27. BÖLÜM : YENİ GÖREV

3.3K 216 27
                                    


O iğrenç alarmın sesiyle uyandım. Daha fazla çalmasına dayanamadım ve kalkıp alarmı kalattım.

Üstüme bir şort ve t-shirt geçirdim. Mutfağa girdiğimde annem kahvaltı hazırlıyordu. Hemen yanına gidip yardım etmeye başladım.

Bir anda gözlerimin önüne bir görü geldi.

Birisi vardı. Bir makina yapıyordu. Son bir vidayı taktıltan sonra makinayı çalıştırıyordu. Çalıştırdığı makina bütün dünyayı bir yuvarlak içine alıyor.

Kurtlar, periler, büyücüler, vampirler ve başka yaratıklar. Bir anda bütün güçleri gidiyor.

Kurtlar insan haline geliyor göz renkleri değişiyor. Vampirlerin dişleri sonsuza kadar gidiyor kırmızı gözleri değişiyor. Büyücüler büyü yapamıyor  tırnakları yerine giriyor göz renkleri değişiyor. Perilerin kanatları yok oluyor. Şekil değiştirenler normal formlarına geri dönüyor.

Elementler doğa anaya geri gidiyor. Yani herkes insan oluyor. O... O adam bizi biliyor ve bizi hepimizi dünyada ki tüm yaratıları insana çeviriyor. Adam kahakaha atıp "o okulda ki köstebeğe söyle işimiz  bitti geri dönebilir."
"Efendim hangi okuldu?" "Seni salak ****** lisesi"  "peki patron."

Görü bittiğinde nefes nefese kalmıştım. Annem bana ne oldu dercesine bakıyordu. Bir anda başım döndü dolaplara tutundum. Ama kendimi tutamadım ve gözlerim karardı.

                         ***********
Gözlerimi açtığımda odamda yatıyordum. Bu değişim olmayacak bir şeymiş çünkü bir maceraya atılmam gerekiyor.

Öfff benim maceralarımda bir bitmiyor. Bu görüleri neden ben görüyorum?! Niye başkası değilde bennn!? Hemen yataktan kalktım. Kızların ve Burağın yanına gidip onlardan yardım almak lazım.

Aşağıya salona indiğimde Zehra ve finn'in de burda olduğunu gördüm. Onlarda çok üzülecekler.

Annemle babamın karşısındaki koltuğa oturdum. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladım.

"Benim size önemli bir şey söylemem lazım." babam "Söyle kızım." dedi boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.

"Benim... Benim geri dönmem lazım."
Hepsi aynı anda "Neee!" annem "Asla izizn vermem daha dün geldin. Ve ben kızımdan bu kadar çabuk ayrılmak istemiyorum." sesi sonlara doğru kısılmıştı. Babam

"Neden gitmek istiyorsun?" diye sordu.
"Ben mutfakta bir görü gördüm. Orda ki adam bir makina yapmıştı. O makinayı çalıştırdığınında dünyada ki bütün yaratıklar insana dönüşüyordu. Hepsi insana dönüşünce güçleri yok oluyor bir daha geri gelmiyor. Elementler ise doğa anaya geri gidiyor. Eğer bu makina bazılarında yan etki yaparsa çoğu yaratık ölebilir buna bizde dahiliz. Ne kadar güçlü olursak olalım o makina bizi öldürür.

İşte bu yüzden geri dönücem arkadaşlarımdan yardım isteyip o adamı durdurmamız gerek." dedim ve soluklandım. Ne çok konuştum be!

Finn "O zaman bizde o arkadaşlarının içinde oluyoruz Melis hanım yaksa Alev mi demeliyim?" o bana trip mi atıyordu?

"Canım arkadaşım sen niye bana trip atıyorsun? Bende daha dün öğrendim diyorum anlamıyor musun!?" dedim kızgınlıkla o da sahte korkuyla

"Büyüksün abla." dedi ona güldüm.
"E o zaman hazırlanın İstanbul'a gidiyoruz." dedim. Onlarda kalktı ve kıyafetlerini hazırlamak için. Odama gidip ipuçlerını araştıracaktım.

