Sabah saat 6.30 da (ewt doğru duydunuz saat 6.30) kalkmam gerekiyordu çünkü depodaki bazı işlerimi halletmem gerekiyor. Selim 3 aydır peşinde olduğumuz adamı akşam yakalayıp beni aramıştı depoya kaldırdıklarını.Ve benim bu depo dan sonra bütün gün olan toplantılarım vardı ve en gülünçü ise akşamda bir ailenin yemeğine davetliyim. Aslında dışardan bakan biri için gülünç olmaz ancak benim için öyle. Yataktan alarmı kapatıp kalkıp banyoya gidip ihtiyaçlarımı karşıladım. Ardından da dolabımdan iki takım çıkarttım biri depoya giderken giymek içindi diğeri ise toplantılarda giyeceğim kıyafet. E sonuçta toplantıya kanlı kıyafetlerle gidemem öyle değil mi. Üstümü giyindim saçımı yapıp makyaj niyetine sadece bir rimel sürdüm ve anahtarlarım telefonum ve cüzdanımı alıp evden ayrıldım.Arabalara karşı çok bi ilgim olmasa da hızı çok severdim. Arabama binip depoya doğru yok aldım. Telefondan selim i arayıp geliyor olduğunu haber verdim çünkü eminim ki adamı akşamdan beri kim bilir kaç kere bayıltmışlardır. Depoya geldiğimi duyan korumalar hemen etrafıma toplandılar biri arabayı alıp park ederken diğerleri de peşimden geliyordu iki kişiyi işaret edip
-siz ikiniz burda bekleyin' diyip ordan ayrıldım geri kalan 4 ü de peşimden gelip adamı azda olsa öttürermediklerini söylüyorlardı..Selim i gördüğümde adamı kum torbası niyetine kullandığını gördüm ve küçük bi tebessüm ettim. Ardından yüzümdeki tebessümü silip yanlarına gittim.Selim beni görmemiş olacak ki hala kum torbası niyetine vurduğu adamla oynuyordu.Benim geldiğimi görmesi için küçük çaplı uyarı öksürmesi çıkardım ağzımdan ve bana döndüğünde hemen hazır ola geçti. Kum torbası adamına baktığımda süratı kanlar içindeydi vücudunda da küçük morarıklar vardı. Selim ne yapacağımı anlamış olacak ki en sevdiğim çakı ve bıçak setlerini önüme dizdi. Etrafa baktığımda yeni gelen korumaların şaşırdıklarını gördüm. Selim e dönüp
-uyandır sonrada herkesle dışarı çıkın' dedikten sonra aklıma bir şey geldi ve ekledim
-selim ya da yeni gelenler kalsın geri kalanlar çıksın ' dedikten sonra selimin yüzündeki piçimsi gülüşü gördüm.Ne yapacağımı anlamıştı. Bende ona tebessüm edil adamlara döndüm ve selim in adamı uyandırmasını bekledim. Adam aniden suratına su yeyince kendine geldi. Adam beni görünce bana bir umutla baktı.Ancak bilmiyordu ki ölümü benim elimden olacağını. Adamın ayılmasıyla da bir dakika içerisinde yeniler hariç hepsi çıkmıştı. Elime en sevdiğim küçük çakımı aldığım anda adamın gözlerindeki umut ışığı yok oldu. Yeni gelenlere seslenip-bana şu köşedeki sandalyeyi getirin' diye seslendim. İçlerinden biri hemen koşup getirip önüme koydu ve geri çekildi. Sandalyeyi ters çevirip adamın önüne oturdum
-söyle bakalım Selçuk.O nerde!' sesimdeki tınıdan adamın korktuğu bariz bir şekilde belliydi ancak korkmamış rolüne devam ediyordu.Göz ucuylanda yenilere baktığımda hepsinin bedeninden anladığım kadarıyla korkmuşlardı.
-bilmiyorum bunu bana daha öncede sormuştunuz niye hala aynı şeyleri sorup duru- '-AAAAAGGGGHHH' adamın çığlığı deponun her yerinde yankılandı.
-tekrar soruyorum o nerde'
-bilmiyorum' demesiyle tekrar karnına çakıyı sapladım ve adam yine bağırıyordu
-söliycek misin artık yoksa bunu benim yerime dışarda seni akşamdan beri yumruklayan adam gelip deşmeye başl-'
-tamam tamam.Eskişehirde çalıştığım yerden ayrılırken öyle demişti bana.'
-işte tek demen gereken buydu deydi mi bunca deşilmeye.cık.ama şimdi deyicek' adamın gözlerinde bu sefer bir çok duygu geçmişti.neferet.korku.panik.telaş.endişe.
-yeniler bana köşedeki şişeleri ve masanın üzerindeki çakmağı getirin.'hepsini önüme koyarken yenilerde adama acıyarak baktı.Adamın üstüne kezzap dömemle adam çığlık atmaya başladı.kezzabın üstüne birde alkolü döktüğümde adamın sesi çıkmamaya başlamıştı.Çakmağı adamın gözünün önünde yakmamla adam yalvarmaya başşlamıştı her ne kadar geç olsada.
-lütfen,lütfen çocuklarım var benim lütfen ço-'
-yalan söyleme LAN,seni araştırmadığımızı mı sanıyorsun ailenden kimse yok ne karın ne çocuğun annen baban kimsen YOK!'adam ağlamaya başlamasıyla çakmağı adamın üstüne attım.Ama bilmiyordu ki sadece 10 saniye sonra söndüreceğimi.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10...
ve kafasından aşağı ya suyu boşalttı.Adam tükenmişti artrık.Arkamdan silahı çıkarıcakken
-Teşekkür ederim beni öldürmediğin için.
-çok emin olma.son sözlerini söyle
-Teşekkür ederim bana ölümü ve acıyı son anlarımda sevdrdiğin için.' adamın bunu diyeceğini biliyordum.Çünkü adam kendisi daha bir kaç hafta önce intihar etmeye kalkıştı.silahımı çıkardım ve adamın kafasına nişan aldım.Adam gülümsemişti.Her ne kadar adamı bir kaç dakika önce deşiyor olsamda bir gülümseme ile gidsin istedim.Gülümsedim.Ve bir el ateş sesi bütün depoyu doldurmuştu.Yenilere dönüp
-Siz yeniler eğer benim dediğimi sorgulamadan yapacak iseniz burda kalın yok eğer ben bunları yapamam bunlar bana ağır gelir deerseniz kapı orda' diyip deponun arka tarafına yöneldim.Benim yönelmemle birlikte deponun kapısının açıldığını duydum.Selim in ve adamların içeri girdiğini biliyordum.Ben deponun arkasındaki odama girdikten bir dakika sonra Selim elinde toplantı kıyafetlerimi getirmişti.Kıyafetleri koyup bana döndü
-Başak artık şu vurdum duymamazlıklarından vazgeç.biliyorum öldürdüğün her adamda ızdırap çektiğini her ne kadar azda olsa.'bunları şakaya karışık söylesede çok ciddi idi.
-ewt ne demezsin.Benim ilk defa tecavüzcü olmayan bir adamı öldürdüğümün farkındasındır umarım.' dedim şakacı bir sesle.Ancak Selim sonuçta benim 7 yıllık en yakın arkadaşım.Sesimdeki tonu anlamıştı.Selim kehribar gözlü sert yüz ve vücud hatlarına sahip siyah saçlı geniş gövdeli sırık biri.Selimle ben 17 yaşımda tanışmıştım.Liseye geldiği ilk gün olay çıkarmasıyla tanışmıştım.Olayı da benimle yaşadığı için.Selimle o zmnlar bir iki ay boyunca hep didişirdik sonra ikimizinde ortak bir arkadaşımıza zarar verilmeye çalışana kadar. o gün beraber değer verdiğimiz daha doğrusu değer verdiğimizi sandığımız ve onun da bize değer verdiğini sandığımız arkadaşımızı kurtarmaya çalışınca dost olmuştuk.Sonuçta ikimizde aynı kişiden kazık yedik.
-Farkındayım Başak.' dyip konuyu kapamıştı.-hadi geç gyin toplantına 1.30 saat kaldı'demesiyle yerimden fırlamıştım.Çünkü yarım saatlik yolum vardı ve bana sadece 1 saaat kalıyordu.Yerimden fırlamamla beraber Selim in gülüşü odayı doldurmuştu.Üstümü hızla değiştirdim ve kabinden çıktım.Dpodaki odadan da eşyalarımı alıp kıyafetleri bırakmıştım.Selim arabama dayanmış bekliyordu eğer korumalar burda olmasaydı sert imajımdan çıkıp Selimin yanında gösterdiğim çocuksu halimle gider yanağından makas alıp saçını karıştırıdım.Çünkü aşırı karizmatik duruyodu kankam.Arabanın anahtarını ondan alıp sürücü koltuğuna geçtim o da yan koltuğa geçip patinaj atarak yola koyuldum.Adamlarıma bir şey söylememe gerek yoktu zaten artık ne yapmaları gerektiğini biliyorlardı.Ben son sürat hızla giderken şehir merkezine girdiğim için yavaşlamaya başlammıştım zaten şirkete de az kalmıştı ve benim haeln 15 dakikam vardı.Araba ile karşı yola geçecekken önümde bir araba aniden durmasıyla firenlere asıldım.Ve arabadan inen kişi Altay holdingin patronu Ege Altay idi.