[Hatırlatma]
"Hayır Esila! Onun gittiği ilk iki ay annenle babanın öldüğü ilk zamanlar gibi olmuştun! İki hafta yemek yemedin! İki hafta içersinde sana sadece su içirebildik! Şimdi hiçbir şey olmamış gibi davranamazsın Esila! Tamı tamına 6 ay! Seni eski haline döndürmek için neler yaptık! Şimdi Kuzey bu evden çıkıyor! Sende odana çıkıyorsun!"
***
Şuan odamda oturmuş ağlarken durum değerlendirmesi yapıyorum. Yani aslında yapıyoruz. Seray sabahtan beri yengemin haklı olduğuna dair binbir çeşit madde sayarken ben hala Kuzey'in gitmek zorunda olduğu için gittiğini savunuyordum. Kapıdan bir gıcırtı geldi ve ikimizde kapıya doğru döndük. Ardından kapı yavaşça aralandı ve içeri Berk girdi.
"Müsait misiniz?" diye sordu biraz şevkat birazda sevgi içeren ses tonuyla.
"Gel, gel!" dedim hafif gülümsemeye özen göstererek ve sesimin canlı çıkmasını sağlayarak.
"Kuzey... Şey... Kuzey telefonda da seni istiyor." dedi. Tabi yengem telefonuma 'bir süre' el koyunca... Ardından Seray araya girdi.
"Berk unuttun mu Kuzey ile konuşması yasak!" dedi onu uyarır bir ses tonuyla.
"Sen ispiklemezsen sorun çıkmaz." dedi bu sefer Berk.
"Bana asla bu konuda güvenme Berk! Kuzey'i başından beri sevmem ben!"
"Off kesin ikinizde! Şuan konuşmak istemiyorum Berk." dedim sonlara doğru sesimi biraz kısarak.
"Peki." dedi ardından telefona döndü.
"Duydun abicim konuşmak istemiyor. Ne! Hayır saçmalama! Lan manyak mısın?!"
"Ne oluyor Berk?!" diye çıkıştı Seray. Ben ise sadece meraklı gözlerle Berk'e bakıyordum.
"Kuzey... Kuzey tekrar buraya gelip annemle konuşacakmış. Sonrada seni alıp sakin bir yere gidecekmiş."
"Patetes çuvalı mı lan bu kız?! Saçmalayın Derya abla asla izin vermez!" diye bir kez daha çıkıştı Seray. Ardından Berk telefona dönüp,
"Abi bak Seray'ı duydun haklı. Daha fazla sinirlendirirsin sadece. Lan ne demek gelicem! Sıçtırma ağzına puşt! O kadar zaman yoktun şimdi mi inandın tuttu. Gelirsen seni ilk ben kovarım!" dedi ve sanırım Kuzey'in lafının bitmesini bekledi.
"Güvenliğe haber vericem şimdi gelirsen almasınlar. Senle uğraşamam akşam akşam Kuzey!" dedi ve tahminimce telefonu yüzüne kapadı.
***
Kapı zilinin çalmasıyla gerginlikten diken üstünde otururmuş gibi oturduğumuz yataktan zıpalayarak kalktık. Berk bana döndü;
"Lan bu Kuzey hiç mi laftan anlamaz? Hayır şu kedideki akılın binde biri olsa zaten onda!!!" derken bir yandan Luna'yı işaret etti.
"Çok konuşma Berk! Yürü aşağı inelim!" diye çemkiren Serenay'ın haklı olduğuna kanaat getirip hepimiz koşar adım odadan çıktık. Merdivenlerden inerken yengeme sinir kontrol amaçlı seslendim;
"Yengoş! Kim gelmiş?"
"Elinin körü gelmiş Esila!!" diye gürleyen yengemi duyunca gelenin Kuzey olduğunu anlamak zor olmadı. Ve bunu zaten Kuzey'in arkadan gelen sesi tescilledi;
"Derya abla bak sadece 1 saat izin istiyorum ya! Çok mu!"
"Çok Kuzey! Sana çok!"
"Ya ama bir dinlem-"
"Ne dinleyecem seni be! Ne dinleyecem! Yok sana Esila Mesila"
"Esila'yı bilmemde Mesila yoksa sorun var Derya ablacım." diye her zamanki gibi espiri yapmayı beceremeyen Kuzey sayesinde yengemin siniri iki katına çıktımıştı ki bizde tamda o an kapının önüne gelmiştik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Hayat | Esila & Kuzey
Novela JuvenilHenüz 17 yaşındaki Esila yeni hayatına bambaşka bir şehirde başlar. Ailesini trafik kazasında kaybeden Esila'nın bakımı dayısı ve yengesi tarafından üstlenilir. Yeni bir hayata başladığı bu şehirde Esila ayrıca yeni bir okula başlar. Bu okul onun da...