forty one

3.2K 292 10
                                    

Karşı takımın koçunun aldığı molayla tribünlere doğru koştum.

İkinci periyotta tam 11 sayıyı kendim yapmıştım.

Kenarlara yaklaşır yaklaşmaz annem yüzümü ellerinin arasına aldı.

"Harikaydın bebeğim."

derken yanaklarımı sıkıyordu.


Lütfen keser misin şunu?

Rezil oluyorum..



Yavaşça yüzümü sıyırmaya çalışırken abimin kolumdan tutup kendine çekmesi oldukça yardımcı olmuştu.

Parmaklarıyla saçlarımı karıştırırken babamın gururu yüzünden okunuyordu.

"Önümüzdeki periyot, aynı hızla."

Abim göz kırptığında tamamdır işaretiyle karşılık verip takımın yanına geri döndüm.

Koç herkesi toplamış, durum değerlendirmesi yapıyordu.

"Molayı bizzat aldıklarına göre sıkışmışlar demektir. İyi gidiyorsunuz çocuklar. Oh Jeon! Çok iyiydin. Aynen devamını bekliyorum. Pasları bol tutun. Üçlük olmasına özen gösterin ve serbest bırakmayın. Maç cepte derseniz kaybedersiniz. Her an tetikte olmaya devam edin. Hala 20 dakikamız var."

"Anlaşıldı!"

diyerek sahaya geri dönerken Min Youn sırtıma beşliği geçirmişti.

"Fırtına kesildin adamım. Gururlanmadan edemedim."

"O zaman bu periyot sen de beni gururlandır ve şu hareketi yapalım. Ne dersin?"

"Ne zaman söyleyeceksin diye bekliyordum. Yakalım şu sahayı."

Yumruklarımızı tokuşturduktan sonra yerlerimizi almıştık.

Antremandaki gibi gitmezse her şey muhteşem olacaktı.

Antremandaki gibi gitmeyecekti. Karşımızda sadece bir dev adam vardı.



sorun değil ; jjkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin