"Bütün gördüğümüz ve göründüğümüz,yalnızca bir düş içinde bir düş"
demiş Edgar Allan Poe.
Yaşadığımız hayalden memnun olsak neden başkalarının kuyularına dalmak isteyelim?
Hayatlarımızın tekdüzeliğini ve sıkıcı rutinlerini, bir anlığınada olsa unutarak başkalarının hayatlarına dalmak için okumuyormuyuz biz?
"Ölümün uyumak gibi olduğunu düşünüyorum" dedi Sahra
Sonsuz bir hissizlik,sonsuz bir huzur hâli...
Derin hafifçe suratını buruşturdu.Her insan,hayatının bir döneminde "varoluşun dayanılmaz hafifliği"ne kapılarak ölümü düşünürdü.Bazıları bu düşünceyi takıntı haline getirir ve o kadar çok düşünürlerdi ki ruhlarını zehirlerler "Görünüşte yaşayan"ölüler haline gelirlerdi.
"Olabilir"dedi Derin.
Ne yazık ki bilmiyoruz
Ve ekledi
"Beni en çok korkutan bilinmezdir."
"Peki"dedi Sahra
"Risk almadan başarıya ulaşmak mümkünmüdür sence?
"Bazen mümkündür,bazen değildir " dedi Derin.
Neden sordun bunu?
"Sadece,anlamadığım bir şey var"dedi Sahra.
Kendim için söylemiyorum bunları,ama dünyada acı çeken insanlar var.Dayanılmaz acılar çeken insanlar.Hep varlardı,ve hala varlar.Yoklarmış gibi davranmamız hayatı tozpembe görmelerini sağlamıyor.
"Yani" dedi Derin
"Yani" dedi Sahra.Demek istediğim,
"Gökten indirildiği söylenen birtakım yazılar dışında hayatımızı sona erdirdikten sonra ne olacağı hakkında en ufak fikrimiz yok.Ölümün yaşadığımız hayattan kötü olduğu kanısına nerden vardık biz?Yaşamlarında acı çeken insanların öldükten sonra acı çekmeye devam edeceğine inanmıyorum.Herşeyin bir sonu olmalı"
"Yaşadığım hayatı bitirme hakkımı başkasına bırakmıyorum"
"Ne demek istiyorsun" dedi Derin.
Neden herşeyi olduğundan karmaşık hale getiriyor,sorgulanmaması gerekenleri sorguluyorsun?
Bunları düşünmeyi bıraksan ve normal insanlar gibi,etrafında ki herkes gibi yaşamayı sürdürsen olmazmı?
"Sorgulamıyorum aslında"dedi Sahra.
Yalnızca bana göre değil.
Uyum sağlayamadım.
Yaşayacak çok şeyim var biliyorum.Ama gücüm yok.
Yaşamımda,kendi kararlarımı veremedim.Kendimi etrafımdakileri mutlu etmeye programlamıştım.
Ölüm kararımı kendim vermek istiyorum.
"Daha çok gençsin"dedi Derin
Yaşlı ve hedefsiz insanlar yaşamak için çırpınırken,senin yaptığın nedir?
Demir korkuluğa sımsıkı tutunmuştu Sahra.Derin'in ufak adımlarla aralarındaki mesafeyi kısalttığını farketti.
Daha fazla uzatmanın anlamı yoktu.
"Güne dair umudunun kalmaması için akşam olması gerekmez " dedi.
Bazı günlerin kötü geçeceği sabahından bellidir
Ve "hayatın neresinden dönülürse kârdır"
Bedenini boşluğa bıraktı Sahra, rüzgar yüzünü yaladı geçti kuş sesleri duydu düşerken,çocuk sesleri.O ölürken birilerinin eğlendiği düşüncesi tuhaf geldi Sahra'ya.Ama bu uzun sürmedi