Müzik Çalar // jailey

4

"Justin ben bugün için çok teşekkür ederim. Ne desem bilemiyorum hiçte dışarıdan göründüğün gibi biri değilsin."

Gözlerini gözlerime dikip sırıttı.

"Bulsaydım daha güzel olabilirdi. Teşekkür etmene gerek yok istemeseydim uğraşmazdım." ve tekrar yola döndü.

Bugün Justin'le birlikte birkaç mekân gezmiştik ama yine de müzik çalarımı bulamamıştık. Justin'e ne aradığımı söylememiştim insanlarla özel olarak ben konuşmuştum bulurlarsa haber vermeleri için de telefon numaramı bırakmıştım.

Söylememe nedenim müzik çalarların modası yıllar önce geçmişti ve söylersem bana yardım etmeyi bırakacağını düşündüm. Justin varlıklı birine benziyordu, davranışları kıyafetleri çoğu şeyi bunu belli ediyordu ama aynısını kendim için söyleyemeyeceğim.

Neyi kaybettiğimden bahsetmeyeceğimi belli ettiğimde üstüme gitmemişti belki de en çok bu yönünü beğenmiştim. Yakışıklı olduğu kadar saygılıydı.

O an çalan şarkı ilk defa ilgimi çekmişti.

"Yoksa, bu Kesha'nın yeni albümü mü?! Ne ara çıktı Tanrım unutmuşum!"

Hailey'nin sitemlerini duyduğumda yolda olan gözlerimi ona çevirdim. Kesha'nın Praying şarkısı çalıyordu. Kesha'yı severdim bu dönemde dinlediğim belirli sanatçılardandı.

Gülümsedim onunda sevmesi nedensizce hoşuma gitmişti. Aklıma gelen fikirle hareket ettim. Cd'yi çıkarıp arabanın torpido gözünden albümü aldım. Cd'yi içine yerleştirdikten sonra Hailey'e döndüm.

"Senin olabilir."

Justin'in sözleriyle kaşlarım çatıldı. Albüm daha yeni çıkmıştı ve o bana veriyordu. Ben asla böyle bir şeyi yapmazdım. Şu yaptığı beni fazlasıyla etkilemişti.

"Ben, yani. Justin. Gerek yok bunu alamam, zaten D&R 'a bu hafta sonu gideceğim kendim alabilirim." Bu sefer Justin kaşlarını çatmıştı.

"O kadar fazla cd'ye sahibim ki. Birisinin yokluğu fark ettirmez. Sana daha çok yakıştı al bunu."

Cümlelerine karşılık kahkaha attım. Elimi cd'ye uzattım.

"Çok ısrar ettiğin için alıyorum. Hafta sonu istersen beraber gidelim hem bende iyilik borcumu kapatmış olurum."

Bu söylediklerime içimde küfürler yağdırdım. Resmen çocuğa benimle gel demiştim. Tanrım. Randevu gibi bir şey bu! Bence kendimi kapıdan dışarı fırlatsam unutur. Düşüncelerimi Justin'in kahkahaları bozdu. Gülmeseydi kesinlikle sıçmıştım.

"Olabilir."

Cevaba bak. Sadece 'olabilir'. Tamam. Ne hayaller kurmuştum ben.

"Uhm numaran bende yok. Buluşacaksak haberleşmemiz gerekiyor."

"Telefonunu çıkar." Çıkardığım anda söyledi ve bende hemen kaydettim.

Evimin önüne geldiğimizi durduğunda fark ettim. Arabadan inmeden önce gülümsedim. Cd'yi havaya kaldırıp konuştum.

"Bugün için teşekkür ederim ama en çokta Cd için. Evde sürekli dinleyeceğim. Tatlı rüyalar. Görüşürüz."

Yine rezil oldum ama çaktırmamak için cevap beklemeden arabanın kapısını açtım.

"Okulda görüşürüz." Ne demek okulda? Justin okulda yanıma mı gelecekti? Saçmalıyorum, öylesine demiştir. Aynı okulda olduğumuz demesini daha normal kılıyor.

Kapıyı kapattım. Evime ilerledim.

1 saat sonra

Instada turlarken canımın sıkıldığını iliklerime kadar hissettim. Bugün yaşadıklarım aklıma geldiğinde sırıttım. Hailey'e diğer telefonlarımdan birinin numarasını vermiştim.

Soyadını hatırladığımda arama yerine girdim. 'haileybaldwin'  ilk çıkan kendi hesabı olmuştu. Fazla takipçisi yoktu, olsaydı zaten benimde haberim olurdu. Profili gizli değildi ve bu açıkçası işime gelmişti. 50den fazla resmi vardı. Teker teker tüm resimlerini incelemeye başladım. Tanıdığım çoğu kızla arkadaştı, resimleri vardı ama ben onu çok geç fark etmiştim. Aşağılara doğru ilerlerken Hailey ve Sofia'nın samimi fotoğraflarını gördüğümde bir an kendime gelemedim. Fotoğraflar 2 sene öncesine aitti. Eski sevgilim sürtük Sofia ve Hailey arkadaşlar mıydı?