Multimedia: Bölüm şarkısı.
"Benim bir hikayem yok." dedim alelacele.
"Yapma ama Gece, herkesin anlatacak bir şeyleri vardır." diyen Buğra'ya dik dik baktıktan sonra omuz silktim. "Benim yok."
"Karan'ı anlatsana kız." diyen Buse'nin saçını çektim hızlıca. Ağzından mırıltı çıkarken kırdığı potu anlamış olacak ki "Kanka ben malım." dedi ağzını oynatarak. Patavatsız köpek.
"Karan'ı anlat aynen." diyerek Buse'ye arka çıktı Egehan.
"Anlatacağı bir şey yok." Berfu'nun keskin sesiyle benim konuşmama gerek kalmadı. Almira ortadan şişeyi aldı. "Yeter bu kadar oyun, gidin artık."
"Hayır, soruya cevap vermek zorunda. Bitecekse de ondan sonra bitecek." Karan'ın sözleri ile tam gözlerinin içine baktım.
"Anlatayım o halde? Dört yıl önce seni Karen'in yanında gördüm, başta beğenidir geçer iki üç haftaya dedim. Baktım geçmiyor! Hoşlantıdır, geçer iki üç aya dedim. Baktım yine geçmiyor! Geçer diye diye dört yılı doldurdum dört! Dile kolay. Sonra aradan zaman geçti, bizimkiler bir oyun oynamışlar, yazdığım mektubu sıkıştırmışlar bir yere. Geldin yardım istedin gözümün içine baka baka. Nefesim kesildi, yutkunamadım, yanında girmediğim rezillik kalmadı. Kalbimin sesi ta nerelerden duyuldu. Anlamadın, bir de yetmez gibi bana sarıldın! Benimle uyudun! Ama aptallık bende. Sonra ne oldu biliyor musun? Biliyorsun tabii ki, sen beni paramparça ettin çünkü! Sen yaptın! Sorunu da cevapladığıma göre git bu evden şimdi."
"Şey ben abimi oyalayayım." diyerek hızla odadan çıktı Buse.
"Gece.. ben.."
"Dinlemek istemiyorum. Berk abiye bende bakabilirim, Berfu sen çıkarırsın arkadaşları."
"Lan tamam Karan'a kızdın da, bizi ne postalıyorsun? Ben daha turşuma doyamamıştım."
"Egehan kes yalakalığı da çıkalım bir an önce, kızlar zor durumda kalıyor." diyerek en mantıklı konuşmayı yaptı Murat, ona minnetle baktıktan sonra odadan çıkıp Berk abinin odasına daldım. Buse'nin sıkıca sarılmış haline bakarak kıkırdadım ve bende yatağın bir kenarına uzandım. "Berk abi?" dediğimde Buse Berk abiyi bıraktı ve bana göz kırparak odadan çıktı.
"Efendim?"
"Bu acı geçiyor mu? Ya da bu kırgınlık? Unutacağımı biliyorum da.. Karan'ı mı yoksa yaptığı bu düşüncesizliği mi unutacağım onu bilmiyorum."
Yanıma uzandıktan sonra oda tavana baktı. "Vallahi, bilmiyorum güzelim. O senin sevginin ve kalbinin büyüklüğüne kalmış. Ha bir de zamana.."
"Ben onu hâlâ seviyorum ama." dedim ağlamaya başlamadan bir iki saniye önce.
"Biliyorum. Bu yüzden onu dövmüyorum."
"Teşekkür ederim Berk abi, her şey için."
"Saçmalama, hiç bir şey yapmadım ben."
"Olsun." dediğimde gülümsedi, ardından Berk abi saçlarımı okşarken kendimi uykunun kollarına bıraktım.
MURAT'IN AĞZINDAN.
Kapıdan çıkmadan önce geçtiğimiz kapı da Gece'nin sesini duyunca duraksadı Karan, hafif bir şekilde ittirsem de bir tepki vermedi. "Ağlıyor." dedi sadece.
Sen ne bekliyordun amına koduğum? demek istesem de onun da moralinin bozuk olduğunu bildiğimden sadece bu kez daha sert bir şekilde ittirdim. "Hadi Karan, burada dikilmen hiç bir işe yaramayacak. Sadece daha çok bela açacak onların başına. Berk'in bizi görmemesi lazım, biliyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonik #Watty2016
Teen FictionYaklaşık iki yıldır sevdiğiniz çocuğu uzaktan izlerken, arkadaş grubunuzun onun çantasına attığı bir mektup ile kendinizi birden onun karşısında bulsanız ne hissedersiniz? Ve o çocuk sizden mektuptaki kişiyi bulmak için yardım istiyorsa, sanırım ben...