hadi amaa hadi ama '' diye yakındı Maria. '' Bradley arkadaşlarıyla beraber gidicekmiş '' dedi . '' Yinemi şu çocuk . Yeter ama bizene ondan '' dediğimde tüm kızlar bana ağzı açık şekilde bakıyordu . Sanırım dediğimi herkez duymuştu . '' Bizene ondanmı ? Tanrım gerçekten şapşalsın '' dedi bir kız . Göz devirip önüme döndüm. Joe '' Tiffany bu okuldaki en akıllı kız sensin merak etme . '' dediğinde gülümsedim . '' Biliyorum zaten '' dedim.
'' Ve en kibirli kız '' diye ekledi .Ona sinirli baktığımı gördüğünde ellerini havaya kaldrdı '' Tamam bişey demedim '' dedi . Zil çaldığında hepimiz sınıflarımıza gittik.Sırama oturdum . Bradley ve arkadaşları sınıfa girdiğinde tüm kızlar yanını boşalttı. Benim yanıma Joe oturacaktı . Sahte bir öksürük duyduğumda kafamı kaldırdım. Bradley yanımdaydı ve bana bakıyodu . '' Bişeyemi bakmıştın ? '' diye sordum. '' Evet yanına geçebilirmiyim ? '' diye sorduğunda tüm kızların gözleri yerinden çıkacak gibiydi.
Erkeklerinde . Bunda bu kadar şaşırılacak neydi ki . '' Olmaz arkadaşımı bekliyorum '' dediğimde herkez 2 kat fazla şaşırmıştı . Bradley'da öyle . Bana şaşkın gözlerle bakıyordu . Bende ona normal bakıyordum. '' Yani yanıma oturma diyorsun . Öylemi ? '' diye sordu . Bende gülümseyerek başımla onayladım. O sırada Joe geldi. Bradley hala burdaydı . '' Neyi bekliyorsun ? '' diye sordum.
Bi arkamdaki sırayı seçti. Joe yanıma oturdu ve '' Neler oluyo '' diye kulağıma fısıldadı. '' Ben olmasaydım yerini kapıcaktı '' diye kulağına fısıldadım . Joe '' Nasıl yani ? Yanına oturmak istedi ama sen bunu reddettin öylemi ? ''diye şaşkın gözlerle sordu. Başımda onayladım ''Şaşıracak ne var bunda '' diye sordum. '' Okulda ilk kez bi kız tarafından reddedildi '' dedi . Bradleyden bahsettiğini anlamıştım. Şimdi herkezin neden herkezin şaşırdığını anlamıştım.
Justinin Beauty & a Beat şarkısını duyduğumda telefonumun çaldığını anladım. Telefonumu kapatıp tekrar çantama attım . Bradley '' Justin Bieber ha ? Ezik işleri '' diye bağırdı. Herkez duymuş olucakki gülmeye başladılar. Bu çocuk fazla oluyordu . Bu cesareti nerden buldum bilmiyorum ama sıramı sinirle ittim ve arkamı döndüm. Bradley'a '' Kapa çeneni seni egoist. '' diye bağırdım.
Herkezin ağzı açık kalmıştı ve sınıfta bir sessizlik olmuştu . Bradley'da sırasını sinirle ittirdi ve ayağı kalktı . '' Bana bak bana elini uzattın bişey yapmadım , okulda beni reddeden ilk kız oldun bişey demedim . Haddini aşıyorsun '' diye bağırdı. '' İdolüme hakaret etmeye hakkın yok anladınmı ? Senin hiçkimseden bir üstünlüğün yok ve sana istediğimi diyebilirim. Justin dinlemek ezik işleri falanda değil. Belieberım ve bundan gurur duyuyorum. Beni istediğin kadar ezik görebilirsin umrumda değil. Ama ona hakaret etme '' diye bağırdığımda gözlerim dolmuştu.
Bradley hiçbirşey demeden bana şaşkın gözlerle bakıyodu. Joe ayağı kalktı ve '' Tiffany sakin ol istersen Bradley sende . Birazdan öğretmen gelicek ve cezaya kalmak istemiyosanız yerinize oturun '' dedi . Gözlerimi Bradley'den ayırdım ve yerime oturdum. İttirdiğim masayı geri çektim. Bradley'da aynını yaptı.Tüm kızlar aralarında konuşmaya başladı. Benim hakkımda olduğunu tahmin etmek zor değildi. Ben ve Bradley hiç kimseyle konuşmadan öylece oturuyorduk. Ve sonunda öğretmen gelmişti.
*******
'' Tamam anne geliyorum '' diye anneme bağırdım. Ve koşarak aşşağı indim. Annemin yanına geldiğimde beraber kapıdan çıktık . '' Arabayla gitmicekmiyiz '' diye sordum. '' Hayır evleri yakın zaten '' dedi . Yaklaşık 2 sokak aşşağı indik. Durduğumuzda geldiğimizi anladım.
Evi gördüğümde ağzım açık kalmıştı. Sadece '' vay bee '' diyebildim. Burası ev değildi. Bildiğiniz saraydı . Kapıyı bir hizmetçi açtı ve bizi içeri aldı. İçeriside en az dışı kadar mükemmeldi. Salona geçtiğimizde oturduk ve sonra bir kadın geldi . Annemle birbirlerine sıkıca sarıldılar.
Çok özlemiş olmalılar. Ben ve kadımn el sıkıştık. '' Vay canına bu kızınmı '' diye sordu anneme. '' Evet '' diye onayladı annem. '' Çok güzel aynı annesi gibi '' dediğinde sadece gülülmsedim. Sonra koltuklara oturduk . Merdivenlerden biri indi . Ne?? Hayır hayır hayır . Onun burda ne işi var. Ona şaşkın gözlerle bakıyordum . Oda beni görünce şaşırmıştı. Öyle şaşkınca birbirimize bakıyorduk. Evet tahmin ettiğiniz gibi o Bradley'di
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Believe In My Dreams
FanfictionBi insan en uzak durmayı istediği birine aşık olabilirmi ?? Hayatını adadığı kişiye hakaret eden birine , gurur duyduğu belieberlığından dolayı ona ezik diyen birine dostlarına bile vermediği değeri verebilirmi ? Popüler , yakışıklı , tüm kızların a...