O adam benim İstanbul daki okulumu söylemişti. Demek ki orda ona yardım eden bir köstebek var. Adam onu geri çağırdığına göre onun için değerli. Yoksa onu tekrar çağırmazdı.

Aklıma çok güzel bir fikir geldi. O okula tekrardan gidicem ama bu sefer öğrenci olarak değil. Öğretmen olarak. O zaman şüphelendiklerimi daha kolay konuşturabilirim. Plan hazır. Ama artık gitmemiz gerekiyor.

Aşağı indim. Benim valizim zaten hazırdı geldiğimde kıyafetlerimi yerleştirmemiştim. Oynayan kardeşimi gördüm ve sarıldım. Bana bakarak

"Abya neyeye gidiyoşun? Beyi bıyakmıycakşın dimi?" onu yanağından öptüm

"Hayır kardeşim sizi bırakmıycam sadece bir işim çıktı ama geri gelicem. Hem telefonlada konuşuruz tamam mı güzel kardeşim?" o da kafasını tamam anlamında salladı ve yanağımdan öptü.

Annemle babamı da öptükten sonra dışarı çıktım. Çocuklarda dışardaydı. Onların yanına gittim. Finn

"Alev araban var mı? O kadar yolu otobüsle gitmeyeceğiz herhalde."

"Sen ciddi misin? Bana açıkladığın için çok teşekkür ederim. Ama benim yöntemim daha kısa ve kolay." dedim. Elimi şıklatınca Burağın evinin önündeydik.

Finn başını ve midesini tutarak "Lütfen bir daha bunu haber vermeden yapm. Bir yerlerim yer değiştirdi." dedi ve yalandan trip atmaya başladı. Ona güldüm ve kapıyı çaldım. Burak kapıyı açtı sinirle. Beni görünce yüzüne bir sırıtma ekledi ve

"Daha iki gün oldu ve bana özleminden veri döndün. Biliyorum çok yakışıklıyım ama yanı onlar s-" daha fazla konuşmaması için elimle ağzını kapattım. "Daha fazla konuşacak mısın? Yoksa gideyim mi?"

Geri çekilerek "Geç geç." dedi. İlk önce finn ve Zehrayı gösterdim. O da tamam anlamında kafasını salladı. Hepbirlikte içeri girdik. Burada gördüğüm göreyü anlattım. Ve planımı önnce şaşırdı ama sonra tamam dedi. Burak bana bakarak

"Tamam dedikde sen nasıl öğretmen olarak duracaksın?"

"Sen nasıl bilmezsin orası hem yaratık hem de insan okulu. Niye öğlenleri okul bitiyor sanıyorsun. Öğlenleri insanlar gidiyo ama yaratıklar kalıyo ve türlerine göre ders görüyorlar bana da orda öğretmelik yapmamı istemişti. Çoğu kişi de biliyor."

Zehra "Ya köstembek insansa?"
"Değil. İnsan olsa bu işi asla yapamaz. Yapsa okulda yaratıklar olduğu için korkar. O yüzden köstebek bir yaratık."

Hepsi beni onaylayınca memnunca gülsedim. Ayağa kalktı ve

"Çocuklar benden bu kadar çok fazla büyü yaptım. Ve şuan çok açım. Yemek yiyip uyucam." diyip mutfağa gittim.  Önce iki torba kan içtim. Dolapta et buldum. Ama buzluydu. O yüzden kendine bir sandiviç yaptım.

Odama gidip pijamalarımı giydim. Yatağıma yatıp uykunun beni esir almasına izin verdim.

Arkadaşlar bölüm nasıldı beğendiniz mi? Biliyorum biraz geç oldu. Ama internetim bitti ve şuan babamın internetini kullanıyorum. Yorumlarınızı bekliyorumm😊

MELEZ KIZ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin