Gözlerim korkuyla açılırken bağırmaya başladım. Bunu yapamazdı!
"Karan! Karan çıkar beni burdan! Lütfen ben karanlıkta kalamam! " sözlerimi bitirmeme kalmadan dış kapının çarpılma sesini duymuştum.
"Allah'ın belası çıkar beni burdan! "dediğimde artık beni duyamayacağını biliyordum.
O gitmişti!
Allah'ım! Oda zifiri karanlıktı ve evde yalnızdım! Kapı da kilitliydi!
Sırtımı yatağın başlığına dayayıp gözlerimi kapattım. Gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Karan'a bunun hesabını çok kötü soracaktım. Bir ileri bir geri sallanırken düşüncelerimi zapt etmeye çalışıyordum. Beynim geçmişte yaşadığım o anları önüme sermesin diye uğraşıyordum ama lanet olsun ki karanlığı unutamıyordum.Hıçkırık seslerim kulaklarıma ulaşırken yine o anları hatırlamıştım. Karanlıktan bu yüzden korkuyordum.
O gece yüzünden!
On üç yaşındaydım. Akşamüstü markete gitmek için çıkmıştım evden. Bilseydim olacak şeyleri çıkar mıydım hiç!
Market biraz uzaktı yolu kısaltmak ve hava iyice kararmadan eve dönmek için ara sokağa sapmıştım. Biraz ilerledikten sonra karşıma birden bire iki adam çıkmıştı. Yanlarından geçip gitmeye yeltenmiştim lakin biri kolumdan tutup bunu engellemişti. O anda anlamıştım başıma bir bela geleceğini!
"Nereye gidiyorsun dur bakalım. " dediğinde gözlerimi sıkıca kapatıp kolumu ondan kurtarmaya çalışmıştım. Ama bırakmamıştı. Beni çekiştirmeye başladığında bende bağırıyordum. Ama kimse yoktu ve duyan olmuyordu. Diğer adam arkamızdan bizi takip ediyordu. "İmdat! Yardım edin! " diye tekrar bağırmıştım ama sesimi kimseye duyuramamıştım. Depo gibi bir yere geldiğimizde diger adam geçip kapıyı açtı. Oraya girmemek için çok direnmiştim. Ama gücüm onlara yetmiyordu. Beni içeri doğru savurduğunda kendimi yerde bulmuştum. Üstüme gelmeye başladıklarında geri geri gidiyordum ve ağlamam şiddetlenmişti. İçerisi o kadar karanlıktı ki yüzlerini bile net göremiyordum. Birisi iyice yaklaşıp kolumdan tutmuş ve ayağa kaldırmıştı. "Bırakın beni! Yalvarırım bırakın! " dediğimde iğrenç bir kahkaha atmış ve başını bana yaklaştırmaya başlamıştı. Nefesini boynumda hissettiğim anda dışardan gelen siren sesiyle bir anda geri çekilmişti.
Diğer adam "Abi polis geliyor, gidelim! " deyince "Lanet olsun! " deyip benden uzaklaşmıştı. Kapıdan çıktıklarında tükenmişlikle yere çökmüştüm. Ama bu kısa sürmüştü. Duydugum kilit sesiyle yerimden fırlayıp kapıya yaklaştım. Kapıyı zorlamıştım ama bir türlü açılmıyordu.
Tıpkı şuan Karan'ın beni burda karanlıkta kilitli bırakması gibi. Kapının açılmayacağına emin olduğumda uzaklaşıp bir köşeye oturmuştum. Etrafım çok karanlıktı. Gözlerimi kapatıp başımı dizime yaslamıştım. Yaşadıklarımı kaldıracak gücü kendimde bulamıyordum.
Ama çok şükür onlardan kurtulmuştum. O günden beri her karanlıkta kaldığımda yeniden o anlar zihnime doluşuyor. Şu an olduğu gibi.
Sabaha kadar gelen köpek seslerinden korkarak beklemiştim. Bir yandan ise acaba o adamlar tekrar gelir mi diye düşünüp durmuştum. Ama korktuğum olmamıştı.Bütün gece zifiri karanlıkta kalmıştım ve o anlar gözümün önünde canlanıp durmuştu. Sabah olunca kapıya yaklaşıp yine bağırmaya başlamıştım. Ve bu defa sesimi duyurmayı da başarmıştım. Ordan geçen bir amca sesimi duymuş ve bana yardım etmişti. Kilidi kırıp çıkmamı sağlamıştı. Kapı açıldığı anda amcaya teşekkür edip koşmaya başladım. Titriyordum bir yandan ordan kurtulmuş olmamın vermiş olduğu sevinçle bir yandan da gece yaşadıklarımın etkisiyle. Eve gidince ablama anlatmıştım. Uzun süre de atlatamamıştım bu olanları.
Şimdi Karan bana tekrar o anları yaşatıyordu. Hatırladığım anda yeniden yaşıyormuş gibi oluyordum. Hem odanın karanlık olması hem de kapıdaki kilit! Aynıydı!
Ellerimi saçıma geçirip tırnaklarımı başıma batırdım. Oturduğum yerde sallanıp dururken bir yandan kendimi durdurmaya çalışıyordum.Düşüncelerime engel olmaya çalışıyordum. Ayağa kalkıp kapıya yaklaştım ve bağırmaya başladım.
"Karan! Lütfen çıkar beni burdan, yalvarırım! "Kapıyı yumrukluyordum ama nafile. Evde olmadığını bile bile yine de sesimi ona duyurmaya çalışıyordum. Çok korkuyordum. Sırtımı duvara dayayıp yere çöktüğümde sarsılarak ağlamaya devam ediyordum. Gözlerim sızlıyordu. Dizlerimi kendime çektim ve kollarımı etrafına dolayıp ağlamaya devam ettim.Nefesim daralıyor, yutkunamıyordum.Belki de saatlerce ağladım orda. Ama ne Karan geldi ne de ben karanlıktan kurtulabildim. Ağlamaktan başıma ağrılar girdiğinde daha fazla dayanamadım ve kendimi uykuya teslim ettim.
•••
Duyduğum tıkırtılarla gözlerimi açtığımda açmamış olmayı diledim. Karanlık hala odaya hakimdi ve biri kapıyı açmaya çalışıyordu. Ayağa kalkıp derin bir nefes aldım. Başımdaki ağrı döktüğüm gözyaşlarının aklıma gelmesine sebep oluyordu. Birkaç adım gerileyip kapıya odaklandım. Sonunda kapının açılıyor olması yüzümün gülmesine sebep oluyordu. Karan gelmiş olmalıydı. İçeriye süzülen ışığın ardından Karan kapıda belirdiğinde sendeleyerek içeri girdi. Onu biraz incelediğimde gözlerimi sımsıkı kapattım.
"Nefes, beni seveceksin değil mi? " diye kelimeleri yayarak konuştu.
Evet, sarhoştu. Yine!
Daha önce sarhoşken olanları hatırladığımda yüzümü buruşturdum. Odaya girip kapıyı kapattığında oda yine karanlığa bürünmüştü. "Karan ışıkları aç!"dedim. Birkaç adım sesinin ardından bana yaklaşmıştı. "Nefes, beni seveceksin değil mi? " dediğinde çıldırmak üzereydim. Ben burda korkumla boğuşurken o cevabını bir çok kez verdiğim soruyu tekrar tekrar soruyordu. "Hayır!" dedim bağırarak. "Hayır anladın mı? Hayır! Bir daha söyleyeyim mi malum anlamakta zorluk çekiyorsun! Sevmeyeceğim! Ha-yır! " dediğimde hızla üstüme gelip kollarımdan tuttu. Sırtım sert bir şekilde duvarla buluştuğunda bileklerimi duvara sabitlemiş bırakmıyordu. Tıslayarak konuşmaya başladı. Sesi benim aksime kısık çıkıyordu.
"Seveceksin. Gerekirse seni kalbime hapsettiğim gibi evime de hapsederim. Kalbin benim için atana kadar kurtulamazsın!"
Gözlerini bana dikmiş bir saniye ayırmıyordu. Cevap vermedim. Ben bıkmıştım artık onunla aynı şeyleri konuşmaktan o bıkmamıştı. "Lan seni it gibi seviyorum hiç mi görmüyorsun! " demesiyle duvara yumruğunu geçirmesi bir olmuştu. "Görüyorum ama ben seni sevmiyorum. " dediğimde hızka araya girmişti. "Deme işte öyle deme dayanamıyorum! Sevmiyorum deme!"
Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra kollarını ittirip onun kıskacından kurtulmaya çalıştım. "Gitme benden!" dedi ve kollarını belime doladı. Beklemediğim bu hareket karşısında donup kalmıştım. Kendime geldiğimde onu ittirmeye çalıştım ama kollarını o kadar sıkı sarmıştı ki kımıldayamıyordum. "Bırak beni!"dediğimde cevap vermemişti.
"Sen benimsin Nefes!" deyip dudaklarını boynuma bastırdığında gözlerim sinirle irileşmişti. O gece olanlar yine zihnime doluşurken kollarında daha çok çırpınmaya başlamıştım. "Lanet olsun! Karan bırak beni diyorum!" dediğimde yine beni umursamamıştı. Belimden tutup sürüklemeye başladığında yatağa yaklaştığını fark etmiştim. Elleri omzuma çıkarken tam yanımda parlayan şey gözüme ilişti. Hızla onu elime alıp Karan'ın başına geçirdim. Kırılan cam parçaları etrafa dağılırken Karan başını tutup inlemiş ve bir süre sonra yere düşmüştü. Ne yaptığımı yavaş yavaş fark ederken elimi ağzıma kapatıp sakinleşmeye çalıştım.
Ben ne yapmıştım böyle!
•••
Yorumlarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARESİZ
Teen Fiction"Öp beni" "Ne! " Başını bana çevirdi. "Duydun, öp beni. " Dediklerini yapıyordum evet ama bu fazlaydı. Ben bunu yapamazdım. Başıma karşıya çevirdiğimde ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Tam karşıda Arel oturuyordu. Öfkeli gözlerini üzerimize dikmi...