BEŞ KÖR KARDEŞ

11 1 1
                                    

Annemin memelerinden birini kapabilmek için hunharca savaş veriyordum, benden başka dört canavar kardeşim daha var ve herkes kaptığı memeye çöküyor, benim dünyam karanlık, henüz bebekken alıştım bu duruma,hiç görmedim, görmüyorum, görmeyeceğim

Buranın nasıl bir yer olduğunu görmesem de ayağımıza batan otlardan, annemize sokulmadığımız zamanlarda duyduğum böcek seslerinden bahçede olduğumuzu biliyordum, doğduğumdan beri bize kucak açan annemiz artık yanımızdan sık sık ayrılır olduğu için etrafı keşfetme merakım can sıkıntısı ile birlikte artmıştı ancak seslerden, hareket eden varlıklardan korktuğum için can sıkıntımı sadece kardeşlerin ile boğuşarak gidermeye çalışıyordum.

Annemizi ve bizi her gün besleyen bir insan kişisi vardı, iki aylık civarı olduğumuz için artık anne sütü dışında Allah ne verdiyse götürüyorduk, o insan kişisi bir gün beni alıp bir kutuya koyup götürene kadar hayatımı kardeşlerimle boğuşarak sürdürecekmişim gibi hissediyordum

Kutu ile başladı benim maceram, görmüyordum çok korkuyordum, belki beni kocaman bir canavara yem yapacaklar belki de kurban edecekler, çaresizce sinip unufak olacak şekilde büzüştüm, sonumu bekliyordum, anne ve kardeşlerimi özleyerek...

Değişik sesler duyuyor, insan konuşmasında sayesinde olayları hakkında bilgi sahibi olabiliyordum, bir arabanın arkasına koltuğunda bir kutu içerisindeymişim ve yuva denilen bir yere gidiyormuşum, çok şanslıymışım falan fıstık..

Ben anne ve kardeşlerimi hiç görmemişken şimdi de yuva denilen şeyi merak ederek deli gibi hayaller kuruyordum, acaba kocaman kedilerle dövüşmemiz için kurulan bir yer mi, minik bebek kediler üzerinde işkence yapılan bir ev olabilir mi belki de kör olduğum için gözlerine değişik şeyler yapacaklar.. Düşünmekten ve araçtaki insan kişilerini dinlemek için kulak kabartmaktan imanım gevredi,ah birazcık yiyecek bir şey olsaydı iyi olurdu..

Ses azaldı, hareket durdu.. Tekirler aşkına.. Neredeyiz..

TIRTIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin