Ben Şeyma Akar
16 Eylül 1992 de İstanbul'da doğdum aslen Giresun'luyum. Oğuzhan'la maç çıkışı tanışmıştım. Anladığınız gibi BEŞİKTAŞ'lıyım. Nasip oldukça hiçbir maçı kaçırmadım.Zaten ben gitmesem çılgın taraftarın gözü beni arardı. Kameraman meslektaşım bu yüzdendi galiba herkesin tanıması
Nasıl tanıştınız dersenizdeee Lütfiye Şahan liseden arkadaşım. Aslında Lütfiye'yle hiç iyi anlaşacağımı düşünmüyordum. Önyargı işte. Herneyse biz daha Oğuzhan'la sevgili olmadan hatta Oğuzhan beni tanımadan önce Oğuzhan'ın annesi Sevgi teyze ve Muzaffer amca kahvaltıya Lütfiyelere gelmişti o zaman bende Trabzon'da Lütfiye'lerde kalıyordum. Sevgi teyze beni görünce hem şaşırdı hemde ben gidince Lütfiye'ye çok iyi kızmış maşallah sen bi ara Oğuzhan'la tanıştırsana falan demiş. Tabi ben bunu duyunca ellerim ayaklarım titredi.Nefesimi nerden alıp vereceğimi şaşırdım. Aslında olabilirdi ama kız evisi naz evisi 😂
Dünden razı gibi hemen öyle şapmamak lazım 😶
Herneyse dediğim gibi bi maç çıkışı tanıştım. Lütfiye sayesinde Ece ilede baya samimi olduğumuz için bazı maç biletlerini Ece sayesinde beleşe getiriyordum. Yanlış anlaşılmasın konu BEŞİKTAŞ ise bütün paramı seve seve verebilirim. Ece seremoniye çıkılan kapının yanından bilet ayırtmıştı Cenk'e . Oyuncular ve yanlarında küçük minnaklar çıkmaya başlamıştı. Oğuzhan'ı görünce elim ayağım buz kesti,mideme kramplar girdi.
Sabah alarmı ile uyanmıştım. Önce dışarıda biraz yürüyecektim sonra Ece ile buluşup birlikte önce müzeye gidecektik.Sonrada maça erkenden gidip Mabedimizde doya doya vakit geçirecektik.
Kalktığımda Milka'yı görünce
derin bir oh çektim.
Mutfağa inince dünden kalma dağınık olduğunu gördüğümde hayal kırıklığına uğradım.Biraz toparladıktan sonra arkamdan duyduğum parke sesiyle irkildim
Yavaşca dönerek arkamdan gelen sese baktım. Sonrada bacaklarıma dolaşan Milka'yı görünce tutup kucağıma aldım ve mama kabına mamasını döktükten ve su kabına su döktükten sonra geçen yıl yeni yaptığım giyinme odasına gittim. Önce yürüyüş yapacağım için adidas'tan aldığım siyah beyaz eşofman takımını ve bi ara acayip moda olan süperstar ayakkabımı giyip saçımı at kuyruğu yaptım. Yanıma Milka'yı alıp,telefondanda müzik açıp kapıdan dışarı çıktım. Saat 11:30'a alarmı kurdum çünkü kendimi başka şeylere kaptırmaya çok müsait bir yapım var.
Kulağımda alarmın sesi,yorulduğumu anladığımda vücudum 'kahve kahve' diye direniyordu.Bu sesi bastırıp eve gittim ve ılık bir duş aldıktan sonra kendime bir nescafe yaptım.En yorucu vakit,düşünecek o kadar şey varki.Ama en iyisi kendimden biraz daha bahsetmek.Saçlarım siyah ve kestane rengi arasında gidip geliyor, ten rengim ne bembeyaz ne de bronz. Boyum 1.65, kilom 58. Mesleğim gazetecilik.
Kahvemi bitirdikten sonra önce evi toparladım sonra çamaşırları makineye attım, bulaşıkları makineye derken gitme vakti gelince tekrar giyinme odasına gidip klasik maç günleri giydiğim siyah uzun kollu badinin üstüne giydiğim siyah forman ve sıradan siyah bir pantalonun üstüne terzide işlettiğim BEŞİKTAŞ amblemi bulunan pantolonu giydim hava biraz soğuk olduğu için yanıma şişme montumu giydim. Saçımı açık bırakıp hafif bir makyaj yaptım, siyah Beşiktaş beremi kafama yerleştirdim ve elime masamın üstünden aldığım bileklik ve kolyelerimi de koluma ve boynuma geçirdikten sonra Milka'ya küçük bir öpücük verdikten sonra bütün camları kontrol edip, arabamın anahtarınıda cebime koyduktan sonra kapıyı kilitleyip arabaya gittim. Hemen bir Beşiktaş marşı açıp havaya girdim. Tam zirvedeyim Ece'nin aramasıyla marş kesildi.
Bayan TOSUNCUK 📞
📞 ' Nerde kaldın Ballı çörekçik!
🙋🏻 'geldim geldim, arabayı park ediyorum sen nerdesin Bayan Tosuncuk' dedim gülerek
Yarım dakika falan süren gülüşmeden sonra
📞'müzenin önündeyim de sesin bayağı iyi geliyor yoksa bilmediğim bişey mi oldu' dediğinde yanımda olsaydı göz kırpıp güleceğini tahmin ettiğimden aynı zamanda bahsettiği konuyu az buçuk anladığım için
🙋🏻'Eceeeee' dedim kendi sesimdende korkmuştum
📞'tamam tamam gelince konuşuruz' dedi kıs kıs gülerek
Telefonu kapattıktan 3 dakika falan sonra Ece'nin yanındaydım. En son geçen hafta yüz yüze görüşmüştük.Ama özlemiştim işte. Gidince sarılıp Bismillahirrahmanim diyerek içeri girdik.Büyülenmemek elde değil.
