The Once - You're My Best Friend
2 Ay Sonra
Nazlı yeni bir güne son iki haftadır olduğu gibi keyifsiz uyandı. Oysa balayı boyunca neşeli uyanmış ve kocasını da büyük bir neşeyle kaldırıyordu. Fakat İstanbul'a geri döndüklerinde buraları bıraktıkları gibi bulmamışlardı. Zira giderken İstanbul hala sıcaktı ve döndüklerinde hava bayağı soğumuştu. Lakin her şeye rağmen, sevdiği adamla evli olmak çok güzeldi. Ama şu üzerindeki keyifsizliğe de son vermeliydi. Bir ay boyunca Maldivler'de sıcak havanın esiri olmuşken şimdi bu soğuk, bunaltıcı havayı yaşamak biraz kanına dokunuyordu. Öyle ki İstanbul'a iniş yapalı iki hafta olmuştu, havalar yüzünden hasta olacak gibiydi. Hatta belki de olmuştu. Yerinde biraz gerindikten sonra kocasına dönüp onu izlemeye başladı. Hala evli olduklarına inanamayışını bir kez daha hissetti.
Geçen sene bu ayın içinde dönerken İstanbul'a yine böyle yağmur yağıyordu. Kalbinde Mazhar'ın aşkı ümitsizce bekliyordu, aklı asla olacağına ihtimal vermiyordu. Ama olmuştu işte! Beyni vazgeçmeye hazır olmuş olsa da kalbi buna müsaade etmemişti. O, gerçek aşktan vazgeçilmeyeceğini çok iyi biliyordu. İyi ki de biliyordu. Kendisini zorla kocasının kollarına iteledi. Başını onun göğsüne koyup onun kalp atışını dinlemeye başladı.
Mazhar balayı boyunca bebek çalışmasını yüksek bir şehvetle gerçekleştirmişti. Bu Nazlı'nın hormonsal algısını öyle bir açmıştı ki açıkçası bir süre daha hamile kalmamak istiyordu. Çünkü bu ateşi yüksek birleşmenin nimetlerine henüz veda etmek istemiyordu. Yaşadığı o güzel geçen balayını düşünmeye devam ederken, aklına yeni yeni çok önemli detaylar düşmeye başladı. En son ki reglinin üzerinden bir daha regl olmamıştı. Bir aydır balayının nimetlerinden faydalanırken de aklının ucuna bile neden regl olmadığı gelmemişti. Yani istekleri her anı fırsata çevirirken gelmemesi de normaldi.
'İnanmıyorum hamile kalmış olabilir miyim, yoksa aşırı mutluluktan reglim tatil mi yapmak istedi? Aşırı stresten reglim gecikiyordu, mutluluktan gecikebilme şansım yüzde kaçtı acaba? Tamam sakin olmalıyım ve kesin bir sonuç almayana kadar bir şey dememeliyim. Mazhar'ı yeniden hayal kırıklığına sokmaya gerek yok. Ama hamile kalmışsam eğer—'
Daha fazlasını düşünemedi. Kilo almayı, streslerini, doğum anını, sonrasını... Korku filmi gibi geldi birden. Pekâlâ, sonunda romantik bi filme bağlanacağını biliyordu elbet ama... O filmi başarıyla geçebilir miydi şu an emin değildi.
Mazhar karısının kıpırdanmalarıyla açtı gözlerini. Saat çalmadığına göre henüz erken olduğunu düşündü, peki karısı neden böyle erken kalmıştı? Üstelik vücudu baya da kaskatı kesilmişti. Kim bilir ne düşünüyordu. Bir ay boyunca arzuyla gevşemiş vücudundaki değişikliği de hızla kapmıştı. Bu evlilik birbirlerinin iliklerine kadar öğreneceği bir yolculuk gibi geliyordu. Heyecanlı, şehvetli, eğlenceli ve kesinlikle aşkın bin bir tonuyla doluydu.
Koluyla karısını iyice sarıp geceliğinin üstünden bel çukurunu okşadı. "Günaydın bebeğim," dedi uykulu sesiyle. Biraz esneyip uykusundan iyice arınmaya başladı ama hala uykusu vardı.
Nazlı kocasının sesini duyunca gergin vücudunu normal haline getirmeye çalıştı. Zira Mazhar'ın bu her şeyini öğrenmeliyim sendromuna şu anda yenilmek istemiyordu. Onun cin olup da kendisini çarpmasını istemiyordu, bu kendisinin işiydi. Birden sesli bir şekilde güldü. "Günaydın kocacığım," diye nazlı bir şekilde söyledi. Başını hafifçe kaldırıp kocasının uykulu mağrur mavi gözlerine baktı. Kesinlikle bu adamın gözlerine sahip çocuk istediğinin altını çizdi. Şunlar insana huzur verip duruyordu, her bir yanında olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK MEŞK SAÇMALIKLARI VESAİRE (#3)
General FictionBir masalda olmayan her şey bu hikâyede. Çünkü Aşk Meşk gerçek dünyanın ta kendisi. Duygusallığı göz yaşartan, romantikliği kalp hızlandıran, komedisi çene ağrıtan bu dünyada artık her şey vesaireden ibaret. Şimdi son defa yaslanın arkanıza. Bu...