Öncelikle bu hikayeyi geçen yıl yazmıştım fakat yayınlayamamıştım fakat bir arkadaşımın kendi hikayesini yayınlaması bana da ilham verdi.Düzenlemeyi yapan Kevserime teşekkür ederim. Bu hikayeyi Ezgiye ithaf ediyorum :)
İyi okumalar. Umarım beğenirsiz.."Onun sesi..onun vazgeçilmez sesi.
.. dinledikçe dinleyesin gelen sesi"
Diye düşündüm bu şarkıyı defalarca kez dinlemiştim ve bi türlü müziği kapatma tuşuna elim gitmiyordu.Onu dinlerken büyülenmişim gibi, hiçbirşey yapmak istemiyordum.Sadece onu dinlemek..Okulun zili çalınca servisten yeni inip öylece dikildiğimi fark ettim.Okulumuzun derslik sistemine lanet ederek dersliğe yani matematik sınıfına çıkmaya başladım.Şu durumda okuldan ne kadar nefret etsemde mavi kulaklığımdan dinlediğim şarkı bunu imkansız kılıyordu.En sevdiğim kısmı yani nakarattaki o batarinin tok sesine onun sesi ile eşlik ettiği kısmı merdivenlerde ritim tutarak çıkmamı sağlamıştı.Sınıfa geldiğimde öğretmenler zilini duymuştum.Şu lanet zilden nefret ediyordum.Çünkü hem o tiz ses şarkımı bölüyordu hem de lanet okuldaki lanet dersi başlatıyordu.Şu lanet okulda kalmamın tek sebebi bu lisedeki ilk yılım olmasına rağmen birbirimizi yıllarca tanıyormuş gibi yakın olan arkadaşımdı.Kulaklığım takılıyken sıraya oturdum.
Hala iki kulaklıkta takılıydı.Kevser-en yakın arkadaşım-kulaklığım takılıyken rahatsız edilmek istemedigimi bildiğinden arkamızda oturanlarla konuşuyordu. Sınıfı bir kez daha incelerken daldığımı ve şarkının en sevdiğim kısmının geldiğini fark ettim.Bazıları bu şarkının başının güzel ama sonlara doğru tuhaflaştığını,bazıları ise şarkının tamamını sevmediğini düşünüyordu ama benim tek düşündüğüm mükemmel olduğuydu. Ayağımla ritim tutacakken kapıdan,geçen yıldan beri nefret ettiğim lanet çocuk ve ardından öğretmenimiz girdiğini gördüğümde içimden çifte kombo aman ne güzel diye düşündüm.Ardından gözlerim sınıfın içinde o'nu aradı ama yine geç kalmıştı. Bu lanet ders boyunca kimi seyredecektim...
Ders boyunca etrafı izledim, arkadaşlarımın suratlarını inceledim,gözlerine taa derinlere inebilmek için hepsine ayrı bir incelikle baktım ama bir türlü geçmiyordu ders ne yaparsam yapıyim o'nu seyrederken beş saniye gibi gelen vakiti geçiremiyordum. Gözüm etrafa toplu bakmak için dolandığında kapıya kayıyor ve orada sabitleniyordu.Diyceksiniz ki bu kız hiç ders dinlemiyor mu? Nasıl sınavlardan geçiyor? Cevabı şu ki dinlesemde anlamıyor ve yetiştiremiyordum.İkinci olarak sabahlayarak ya da kılpadan geçiyordum. Kevser'in koluma en sinir olduğum şekilde dokunan eline hadi ama demek geçti içimden ama sadece gözlerimi kapatıp derin nefes aldım. Bu hareketimden her zaman unuttuğu o rahatsız edici uyarmak istercesine dokunuşunu yine yaptığını anlar ve ben gözlerimi açıncaya kadar çoktan yüzüne özür dilercesine bir ifade yapıştırmış olurdu. Bu sefer gözlerimi açtığımda sertçe Kevser'e baktım. Gözleriyle bana direk olarak o saçma çocuğu gösterdi. O saçma çocuğa baktığımda nerdeyse gözüm açık uyuduğumu fark ettim ani bir hareketiyle kabus görürcesine uyanmıştım sanki. Bir yandan hocaya belli etmeden bir yandan da ses çıkarmamak için kıvrandığında ne olduğunu anlamak için etrafa baktım. Herkes derse değil de o salak kafalıya bakıyordu. Hoca tahtadaki üçgeni çizmeyi ani bir şekilde bitirip arkasını dönünce herkes hocayla aynı saniyede tahtaya bakmaya başladı. Ben hariç.Ben her zaman derste başka yerleri izler, inceler her şeyi, her yeri anlamak için didik didik bakardım.Hocalar ilk zamanlar da ne kadar tahtaya kaldırıp bu sorunu çözmeye çalışsalarda en sonunda vazgeçmişlerdi. Yani ben hala ona ne olduğunu anlamak için bakabilirdim. Ama içimden bir ses bana sana ne ki dediğinde gözlerimin tekrar kapıya gittiğini fark ettim. Kafamın içinde yankılanan
"Biri bakıyor. Biri sana bakıyor. Biri bakıyor"
bu kelimelerin, o çocuğa baktığımda nedenini anlamıştım. Onun sınıfın kapı tarafında ve benim pencere tarafında oturduğumu düşünürsek aramızdaki onlarca mesafeye rağmen nasıl bu kadar net görebiliyordum bilmiyordum ama onun suratındaki ifade birden felç geçirmiş gibi ifademinde bedenimle donmasını sağladı. Keskin bir acı.Bakışı sadece acıyla kavruluyormuş gibiydi. Sadece bakışı bu kadar kavruk bir acı olabiliyorsa ya içinde hissettikleri...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ses
Mystery / Thriller"Yine geç kalmıştı.Bu lanet ders boyunca kimi seyredicektim şimdi.."