Annemina arkadaşı '' Siz birbirinizi tanıyormusunuz ? '' diye tereddütle sordu. '' Ev -- '' '' Hayır ilk defa görüyorum '' diyerek lafımı kesmişti . '' Peki neden birbirinize şaşkınca bakıyordunuz '' diye sordu kadın. '' Boşver anne '' dedi . Ne ?? Annemina arkadaşı onun annesimiydi. Yok daha neler . Kollarımı göğsümün altında birleştirdim ve koltuğa oturdum.
Bradley '' Ben oyun salonuna gidiyorum '' deyip evden çıkmıştı. Ve bu beni memnun etmişti . İlk başlarda tatlı geliyordu. Ama Justine laf ettiği andan beri ona karşı beslediğim tek duyrgu NEFRET ! Tuvalete gitmem gerekiyordu. Bayan Cooper'a tuvaletin yerini sorduğumda bi üst katta dedi. Başımla onayladım ve yukarı çıktım. Banyoyu bulmuştum ihtiyacımı hallettikten sonra aşşağı inmek üzereyken bir kapıda durdum. Üzerinde '' Bradley'in Mekanı '' yazıyordu.Burası Bradley'in odası olmalıydı . İçeri girmekle girmemek arasında kaldım. Girmek yanlış olurdu ama merakım yokmu .
Nasıl olsa Bradley arkadaşlarıyla oyun salonunda diye düşünüp kendimi daha fazla tutamadan içeri girdim. İçeri girmemle yere düşmem bir oldu. Ayağı kalktım ve üzerimde olmayan tozları silkeledim . Etrafa baktığımda ağzım açık kalmıştı. Gözlerim yerinden fırlayacak gibi oldu . Bu imkansızdı. Odanın duvarları Justin posterleriyle doluydu. Justin albümleri , Supralar , Capler hatta Justin imzalı bir gitar . Ağzım hala açıktı. Geri geri giderken birine çarpmıştım arkamı döndüğümde o kişinin Bradley olduğunu gördüğümde içimsen söylendim. '' Aman tanrım Tiffany . İşte şimdi sıçtın ''
Bradley'in Ağzından
'' Aman tanrım!! Kulaklığımı evde unutmuşum. '' diye yakındım. '' Dostum bi günde kulaklıksız yaşayamazmısın ? '' diye sordu Ed . '' Oh no no '' dediğimde bana anlamazca baktı . '' Şey yani hayır , yaşayamam kusura bakma eve gidip alıp geliyorum '' diyip kapıya yöneldim. Arkamdan seslensede onu takmadım.Hızlıca arabama yöneldim . Eve doğru sürmeye başladım.
Arabada yanlız olduğum için Justinden Love Me şarkısını açtım. Evin önüne geldiğimde şarkı bitmişti . Hızlıca arabadan indim. Arabamı görevliye bakması için bırakıp eve girdim. Odamın olduğu kata çıktığımda odamın kapısı açıktı . Odama kim girdi !!! Hizmetçiler olmadığına eminim. Oraya annemi bile sokmuyordum ben . Oturma odasında Tiffany yoktu.İçimi büyük bi korku kapladı. Odamdan içeri girdiğimde tam tahmin ettiğim gibi Tiffany'di .
Benim geldiğimi bana çarpınca farketti. Ona öldürecekmiş gibi bakıyordum. O ise şirince gülümseyip '' Merhabaa '' diyerek elini salladı . Ben hala ona sinirli bakıyordum. Kapıyı sertçe kapatıp kilitledim. Bana şaşırmış gözlerle bakıyordu. Yanına gittim ve kolundan sertçe tuttum .'' Hiçbirşey görmedin '' dedim sinirle. Şaşkın gözlerini birde korku kaplamıştı. '' Ama gördüm '' dedi. Derin bi nefes alıp verdim. Kolunu daha fazla sıktım. '' Eğer bundan bir kişiye bahsedersen hayatı sana zindan ederim.Bak kızım yenisin diye birşey yapmıyorum ama gerçekleri öğrenmenin vakti geldi . Bu okuldaki tüm herkez benden korkar sende korksan iyi olur. Şimdi gördüğün herşeyi hafızandan sil ve defol '' diyerek tısladım.
'' B-Bırak kolu-mu '' diye kekeledi . Kolunu bıraktım ve kapının yanına gidip kapıyı açtım. '' Seni uyardım eğer kurallarıma uymazsan yanan sen olursun '' dedim. Yanıma geldi ve '' Bana bak yakışıklı bozuntusu senden korktuğumu sanıyorsan yanılıyorsun. Kimseye birşey demeyeceğim çünki diyecek birşey yok. Posterlerine , albümlerine hatta imzalı gitarına sahip olmak seni boylieber yapmaz. Eğer gerçek boylieber olsaydın belieberlara ezik deyip boylieberlığından utanmazdın. Bunca sene kendini kandırmışsın '' dedi ve odadan çıktı. Benimse ağzım açık kalmıştı. Bu kız bu cesareti nerden buluyordu ?? Evet belki kız haklı diyeceksiniz ama öyle değil işte.
Geçmiş
Okul için çantamı hazırlıyordum. Kitaplarımı koyduktan sonra canım sıkılırsa diye justin kitabımı ve sadece Justin şarkılarıyla dolu mor mp3'ümüde koyup çantamı kapattım. Saçlarım Justin gibi uzundu . Kahvaltımı yapıp hemen okula fırladım. İlk önce bahçeye çıktım ve bir bank buldum. Oturup elime Justin kitabımı aldım ve tam okumaya başlayacakken Jason ve arkadaşları geldi ve kitabımı elimden aldı . '' Hey ver onu '' diye bağırarak ayağı fırladım ama benden çok daha uzunlardı. '' Justin Bieber ha ? Yeni gelen çocuk bir Bieberciymiş '' diye dalga geçmeye başladı . Kitabımı yere attı ve üstünü çiğneyip tükürdü. Sonra gitti. Kitabımı yerden aldım ve ıslan mendil ile temizledim. Benimle boylieber olduğum için dalga geçiyorlardı. Saçlarım onun gibi diye . Bir gün okul çıkışında dövmüşlerdi bile. Gözyaşlarımı sildim ve sinirle soludum. Bu kadarı yetmişti !İntikamımı alacaktım. Eve gidip tüm Justinle ilgili olan şeylerimi bıraktım . Saçlarımı kestirdim ve tarzımı değiştirdim. Okula gittiğimde tüm kızlar bana şaşkınlık ve hayranlıkla bakıyorlardı. Okuldaki popülerdiğim gittikçe artıyordu. En sonunda arkadaşlarım ve ben çok popüler olduk. Jason'lardan bile. Hergün ona kötü şakalar yapıp onunla dalga geçerek yaptıklarının bedelini ödettim. Ve o zamandan sonra okulun kötü çocuğu oldum
Şimdi
Geçmişi hatırlayışımı telefonumun çalması böldü. Telefonuma baktığımda arayanın Ally olduğunu gördüm. Tiffany ve geçmiş ile çok oyalanmıştım. Telefonumu kapattım kulaklığımı aldım ve evden fırladım.
Tiffany'nin Ağzından
'' Zırr Zırrr'' şapşal alarmımın şapşal sesiyle uyanmıştım. Alarmımı sertçe kapattım ve yatağımda oturdum . Her zamanki gibi Justin posterime ''Günaydın '' dedim. Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkayıp dişimi fırçaladım. Kıyafetlerimi giyip saçımı yapıp aşağı indim. Kimse kalkmamıştı . O yüzden bende kendime bir sandviç yaptım ve hızlıca yedim. Arabama binip okula doğru sürmeye başladım
******
Okula geldiğim ve okula girdim. Sınıfıma girerken Joe'nin dolabının olduğu koridorda herkez toplanmıştı. Merakıma yenik düştüm ve kalabalığın yanına gittim. Herkezi itip en öne geçtiğimde şok oldum . 2 Çocuk Joe'yi tutuyordu ve Bradley ise Joe'yi yumruklayıp tekmeliyordu . Koşarak yanlarına gittim ve Bradley'i durdurmaya çalıştım. Gözyaşlarıma engel olamamıştım.
Bradley beni takmadan Joe'yi yumrukluyodu. Ve en sonunda Joe yere düştü . Bu seferde yerde karnına çok sert tekmeler atıyordu. Bense '' Bradley bırak onu lütfen '' diye yalvarabiliyordum sadece. En sonunda sinirlerime hakim olamadim ve '' Joe'yu rahat bırak seni pislik egoist '' diye bağırdım. Bradley durmuştu ve tüm herkez nefesini tutmuş bizi izliyordu . '' Ne . Dedin . Sen '' diye sinirle konuştu. '' Dediğimi duydun . Joe'yu rahat bırak ve sevdiklerimdende uzak dur . Anladınmı '' diye sordum .
Tam bana doğru bi adım attıki onu '' Bendende uzak dur '' diyerek durdurdum. Bradley yumruğunu sıktı ve sinirle soluyarak uzaklaştı. Arkadaşlarıda onu takip etti . Ağlamaya devam ettim ve Joe'nin yanına oturdum. '' Joe iyimisin '' diye sordum. Gözyaşlarım Joe'nin yüzüne düşüyordu . Joe ilk önce beni başıyla onayladı ama o iyi değildi. Suratı sağılmıştı ve kafasını koyduğu yer kan içindeydi. Gözyaşlarımı elimle sildim. Ve sinirle soludum.
İntikamım kötü olacak Cooper ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Believe In My Dreams
FanfictionBi insan en uzak durmayı istediği birine aşık olabilirmi ?? Hayatını adadığı kişiye hakaret eden birine , gurur duyduğu belieberlığından dolayı ona ezik diyen birine dostlarına bile vermediği değeri verebilirmi ? Popüler , yakışıklı , tüm kızların a...