İntikam

145 8 0
                                    

   Grace nasıl zihin okunulacağını anlatmaya başladı.

   "Evet bu biraz daha karmaşık ve zordur.Zihnini okumak istediğin kişiye bakıp onunla empati kurmaya çalışmalısın.Yani beynini onun beyninde hissetmelisin.Bu işler hep konsantre ile olur.Odaklanmalısın.Bu güç ilerledikçe sadece onun zihnini okumakla kalmaz aynı zamanda onunla konuşabilirsin de.Hadi başlayalım.Kendini Allan'da deniyebilirsin."

  Bu özellik baya havalıydı ama kötü özelliği de vardı.Allan benim zihnimi istediğinde okuyabilicek miydi?? İşte bunu düşününce sinir olmuştum.Yinede şu an ne düşündüğünü çok merak ediyordum.Onun gözlerine baktım.Muhtemelen ben korkunç gözüküyordum.Abi beyaz gözler ne ya?! bari sadece gözümün kendisi kırmızı ya da siyah olsaydı.Çok iğrenç!

  Allan her zamanki gibi sırıtıyordu.Onun sırıtması benim sinirimi bozuyordu.Vakit kaybetmeden Allan'ın gözlerinin içine odaklandım.Empati nasıl kuracağımı bilmiyordum ama kendimi onda hissetmeye çalıştım.Bu çok saçma bir histi doğrusu.Onun gözlerine , zihnine odaklanmaya çalıştım ama bir yandan da kendimi gülmemek için zor tutuyordum.Bu ciddilik ve onun şapşal yakışıklı yüzü sinirimi bozuyordu.Az sonra beynimde onun iç sesi yankılanmaya başladı.Heyecandan gebermek üzereydim.

   "Beni şu anda duyuyorsun değil mi?,  evet bu bence de hoş.Aslında bana hep böyle baksan güzel olurdu beyaz ya da siyah gözlerle.Böyle kedi yavrusu gibi gözüküyorsun!"

   Zihin okuma şeyini bıraktım ve ondan gözlerimi çektim.Bu çocuğun bir daha zihnini okumayacağım.! Çünkü o sinir, mal , gerizekâlı ve ve ukâla.

   Allan gülmeye başladı."Son dediğin şey biraz kötü oldu ama!"

   Nee! Bu benim zihnimi mi okumuştu.Neyse iyi oldu.Ne kadar gerizekâlı olduğunu belki şimdi anlar! Ona bakıp gözlerimi devirdim.

   Grace ile Lauren bizi gülerek izliyordu.

    "Ee şey Grace başka ne öğreneceğim."

    "Evet şimdiki güç ise gözlerinle istediğini yapmak.Yani şöyle bir şey.Gözlerinle bir cismi veya başka bir şeyi hareket ettirebilirsin.Eğer savaş halindeysen gözlerinle acı çektirebilirsin.Bu gerçekten can yakıyor.Yapman gereken sadece istemek."

   Bu bence güçlerden en güzeliydi.Hemen denemek istedim.Gözüme bir tane tuğlayı kestirdim.Ona gözlerimle sabit baktım.Onun yanıma geleceğini hayal ettim az sonra yanıma gelmişti.

   Lauren şaşkın şaşkın bakıyordu."Wayy be kanka.Bu müthiş bir şey!!"

   Ona dönüp tebessüm ettim.Peki ya acı çektirebilir miydim?Gerçi bunu Allan'a yapmıştım.Allan ile o an göz göze geldik.

   "Bunu bana yapmıyacaksın değil mi?"

   Hepimiz gülmeye başladık.Grace"Mia bende deneyebilirsin ama lütfen kontrollü yap."dedi.

   Başımı olumlu anlamda salladım.Onun gözlerine odaklandım.Grace'in canını yaktığımı hayal ettim.Grace bir anda 5 metre ilerimize uçtu.Allan Grace'in yanına koştu.Lauren bana seslendi.

   "Mia kendine gel.Sakin ol.Gözlerin siyah oldu!!"

   Bidakka ya!Ben kendimi kasmamıştım ki.Sinirli de değildim.Hemen eski halime döndüm.Grace'e baktığımda Allan onu tutarak anca getirebiliyordu.Bunu nasıl yapmıştım!? Kendimi çok kötü hissettim ama bilerek yapmamıştım.

   Grace bir yere oturdu.Onun yanına gittim.

   "Grace sana yemin ederim ki böyle yapmak istemedim.Ben sakindim."

   "Tamam Mia sorun değil.Sen çok güçlüsün bu iyi bir şey.O vampirle karşılaştığında gözümüz arkada kalmaz"

   Allan söze atladı."Ben size çok güçlü demiştim."

