"NEREDE O KARA DUL! BENİM SEHUNUMA KÖTÜ DAVRANMAK NEYMİŞ GÖSTERECEĞİM ONA!!"
Sehun un annesi olduğu apaçık belli olan kadın içeriye bağırarak dalmıştı. Çok alımlı ve sarı saçları vardı. Yüzündeki çizgiler sanki onu daha güzel gösteriyordu.
Sinirli hali böyle güzelse, normalde nasıldır acaba diye düşünmeden edemiyordum. Güzelliğiyle beni büyülemişti.
Düşüncelerimi biraz toparlayınca, içimi bir korku sarmıştı. Şu an tam ortasında olduğum kaos un yeni yeni farkına varıyordum. Korkuyla Chanyeol ün koluna yapıştım.
Bayan kim öyle bir bakıyordu ki ağlamak üzereydim. Birbirlerine öfke ve sinirle bakıyorlardı. Abartmıyorum. Sehun bile korkudan titriyordu.
"Sen... Sen kim olduğunu sanıyorsun kadın!!"
Bayan kim gürlemişti. Evde sesi yankılanıyordu. Jongin derin bir nefes almıştı. Yüz kasları gerilmişti. Chanyeol sadece bakıyordu. Bu ailevi bir olay olduğu için bizim karışmamız saçma olurdu. Zaten Chanyeol Jongin ve Sehun kavga ederken bile önemli bir şey olmadıkca karışmıyordu.
Sehun un annesi çığlık atarcasına konuşuyordu.
"Ben mi!! Ben senin sahipsiz sanıp, işkence ettiğin çocuğun annesiyim!! Haa... birde senin asla yenemediğin kadın. Unuttun mu beni yoksa tatlım? Hayatında büyük izlerim var sanıyordum."
Sehun un annesi bağırırken birden sesini yumuşatmış, alaycı bir şekilde konuşmaya başlamıştı. Sehun un kime çektiği şimdi belli olmuştu.
Bayan kim bir kahkaha attı.
"Sen mi beni yeniyorsun... Espiri yeteneğin hala kötü Jisoo. Her zaman benim altımda olan sendin. Benim Elitliğim, senin gibi bir köylüyle yarışamaz!"
Çok sertti tanrım... Chanyeol beni kolundan ayırıp elimi sıkıca tuttu. O an kolunu sıktığımı fark etmiştim. Kulağına fısıldadım.
"Özür dilerim..."
Hızlıca dudağımı öptü. Zaten kimsenin umurunda değildik şu an.
Adının Jisoo olduğunu öğrendiğim kadın cırtlak bir sesle bağırmaya başladı.
"Demek her zaman senin altında olan bendim ha! Peki sen kimlerin altındaydın?! Bırak elitim diyip durmayı. Geçmişini bilmesem inandıracaksın be!! "
Sehun un gözleri pörtledi. Bir sessizlik oluştu. Jongin bayılacak diye korkuyordum.
Bayan kim bir iki saniye bekledi ve Bayan jisoo nun üzerine gitmeye başladı.
Jongin annesini belinden tutmuş zapdetmeye çalışırken Chanyeol benim elimi bırakmış, Bayan Jisoo yu tutmaya çalışıyordu. Ben Sehun un yanına gittim ve ona destek verircesine kolunu okşadım.
Sehun çok fazla ağlıyordu. Haklıydı da. Sehun a sakin olmasını söyleyecekken, birden yere yığıldı. Kolundan tutmam pek de fayda etmemişti. Küçük çaplı bir şoktan sonra korkuyla bağırdım. Kalbim yerinden çıkacaktı.
"Sehun!!"
Sonunda dikkatlerini çekebilmiştik. Jongin annesini bırakıp Sehun un yanına geldi. Gözlerindeki endişe ve hüzün içimi sızlatmıştı.
Hemen Sehun u kucakladı ve koltuğa yatırdı.
"Sehun oğlum..."
Bayan Jisoo da endişeyle Sehun a yaklaştı. Jongin Sehun un kafasını kaldırdı ve kucağına koydu.
"Sehun bebeğim... Sehun. Baek, su getirir misin?"
Hemen mutfağa gittim ve bir bardağa soğuk su kattım. O kadar hızlı hareket ediyordum ki neredeyse düşüyordum.
Geldiğimde Sehun yavaşça gözlerini açmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEE THE LİGHT // ChanBaek
FanfictionBazıları ışığın, bazıları gölgenin peşine düştü... ●Yaoi ●ChanBaek - KaiHun