İTALYA
Platin sarısı saçları, ince parmakları ve kan kırmızısı dudakları vardı. Yeşil gözleri bir yılanın tıslaması kadar nefret doluydu. Yorgundu.
Rüzgar şiddetini arttırırken o da adımlarını hızlandırdı. Yağmur başlamadan şehrin kıyısındaki küçük pansiyona ulaşmak istiyordu.
"Nereye böyle, ufaklık?"
Yürümeye devam etti. "Git başımdan Enrico."
"Duyduğuma göre Stardi yıllardır itinayla aradığı belasını bulmuş.."
Durdu.
"Artık onunla çalışmadığımı biliyorsun."
"Hayır, seni kullanılmış bir mendil gibi fırlatıp attığını biliyorum. Sırra kadem bastı sanki.."
".."
"Çok yazık. Oysa onun en sevdiği orospusuydun. En azından bir not.."
"Kes sesini.!"
"Ah, bu gönül işlerinde bize hiç umut yok, değil mi çiçeğim?" Yılan gözlü çocuğun omzunu kavradı. Tıpkı bir kadın gibi, diye düşündü, karbeyaz tenli bir kadın gibi.
Çocuk omzundaki elden sıyrılıp arkasını döndü. "Artık o işi yapmıyorum dedim.. Siktir git karşımdan!" Yürümeye devam etti.
Adamın suratında iğrenç bir gülüş vardı.
"Bu kadar dikkat çekme güzelim.." Sesi boş sokakta yankılandı. "Yerler seni." Ardından da bir kahkaha attı.
XXX
İKİ GÜN SONRA - Yunanistan
Bir tarafı kayalık, bir tarafı uçsuz bucaksız okyanus olan koyun içindeki küçük teknede iki kişiydiler.
Sarp yamaçlara yuva yapmış kuşların çığlıklarından ve gemiyi hafif hafif sallayan meltem rüzgarından başka orada olduklarını bilen kimse yoktu. Fırat kamaradan elinde bir şişe ve iki kadehle çıktı.
"Anlat." dedi.Geniş ağızlı küçük kadeh o koyu içkiyle dolarken Mete konuşmaya başladı.
"İsmi Nelli del Piero," bardağı kavrayıp ağzına götürdü. "Sokaklarda Stardi diyorlar. Babası öldükten sonra annesinin yeni sevgilisi Don Coretti'nin önerisiyle karaborsaya girmiş, epey nam salmış."
Fırat, bildiklerinin üzerinden tekrar geçerek, devam etmesini söyledi.
"Son altı yıldır insan tüccarlığı yapıyormuş. Sokaktaki çocukları toplayıp karınlarını doyurma, yeterince büyüdüklerinde de genelevlere satma işi. Tabii bu sebepten bir kaç kere polisle haşır neşir olmuşlar fakat Coretti her defasına onu battığı boktan çıkarmayı başarmış."
"İki hafta öncesine kadar.."
"Aynen. Adam ölü ve del Piero kayıplara karışmış durumda. İtalyan mafyasına göre katilin Nelli olduğuna şüphe yok."
İçkisinden bir yudum alan Fırat, "İtalya'yı istiyorum." dedi. "İtalyanlar da Nelli'yi istiyor. Bunu sağlamak için akşam oraya uçacağım."
Mete onayladı.
"Fakat,"
"Fakat, ne?"
"Bu işi yapacaksak eğer, senin burada kalmana ihtiyacım var."
"Anlayamadım?"
"İkimizin aynı anda İtalyan mafyasının içinde bulunması riskini göze alamam." Bu bahaneden başka bir şey değildi. "Aklım başka yerdeyken hem kendimi hem seni koruyamam Mete."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
a dozen dead roses ♡ [boyxboy]
Teen Fictionçocuk içine çekti nemli havayı. karşısındaki adamın bakışları kadar ıslaktı şimdi her şey. stardi ona hiç böyle bakmamıştı. stardi, adamın tetiği çekmekteki tereddütü kadar bile sevmemişti onu. ama tereddüt etmeye ne gerek vardı ki? ellerini kelepçe...