14.10.2024
Yaklaşık iki gündür hiçbir hap ile geçiremediğim baş ağrısı nedeniyle doktora gitmeye karar verdim. Bazı testlerin ardından doktora sonuçları götürdüm ve beklemeye başladım. Doktor sonuçları inceledikten sonra bana bakıp ağzından çıkan ilk cümleyle tedavisi olmayan bir hastalığa yakalandığımı söyledi. Zaman benim için orada kısa bir süre için dondu.Ellerim buz gibi oldu ve boğazım düğümlendi.
"Bay Mercer, hastalık neredeyse beyninizin yarısına yayılmış durumda. Bu virüsün erken teşhiste tedavisi yüzde otuzdur, fakat sizin üzerinizde bu seviyeyi çoktan geçmiş durumda, hatta son evrelerinde."
İçinde bulunduğum durum, çaresizliğim, sorular ve cevaplar kafamın içinde çok hızlı hareket ediyordu. Kendimi mantıklı düşünmeye zorlasam da kendi içimde geveliyordum.
"Şansım yok mu? Hiç mi?"
"Üzgünüm bay Mercer, malesef durum bu seviyedeyken uygulayabileceğimiz hiçbir tedavi yöntemi yok. Virüsü taşıyan insanların yüzde doksanı, kalan bu kısa zamanlarını depresyona girerek daha da kısaltıp yaşamlarını yitiriyorlar."
"Peki geri kalanı!?"
"Virüsün bu evreleri için bu güne kadar bulunan herhangi bir tedavi yönteminin olmadığını söylemiştim. Doğru, bu güne kadar bulunamadı, fakat bu güne kadar bulunamamış olması gelecekte bulunamayacağı anlamına gelmiyor..."
Doktorun ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum. Umudum yoktu, zamanım yoktu, tesellinin bana nasıl bir yardımı dokunabilirdi ki?
"...Sizin gibi bu durumda ve doğru yerde olan insanlara bir teklifte bulunuluyor bay Mercer. Siz buna teklif olarak bakıyorsunuz, ama bana göre bu sizin gibiler için sonunda ışığın göründüğü tek yol."
Eliyle masanın altına uzanıp çekmeceyi açtı ve bir dosya ile ne olduğunu bilmediğim ufak bir cihaz aldı. Dosyayı masaya ters bir şekilde koydu ve elini üzerinden kaldırmadı.
"Bay Mercer, sizce de bu haksızlık değil mi ?"
"Neyden bahsediyorsunuz ?"
"Diğer insanlar hayatlarına devam ederken, mutlu veya mutsuz önemli değil. Sizin hayatınızın bu kadar kısa olmasındaki ayrıcalık nedir, diğerlerine göre eksikliğiniz nedir? Sürekli eşitlikten bahseden Tanrı neden size böyle ağır bir yük verdi? Yoksa diğer aptalların söylediği gibi bu yük sizin kaderiniz mi? Hayır bay Mercer !! Artık Tanrının size zorla yüklediği bu yükü taşımanıza gerek yok."
"Önce tedavisinin olmadığını, şimdi de kurtulmam için bir yol olduğunu söylüyorsunuz."
"Sizin gibi çaresi olmayan hastalıklara sahip olan genç insanlar bir bilim insanı tarafından kurulan gizli bir tesiste kapsüllere konup hastalıklarının tedavisi bulunana kadar donduruluyorlar. Uyandırıldıkları anda hemen tedavileri için yetkili hastanelere sevk ediliyorlar."
"Böyle mükemmel bir kuruluş neden gizli işliyor, neden kimsenin bundan haberi yok.Ayrıca doğru yerde olmak derken neyden bahsediyorsunuz ?"
"Detaylara girme gibi bir şansım yok fakat kafanızdaki düşünceleri giderebilmek ve sizi rahatlatmak adına ufak birkaç şey anlatabilirim. Uzun zaman önce, bahsettiğim bilim insanı tarafından bu tesisin kurulması için izin talebinde bulunuldu. Fakat üst kademe sağlık topluluğu ve devlet tarafından bioetik kavramlarına uygun görülmedi. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın hiçbir devlet topluluğu ve kuruluşu tarafından destek göremediğinden, tesisi bazı güvenilir insanların desteğiyle perde arkasından yürütmeye karar verdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELFI
Ciencia FicciónTedavisi olmayan bir hastalığa yakalandığı söylenen Zack, önünde iki seçenek ile karşı karşıya kalır.Ya kalan kısa zamanını dolu dolu geçirecektir, ya da gizli bir insan dondurma tesisinde hastalığın tedavisi bulunana kadar bekleyecektir.Zack gelece...