"Bazıları seni öyle bir şaşırtır ki değişerek mi o hale geldiklerini yoksa aslında hep mi öyle olduklarını asla anlayamazsın" İşte tam olarak şuan o haldeyim sokağımn ortasında çarpıştığım bir adamın şuan hayatım da ki en güzel yere sahip olması muc...
Sabah kalktığımda saat 10:30'du ve bugün Cumartesi'ydi bu günü gerçekten seviyordum. Bugün sitenin havuzuna yüzmeye inecektim ve belki yeni arkadaşlar edinirdim kim bilir. Hemen üzerime birşeyler geçirip kahvaltı yapmak için mutfağa doğru ilerledim.
"Günaydın annecim" diyerek yanağına öpücük kondurdum.
"Günaydın papatyam" annem bana çocukluğumdan beri böyle seslendirdi ve bu benim hoşuma gidiyor du. Sofraya oturup kahvaltımı yaptım ve anneme sofrayı toplaması için yardım ettim. Sonra da telefonumu alıp biraz sosyal medyada göz gezdirdim bugün çok neşeliydim bu neşemi kimse kaçıramazdı o Merve ve Ayça sürtükleri bile...
(...)
Saat öğlen vakti olmuştu evde gerçekten canım sıkılmıştı bende kitabımı alıp sitenin çardağına kitap okumaya gidiyordum. Çardağın boş olmasını umuyordum. Evden çıkıp bahçeye indim çardak boştu hızla çardağa doğru ilerledim ve kitabımı okumaya başladım.
"Hey Sürtük! Çabuk buradan defol yoksa seni bir tarafıma benzeyecek kadar döverim."
Ah hayır! Bu o sürtüğün sesi şimdi işin yoksa onun oturma organını yere indir. Kendimi toparlayıp hemen cevap verdim.
"Defolmuyorum ne yapacaksın dövecekmisin güldürme beni şimdi buradan toz ol kitabımı okuyorum rahatsız etme beni" bu kız Merve'den sonra bana gönderilmiş cezaydı resmen ha Merve demişken onunla işimi Pazartesi günü görecektim neyse şuan konumuz Ayça'ydı.
"Bana bak benim olan şeylere sahip olmaya çalışıyorsun ne bok yapıyorsun bilmiyorum ama buna izin vermicem anladın mı şimdi yerimden defol ucube"
Onun olan şeyler mi neyden bahsediyordu bu salak hem bak sen bizim prensese bu çardak onunmuş-muş bunu öğrendiğim iyi oldu da artık hep buraya otururum.
"Senin olan şeyler mi ne diyorsun be sen" hiç beklemeden cevap vermişti bana.
"Buğra'dan bahsediyorum bunu anlamayacak kadar salak değilsindir herhalde bak kızım Buğra benimdir anladın mı onu sana bırakmam"
Ne yani Buğra'ya yürüdüğümü filan mı sanıyordu çok saçma böyle birşeyin olması imkânsız resmen ikimizde birbirimizden deli gibi nefret ediyorduk.
"Buğra ile aramda hiçbirşey yok olamazda zaten sende bunu o ufak beynine sok tamam mı güzelim" diyerek cevap vermesi beklemeden oradan ayrıldım kim bilir arkamdan neler saydırıyordur sürtük! Eve gidip üzerimi değiştirip mayolarımı giydim ve havuza doğru ilerledim havuza gelince boş bir şezlong bulup uzandım kulaklığımı takıp telefonumdan en sevdiğim şarkıyı açtım ve kendimi güneşlenmeye bıraktım. Birden birinin beni dürttüğünü gözümü açıp baktığımda ise karşımda Selim vardı. Selim'in burada ne işi vardı hayal mi görüyorum diye kendimi bir kere cimcikledim canım acımıştı hayal değildi o buradaydı ama nasıl olurdu.
*gülerek*"Biraz daha burada durursan domatesten bi farkın kalmayacak Minel" benimle arkadaş olarak bile ilgilenmesi hoşuma gidiyordu ve ona gülmek çok yakışıyordu. Bende ona gülerek tepki vermiştim.
"Haklısın müziğin etkisinde kalmışım ve mayışmışım sen onu boşver de senin burada ne işin var onu söyle"
"Bir arkadaşım burda oturuyor bende arada buraya geliyorum demek sen buraya taşındın" arkadaşı mı buradaydı kimdi acaba merak etmiştim tam ağzımı açıp cevap verecekken Buğra'nın "Selim" diye bağırdığını duydum. Ah hayır! Yoksa Selim'in arkadaşı yürüyen egomuydu çok geçmeden Buğra yanımıza gelmişti.
"Selim siz Minel ile nereden tanışıyorsunız" Selim hemen Buğra'ya cevap vermişti.
"Biz hem okuldan tanışıyoruz hemde taşınmadan önce aynı yerde oturuyorduk çocukluğumuz bir geçti bizim dimi" haklıydı biz onunla çocukluktan beri tanışıyorduk. Buğra ile Selim kafalarını bana çevirdiklerinde başımı onay vermiş gibi aşağı yukarı salladım. Buğra sanki bize inanmamış gibi soru daha sordu.
"Sadece arkadaşsınız ya aranızda başka birşey yok" bu onu ne ilgilendirir di ki sanki onane neyi sorguluyordu hem niye sevgilisinin yanında değil de buradaydı bir daha o kız ile tartışma içerisine girmek istemiyordum. Buğra'nın cevap beklediğini anladığım da ise ona dönüp cevap verdim.
"Tabiikide aramızda başka hiçbirşey yok hem sen bunları niye sorguluyorsun ki sevgilin olacak o sü- neyse şimdi ağızımı onun için bozmayacağım kısaca Ayça'nın yanına gitsene sen" tek kaşını kaldırıp hafifçe gülümsedi ve bana bi bakış attı "Sen yoksa kıskandın mı benim Ayça ile sevgili olmamı" kıskanmak mı çok saçma onun neyini kıskanıcam ben. Gerçekten sinirlenmiştim hemen ayağa kalktım ona doğru bir adım atıp konuşmaya başladım.
"Bana bak yürüyen ego sen kimsin ki ben seni kıskanıyım hayır kıskanılcak bir yanında yok ki kıskanıyım hadi diyelim kıskandım niye Ayça'dan kıskanıyım bunu o aklına soksan iyi edersin!" cevap vermesini beklemedim hemen arkamı dönüp ilerlemeye yelkenirken kolumu birden çekmesiyle dengemi kaybedip havuza düşmem bir oldu ha bu arada düşerken onu da havuza çekmiştim.
"Naptın sen kendin düşüyorsun beni niye çekiyorsun üstüm hep ıslandı" onun bu haline gülmemek için kendimi tutmuştum ama kıkırdamalarıma engel olamıyordun"gülme Minel hiç komik değil ciddiyim sana bunu sonra ödeticem." Cevap vermedim sadece gülerek başımı salladım tam havuzdan çıkmaya yeltenirken beni belimden tutup suyun dibine sokup çıkardı " O kadar kolay kurtulabileceğini mı sanıyorsun ufaklık " hemen ona cevap verdim "ımm şey yani biraz öyle sanıyordum" oda cevap verdi "o zaman yanlışın var ufaklık " diyerek tekrar beni havuzun dibine batırıp çıkardı kahkaha atarak omuzlarına beni bırakması için birkaç defa vurdum "Tamam Buğra bu kadar yeter aldım ben cezamı" dedim gülerek Buğra'da bana gülerek tepki verdi "Bence de yeterli hemen eve gidip üstünü değiştirmezsen hasta olucaksın ufaklık" cevap vermedim sadece gülümseyerek oradan ayrıldım. Asansöre bindim ve asansör kapısı açıldığında gördüğüm şeyin karşısında şok olmuştum kuzenim Nazlı gelmişti.
"Selam kuzen,ben geldim"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nazlı👆
Bir bölümün daha sonuna geldik okuduğunuz için teşekkürler bu arada şu ana kadar Minel'in imkânsız aşkının Selim olduğunu düşünüyorsunuz ve kapakta neden Buğra var diye merak ediyor olabilirsiniz bu merakınız sonraki bölümlerde gidereksiniz diye umuyorum.
