[2] Ev

3 4 0
                                    

Multimedia: Vural

Bölüm şarkısı: Alicia keys Girl on fire

🐞🐞🐞🐞🐞🐞🐞🐞🐞

Sahilde oturmak insanı her zaman rahatlatıyordu bundan kesinlikle emindim.
Annem öldükten sonra babamın eve üvey sürtüğü getirmesiyle ilk kez burada ağlamıştım buraya geldiğim ilk gün gözyaşı dökmüştüm.

Sahilde rahatsız edilmekten hoşlanmadığım için telefonumu sesliden titreşime almıştım aslında sessize alsam daha iyiydi ama genç ergenler gibi sık sık telefonuma bakmayı sevmiyordum. Sessize almış olsaydım muhtemelen bir iki gün hiç açmazdım telefonumu.

Cebimdeki telefonun titreştiğini hissettiğimde dar pantolonumun cebinden telefonu çıkarmak çok zor geliyordu bu yüzden ayağa kalkıp telefonu rahatlıkla çıkardım.

Arayan kişinin gereksiz olduğunu gördüğümde açmakla açmamak arasında tereddütteydim. En son açmakta karar kılıp telefonu kulağıma dayadım.

"Sen ne bok yediğini sanıyorsun"

Yine ne yapmıştım çok merak ediyordum umursamaz şekilde oflayıp

"Acaba yine ne yapmışım ben" dedim.

Gereksizin sesi gerçekten çok sinirli çıkıyordu ama bunu umursamadım. Şu an yanımda değildi ve bana zarar verme şansı yoktu zaten aynı evde kalsak bile giriş çıkış saatlerimiz bir değildi.

Ben gereksiz evde olmadığı zamanlarda evde oluyordum diger zamanlardaysa dışarıda oluyordum.

"Sen ne cüretle Aylin hanıma bağırabilirsin. Ne yapıp et bugün eşyalarını hazırla üniversiteye gideceksin"

Konuştuklarından ikinci cümleyi kâle almadığım için birinci cümleyi baz alarak sorumu yönelttim.

"Aylin hanım da kim ben öyle birini tanımıyorum. Yoksa yeni metreslerinden mi"

Evet sorduğum soruyla biraz ileriye gitmiş olabilirim ama kendisini öz babam olarak tanıdığım bu adamın öz babam olmadığına emindim en yakın zamanda bir dna testi yaptıracaktım.

"Gerizekalı küçük fahişe hemen defolup gidiyorsun. Ya benim sözüme gelir istediğim üniversitede okursun yada seni evden dışarı atarım. Yarın sabah 9 da kesinlikle evde olmayacaksın."

Telefon yüzüme kapandığında telefonumu sinirle denize atmak istedim ama bundan vazgeçtim. Bu hareketi hep filmlerden görürdüm ama hiçbir zaman deneme fırsatım olmamıştı demek ki bugünede kısmet değilmiş.

Gereksizin sözcükleri beni ne kadar sinir etmiş olsada gurursuzluk yapmaya gerek yoktu yarın sabah 9 a kalmadan evden gitmiş olacaktım. Kimseye haber vermeden çıkıp gidecektim.
Pes etmiş gibi olsamda beni istemeyen bir aileye sahipsem o ailenin yanında durmaya gerek yoktu.

Bana gerizekalı küçük fahişe demişti bu sözleri hiç unutmayacaktım zaten istesemde unutabileceğimi sanmıyordum.

Telefonumu elime alarak gereksiz ve üvey sürtük dışında kalan profile tıklayıp arama tuşuna bastım. Rehberimde 3 kişinin numarası vardı 1.si gereksiz 2.si üvey sürtük 3.süyse vuraldı.

Vural her zamanki gittiğim barda barmenlik yapıyordu onunda telefon numarasını istemeyerek almıştım. İlk tanıştığımızda telefonumu isteyip kendisini aramıştı ve böylece numaramı almıştı. Bu ucuz numarayı nasıl yedim aklım almıyordu ama sarhoş olduğum kesindi.

Bir kaç kez beni aramıştı konuşmak istemediğim için Numarayı ezberlemeye ihtiyaç duymadan rehberime kaydetmiştim ve her aradığında meşgule atıyordum. Hayat felsefem sevmediğim kişilerin daha doğrusu rahatsız olduğum kişilerin numaralarını telefonuma kaydetip aradıklarında meşgule atmaktı.

Vuralı arayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi ama evdeki eşyalarımı toplayıp çekip gidebilmem için kalacak yere ihtiyacım vardı. Bunun için vuraldan bana bir iyilik yapmasını isteyecektim.

Telefon ilk çalışta açtığında şaşırdım desem yalan olurdu.

"Naber Eylem seninle konuşmayalı uzun zaman olmuştu bu arada numaramın sende olduğundan haberim yoktu"

Bana konuşma fırsatı vermeden konuşmasına sinir olsamda yardım isteyeceğim için sesimi çıkarmadım.

"Vural senden bir şey isteyeceğim bana kalacak yer bulabilirmisin"

Istek cümleleri kurmayı sevmiyordum yada kibar olmayı çünkü şuan kurduğum cümle midemi bulandırdı desem yalan olmazdı.

"Ooo bu ani oldu neyse buldum bile bende kalabilirsin"

Uçkuruna düşkün bir erkekle aynı evde kalmak mı bu kesinlikle kabul etmeyeceğim bir şeydi sokakta bile yatmaya razıydım en azından serserilerin beni bulmama ihtimali vardı.

"Hayır vural sende kalamam bana kalacak bir yer bulamazmısın"

Ani ruh değişimlerime bile inanamıyordum artık, birine muhtaç olmak bu demekti sanırım zaten bunu gereksize muhtaç olduğumdan biliyordum ama ilk defa başka birine muhtaçtım ve bu hissiyat hiç hoşuma gitmemişti.

"Eh be kızım yemem seni be neyse sana kırıldım bunu bil. Ama bara çok geldiğin için sana bir kıyak yapacağım."

Başkalarının kırılması umrumda bile değildi şu hayatta kimsenin herşeyi değildim ve benimde herşeyim diyebileceğim insan yoktu bunun için olsa gerek bencildim. Ve bencilliğimden kesinlikle rahatsız değildim.

"Bana akşam üstü 6 ya kadar yatacak yer ayarlarsan gerçekten çok sevineceğim."

Telefonda bir kadın sesi duyduğumda Vuralı yanlış bir zamanda aradığımın farkındaydım.

"Sana konumu atıyorum"

Bugün çok şanslı günümdeydim sanırım teşekkür etmeme gerek kalmadan telefonu yüzüme kapatması çok işime gelmişti. Teşekkür etmekten ve özür dilemekten nefret ediyordum.

Bir kaç dakika sonra attığı konumdan neresi olduğunu anlamaya çalıştım en sonunda yakınlarda ateş barın olduğunu gördüğümde taksi çağırıp evin adresini verdim. Önce eşyalarımı ayarlamam gerekiyordu.

& 1 SAAT SONRA &

Evden bütün kıyafetlerimi toplayıp bir kaç kitapla beraber rutin eşyalarımı da alıp taksiyi çok bekletmeden arabaya bindim. Sanırsam 2 valiz ve birde küçük çanta vardı. Kıyafetlerimin çok gözükmesinin sebebi eşyaları dürmeden koymuş olmamdı nasıl olsa gideceğim yerde eşyaları çıkartacaktım ne gerek vardı dürmeye.

Taksiye ateş barın adresini verince şoförün bana ters ters bakmasına şahit olurken gülesim geldi. Beni iyi ailenin iyi kızı sanmıştı sanırım ama alakam bile yoktu ya neyse.

Taksi ateş barın önünde durduğunda taksiciye parasını verip valizlerimi taşımaya koyuldum. Üstümde çanta taşımayı sevmiyor olmama rağmen küçük çantayı boynuma astım. Iki elimede iki valizi alıp sürmeye başladım.

Mahallede dolaşırken kapılardaki numaralara dikkat ediyordum. Kalacağım evin numarası 83'tü.

En sonunda 83 nolu evin önüne geldiğimde içimden bir küfür savurdum.

Sanki ev değilde bar gibiydi burası, kapının önündeki neon ışıklandırmalara aldanmayarak içeriye girdim. Sanırım ikinci kattı ,Vuralın ben taksideyken mesaj attığını anımsayınca daha seri adımlarla ikinci kata çıktım. Bana evde bir arkadaşının beni beklediğini söylemişti kim olduğunu bilmiyordum ama ilgilenmiyordum açıkçası. Vuralın bir erkek arkadaşı olma düşüncesi bana komik geliyordu olsa olsa kız arkadaşı olurdu onun.

Kapının ziline bastığımda uzun süre beklemiştim , içeride birinin olmadığını düşünerek tam telefonumu çıkarıp Vuralı arayacaktım ki kapının açılmasıyla olduğum yerde donakaldım.

YAPBOZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin