1 : Come Back Home

92 11 1
                                    


Yerin :

Her aldığım nefeste biraz daha boğulduğum bu sıkış tıkış uçakta ömrüm boyu bakmadığım kadar saatime bakıyordum. Mavi kenarlıkları da varmış meğer.

Koşuşan çocuklardan torunlarını övmekten uçacak teyzelerden yan koltukta pul biberden parfüm sıkan ablaya kadar her çılgınlığa sahip olan bir uçak düşünün ki tabi birde beni bu masum kişiyi.

Ne zamandan beri Kore'ye gitmek için bu kadar uçmak gerekiyordu.

" İnişe geçiyoruz. " diyen görevliyi bulup boynuna atlamak istiyordum.

Uçağın inişiyle Paris'de dev alışveriş kampanyası varmış gibi olan inişimin ardından bana gülerek

" Yine bekleriz. " diyen kendilerine epey eğlence çıkardığım hostese baktım. Çok beklersiniz.

Yere iner inmez bir yapışma hissi gelmişti. Oksijen çarpmasıda bu olsa gerek. 😂😂

Ciğerlerimi temizlememin ardından biraz yürümek istemiştim. Belki daha da temiz hava almak yada aklımda başka şeyler bilmiyorum. Tam olarak uzaklaştığım anda duraktan elimi uzatarak deli gibi yağan yağmura baktım.

" Ne güneş ama !! "

Bir kez daha sağ gösterip sol vuran meteorolojiye sövmemin ardından bu yağmurda eve gitmekten başka sanşım yoktu galiba.

Iki saattir kafasını dahi kaldırmayı ve tabelara bakmayı akıl edemeyen ben deli gibi siteyi arıyordum.

" Neden bütün evler birbirine benziyor ?"

Dostum, annem koreliler benzer derdi ama ben daha evimi ayırt edemiyorum. 😂😂 En sonunda evimin kapısında ki ufak rüya kapanı kurtarmıştı beni. İçeri girerek elimi tozlu sehpaya sürdüm.

Ciddi olamazsın !! Anne yaa genellikle eve döndüğümde temiz ev bulması gereken bendim. Bazen sanki yer değiştermeliymişiz gibi hissetsemde temizlik sonrası buz dolabına yöneldim.

" Ahh be kraliçe. "

İçi bomboş olan buz dolabı kalbimi giderek daha da kırıyordu.

Üzerimi değiştirerek dışarı çıktım. Ama bu kapı niye kapanmıyor ki ?? Ne kadar sert kapatsamda kapanmıyordu. En sonunda kapıyı sertçe kapatıp önüme döndüm.

" Ohh bee-bekle cüzdanım !! "

Şaka yapıyorsun.

Hüzünle kapanan kapıya bakmamın ardından yüzümü cama yaslayarak tezgahı kesmeye başladım. Üzerinde yatan telefonum ve cüzdanım bile canlı olsa benimle dalga geçerdi herhalde.

Evin etrafında dolaşırken açık balkona takılmıştım.

Acaba ben...

Iki villanın balkonları yakın duruyordu.

Bingo 💡

Hızla uzaklaşarak yan Villa'nın kapısını çaldım. Bu şansla evde olsa diyecekken kapının açılmasıyla ağzımı kapadım.

Çüş Öhöm Öhöm

Komşuya bak be 😲

Uzun süre konuşmam için bana boş gözlerle bakan çocuğa odaklandım.

Doğru şimdi ona göre niye mal gibi bakıyorum değil mi ??

" Balkonuzu kullanabilir miyim ? "

Daha net olamazdım.

Ehh tabi kimsede böyle bir şey beklemez değil mi ?

" Pardon ? "

" Balkonunuzu kullanabilir miyim ? "

Bir süre duraksadıktan sonra arsızca sırıttı.

" İçeri geçip tanışmak istiyorum demek o kadar da zor değil. "

Al işte yaa ben ne diyorum sen ne

" Sadece balkona bakmak istiyorum. "

Biraz balkon takıntım var falan bakmaktan çok zevk alıyorum sanki

Allahım yaa

Kapıdan yana çekilmesiyle aynı ev tipi olduğu için yukarı çıkıp balkona geçtim.

" Ee güzel mi balkon. "

Alaylı sırıtışının ardından kendisi gibi sırıttım.

Çok güzel yaa ama kanka parkeler olmamış şimdi !! Te allahım yaa

Ayağımı bizim balkona attığım da bana atını çaldıran at hırsızı gibi bakıyordu.

" Ne yapıyorsun ? "

Soygun

Sırıttım biraz eğlensem fena olmaz yani

" Eve girmem gerekiyordu. "

Şeytani bir gülüş sergiledim.

" Evin sahibi daha bugün geldi. "

Ayy kıyamam şaşkın suratına baktım.

Bilmem mi o ev sahibini 😉

" Sanırım polis çağıracağım. "

Sanırım mı ?

Ellerimi havaya kaldırdım.

" Bunu yapmamalısın. "

" Bir sebep göremiyorum. "

Zeki şey seni

Balkonuma atlayıp balkon demirlerine yaslanarak bakmaya başladım.

" Kendi evime girerken tutuklanacağım. "

Gözleri devasa oldu.

" Ha ? "

O en çok sevdiğim şaşkınlık ifadesini sergilerken bir kahkaha attım.

" Yeni ev sahibi diyorum. "

Kendimi gösterdim.

" Daha uysal bir şey beklemiştim. "

Ağzım kocaman açıldı. Diyene bak !!

Neyse ...

Gülümsedim.

" Balkon için teşekkür ederim-"

Duraksadım. Hala adını bilmiyorum.

" Jonghyun. "

" Ha ? "

Kıkırdadı.

" Adım Jonghyun. "

Gülümsedim.

" Yerin. "

Elimi uzattım el sıkıştıktan sonra gülümsedik.

" Görüşürüz komşu kızı. "

Ona tuhaf bir bakış atıp içeri girdim ayakta durmaya bile Halim yoktu.

Kendimi kanepeye bıraktım.

Hadi hayırlısı...

Selamlar !!

Bu benim ilk kitabım ve böyle bir şeyler yaparak başlamak istedim.

Destek olursanız sevinirim 😄😄

Medya = Hoş komşu çocuğu

Bir ulzzang Boy 😉

Park Jimin'le 100 GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin