“Yanımda huzursuz musun Nefes?”
Eve vardıktan yaklaşık bir saat sonra kapı çaldı.
“Buyurun kime bakmıştınız?”
“Nefes Germen?”
“Benim.”
“Bu size efendim.”
Koca kutuyu kadının kucağına bırakıp giden adamın ardından bakakaldı. İçeri geçip kutuyu açtı.
İçinden kırmızı elbise ve iç çamaşırları vardı.
“Kırmızı mı? Zevksiz.”
Saat yedide hazırdı. Faide teyzeye akşam bir iş yemeğine katılması gerektiğini söyledi.
Zil çalınca hemen açtı, Halil gelmişti.
“İyi akşamlar Nefes hanım. Buyurun.”
“Nefes de lütfen.”
“Canımı seviyorum Nefes hanım. Gencim henüz.” Dedi gülerek.
Nefes de gülümsedi. “Aramızda kalır, söz.” Dedi o da şaka ile.
Yaklaşık bir saat sürmüştü. Yine bir gökdelene gelmişlerdi. Asansöre ilerlediler. Adam bir şifre girdi ve çıkacakları kata bastı.
Kapı açıldığında bir dairenin içinde olduklarını fark etti. Halil arkadan itekledi onu ve asansör kapandı.
Nefes etrafa baktı. Kimse yoktu. Sadece bir masa, iki sandalye ve masanın üstünde yemekler. Yandaki merdivenlerde ses duyunca hemen oraya baktı. Merdivenlerden ağır ağır inen adam, nefes kesiyordu. Genç kız ilk defa onun yakışıklı olduğunu -fazla yakışıklı olduğunu- düşündü. Mavi gözleri vardı. Kumrala kaçan saçları ve yanık teni... Evet akıllara zarardı. Siyah smokin giymişti.
“Elbisen bu değildi.”
“Ben kırmızıdan nefret ederim.”
“Ben de sözümden çıkılmasından nefret ederim.”
“Ben sizin köleniz ya da çalışanınız değilim.”
Adam tek kaşını kaldırdı. Ona baş kaldırmasından hoşlanmamıştı. Masayı gösterdi. Kız o tarafa yürürken adam kulağının dibinde fısıldadı “Yeşil de güzel olmuş.”
Masaya oturduklarında Nefes’in huzursuzluğu gözünden kaçmıyordu.
“Her zaman böyle tedirgin misindir?”
“Sadece huzursuz olduğum ortamlarda.”
“Yanımda huzursuz musun Nefes?”
Adını neden öyle güzel söylüyordu. “Evet.”
“Neden?”
Of! ‘Akıllara zararsın da ondan.’
“Korkutuyorsunuz beni, ondan.”
“Anladım. Neyse konuya gelelim istersen.” Ağzını önündeki mendille sildi ve devam etti. “Kardeşinin ameliyat olması gerekiyormuş.”
“Evet. Ama bu sizi neden ilgilendiriyor Aslan bey?”
Adam dudağını sağa doğru kıvırdı ve arkasına yaslandı.
“Aslında dürüst olmak gerekirse beni sen ilgilendiriyorsun. Kardeşinin tüm ameliyat masraflarını karşılayacağım. Amerika’da hastahane hazır. Özel uçak, doktorlar her şey hazır.”
“Anlamadım. Bunu neden yapasınız ki?”
Adam ayağa kalktı, ağır ağır konsola doğru yürüdü, çekmeceyi açtı ve siyah dosyayı çıkardı. Kızın önüne bıraktı. Cama doğru yürüdü.
Kız önündeki dosyaya baktı. Adam ona bakmadan.
“Okumayacak mısın?” dedi.
Kız açıp okudu. Okudukça yanakları kızarıyor, sinirden deliriyordu.
“Bu ne demek?” diye dosyayı salladı adama.
“Okumadın mı?” ona döndü. Kadın yanına yaklaştı.
“Sen beni ne sanıyorsun? Senin yatağına mı gireceğim yani? Bu mu şartın?”
“Evet.” Dedi duygusuz bir sesle.
Kız inanamıyormuşçasına güldü. Ellerini saçlarından geçirdi ve dosyayı adamın göğsüne vura vura konuştu.
“Ben senin yatağının kadını olmayacağım. Anladın mı?”
“Emin misin?” dedi kaşlarını havaya kaldırarak.
“Ukala! Sen beni ne sanıyorsun ha? Derdin ne benimle?” diye gürledi. Adam kızı belinden tutup, kendine çekti.
“Derdim seninle sevişmek. Başka derdim yok.” diye fısıldadı ve kadının kulağı ile boynu arasına ıslak bir öpücük bıraktı.
Kız güçsüz çıkan sesi ile “Bırak beni...” diyerek adamı üstünden itmeye çalıştı. Ama adamın yakıcı dudakları sözlerini de hareketlerini de yarıda kesti. Adamın dilinin ıslaklığı Nefes’i yakıyordu. Adam diğer elini de beline koydu. Nefes düşmemek için ellerini adamın omuzlarına koydu. Aslan ellerini kadının sırtından yavaşça ensesine çıkardı. Nefes karşılık verdiğine hala inanamıyordu. Mantığı tekrar devreye girince Nefes adamı üstünden itti. Aslan birden Nefes’ten uzaklaştı. Kız buz gibi kaldı.
“Bu ve daha fazlası Nefes. Kabul et hoşuna gitti.”
“Siz- Siz bu dünyada gördüğüm en... En-“
“Evet Nefes en ne?”
“En kendini beğenmiş, ukala ve sapık adamsınız. O dediğiniz ise asla olmayacak.” Diyerek, çantasını ve ceketini alarak asansöre bindi. Adam eğilip şifreyi girdi.
Nefes aşağı indiğinde Halil onu bekliyordu. Kapıyı açtı.
“Ben kendim giderim.” Diyerek ters istikamete doğru ilerledi
“Ama Nefes hanım?” Halil peşinden gittiyse de Nefes hemen bir taksi çevirdi ve taksiye atlayıp, evinin adresini verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFES - Son Serisi I - FİNAL
RomanceHer aşk 'Seni seviyorum'la başlamaz, Her yürek ilk görüşte aşık olmaz... Bazen ateş, Bazen nefret, Bazen arzu, Tutku ve istektir aşkın başlangıç noktası... Bitiş çizgisinde ise bizi neyin beklediği bilinmez... Mutlulukla akan yaşlar mı Yoksa ayrılık...