   Ona bakıp sırıttım.Ama çok yorgundum.Allan yorgunluğumu anlamıştı.

   "Artık sizi eve bıraksam iyi olucak."

   "Yapma Allan kendim gidebilirim."

   "Peki.Yine benimle burun  buruna olmak istiyorsan hava hoş."

   Yüzüm kızarmıştı."Ukâla!"

   Lauren'a baktım.Hadi gel kanka ben ışınlanabilirim.Öncekinde ne yazk ki işler ters gitmişti ."

   Lauren gülerek"Sana güveniyorum dedi."

   Koluma yapıştı.Işınlanmak gerçekten güzel bir şey! Malca ama güzel.

   Az sonra eve geldik.Başardığıma mutlu olmuştum.Lauren bağırdı.

   " Mia heryer dağılmış.O galiba burada."

   Etrafıma baktığımda her yer yakıp yıkılmış gibiydi.

   "O biz yokken buraya gelmiş."dedim.

   "Ya hâla buradaysa!!"

   Evet ya buradaysa?!Birden pencereden O çocuk girdi.Danny demekki hâla buradaydı.Lauren'la birbirimize bakıştık.

   "Way way waay küçük kardeşim ve mucizeli kız burada ama bugün galiba mucizeli kızın işleri şanslı olmayacak.Lauren sana uzak dur demiştim."dedi ve iki sivri dişiyle bize tısladı.Resmen bizi öldürmek için ağzı sulanmıştı.

   Lauren kısık sesle bana bir şeyler dedi.

   "Mia dönüş!"
    
   Evet tabi ya!Onun sivri ayı kadar dişi varsa benim de birkaç güçlerim vardı ama bu çocuk koca kaslarıyla baya güçlü duruyordu ve ölümsüzdü.Ben ise güçlerimi az önce öğrenmiştim.

   Gözlerimi kapadım ve anında dönüştüm.Her ne olursa olsun bunu başarmam gerekiyordu.

   O bana sırıttı."Haha siyah iki çift göz.Çok korktum."

   "Bence de kork!"diye karşılık verdim.Lauren'a döndüm.

   "Lauren kaç!"dedim.

   Lauren arka kapıdan kaçtı.Danny bana odaklanmıştı.Beni öldürmek için kuduruyordu.Hızlıca bana doğru koştu.Ben bunu nasıl oldu bilmiyorum ama tahmin ettim.O bana doğru koştuğu an onun arkasına ışınlandım.Durduğunda beni göremeyince ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadı.Arkasına döndü ve bana sırıttı.Bu sefer işler şanslı gitmedi.Beni öyle bir itti ki arkamdaki  duvar benimle yıkılmıştı ve ben arka odanın duvarına yapışmıştım.Bunu beklemiyordum doğrusu.Kafama ellediğimde kafamın kanadığını hissettim ama az sonra hiçbir acım kalmamıştı.Kafam da kanamıyordu.Bu da mı benim gücümdü??! Danny yavaşça yanıma geldi.Herhalde öldüğümü sanıyordu.O tam odaya girdiğinde Gözlerimle onu nasıl yaptığımı anlamadığım şekilde havaya kaldırdım.Çok sinirliydim.Bağırmaya başladı.Az sonra onu biraz daha havaya kaldırıp hızlıca yere vurdum.Birkaç saniye sonra kendine geldi.

   "Yine geleceğim."Diye bağırdı.

    ve hep yaptığı gibi hızlıca uzaklaştı.Benim ise sinirim hâla geçmemişti.Lauren onun gittiğini anlamış olmalı ki 1 dakka sonra yanıma geldi.Duvarı o halde görünce şaşkınlıktan ağzını tuttu.

   "Mia sen iyi misin?"

   "Hiç bu kadar iyi olmamıştım!"

   Ama aklıma takılan bir şey vardı.Allan beni zor durumlarda hissettiği hâlde niye yanıma gelmemişti??

   Odayı gözlerimle toparladım.Tabii kırık eşyalara bir şey yapamadım.Ben toparladım Lauren da odayı süpürüp artık çöp olan eşyalarımı çöp poşetine doldurdu.Gerizekâlı televizyonumu bile parçalamıştı.Odam temiz olmuştu ama bir okadar da boş.Duvarı söylemiyorum bile!!

   Lauren'la odayı topladığımızda saat gece 2 olmuştu.Yerlerimizi hazırladım ve yorgunluktan gözlerimizi kapadığımız anda uyuduk.

   NOT

   ARKADAŞLAR KİTAP 400 OKUNMA SAYISINA ULAŞMIŞ!😍
BU BENİ GERÇEKTEN MUTLU ETTİ.

   BU BÖLÜMÜ UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR.🤗

  
   

   

Gece Karanlığı SürüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin