5.bölüm🌸

33 4 0
                                    

Fransa'dan kuzenim Nazlı gelmişti. Evet buna çok şaşırmıştım en son Fransa'ya döndüğünde Türkiye'ye bir daha dönmeyeceğinden bahsetmişti ve şuan burda karşımda herşeyi geçtim evimi nasıl bulmuştu? Düşüncelerimden sıyrılıp hemen yanına gittim ve ona sarıldım

"Nazlı! Hoş geldin ne zamandır burdasın bana niye haber vermedin geleceğini"

"Sürpriz yapmak istedim kuzen kötü mü yapmışım hem sizi de özledim" ufak bir gülümseme atıp evin kapısını açtım ve onu içeri buyur ettim. İçeri girince valizlerini alıp odama bıraktım sonra da mutfaktan soğuk birşeyler alıp Nazlı'ya götürdüm.

"Ee anlat bakalım Nazlı evin adresini kimden aldın nasıl geldin buraya" elindeki suyu içip hemen cevap verdi bana.

"İlk eski evinizin oraya gittim ama kapıda kiralık ev yazıyordu şaşırdım hâliyle sonra oradaki komşularınıza sordum taşındığınızı söylediler nereye taşındığınızı sorduğumda ise bilmiyoruz dediler bende öyle mahallede ilerlerken Sude'yi gördüm (Sude benim mahalleden en yakın arkadaşım) ona sordum oda bana kağıda yazıp verdi neyse ki bilindik bir siteymiş ki hemen buldum hangi dairede olduğunuz ise yazıyordu öyle işte" beklemeden cevap verdim "Anladım açmısın yiyecek birşeyler hazırlamamı istermisin" hemen cevap verdi. "Yok saol aç değilim ama bir duş alsam iyi olacak" onu başımla onayladım ve banyonun yolunu gösterdim o banyodayken bende üzerimi değiştirdim ve birden kapı çaldı açtığımda ise karşımda Buğra vardı buraya niye gelmişti ki şaşkın bakışlarla süzdüm Buğra'yı.

"Niye geldin Buğra ne oldu?"

"Telefonunu unutmuşsun onu getirdim" diyerek telefonumu uzattı gerçekten telefonumu unuttuğum aklımda bile değildi telefonumu aldım ve teşekkür edip kapıyı kapattım.

(...)

Nazlı banyodan çıkmıştı ve biraz konuşup bahçeye inmiştik sonra da buraları gezecektik beraber bahçede yürürken karşımıza yine o Sürtük çıktı hiç yüzünr bile bakmadım ama o yanımdan geçerken omuzuna bilerek çarpmıştı.

"Ne yapıyorsun be sen biraz dikkatli olsana" alaycı bir gülümseme ile bana cevap vermişti. "Ah. Sende mi burdaydın gözüm ezik insanları görmüyor da" bana ezik demişti ben şimdi gösteririm ona eğizi tam üzerine atlayacakken nazlı arkamdan tuttu ve beni oradan uzaklaştırdı.

"Niye tuttun beni Nazlı! Bıraksaydın da o sürtüğe haddini bildirseydim"

"Boşver kuzen kız Sürtük belli sürtükleri dövsen ne fayda yine aynı boklar" haklıydı aslında bunlar kaftan anlamazdı ki.

"Haklısın neyse hadi gel seni buradaki arkadaşımla tanıştırayım adı Buğra" evet Buğra'yı arkadaşım olarak görüyordum. Buğra'nın ve tayfasının yanına gidince Buğra'ya selam verdim oda hemen ayağı kalkıp yanıma geldi

"Ne var niye burdasın defol hadi buradan" ne yani 1 saat önce gülen insan şimdi bana karşı ateş püskürtüyordu. Şaşkın bir tavırla cevap verdim "Ne oluyor Buğra bu tavır ne böyle" beklemeden cevap vermişti. "Bana bak ufaklık yüz verdik diye fazlasını isteme hadi bas git buradan" elini kaldırıp tam ons tokat atacakken bileğim tuttu ve bileğimi sıkarak konuşmaya başladı "aklından geçirdiğin şeyi sakın yapıyım deme anladın mı beni küçük. Hadi şimdi uç git yoksa elimden bir kaza uzakş

Amacı neydi bu gerizekalının ve tüm sinir hücrelerimi aynı anda havaya kaldırmayı nasıl beceriyordu sinirden yüzümün kızardığını hissedebiliyordum Nazlı'nın kolundan tutup çekiştirdim.

"Gel Nazlı gidelim biraz daha burda durursam yürüyen egodan geriye kalan tek şey ego olacak"  Nazlı Buğra'nın içine düşercesine bakıyordu bir kere cimcikledim"haa noldu tamam gidelim" dedi ve oradan uzaklaştık. Boş bir çardak bulup oturtuk oturur oturmaz Nazlı konuşmaya başladı "kim di o çocuk hani arkadaşın dı sana niye öyle davrandı kelimesi kelimesine anlat bana" aynı dediği gibi yaptım ve onu ilk gördüğüm andan itibaren anlatmaya başladım oda beni dikkatlice dinliyordu sonra lafa girdi"yakışıklı çocuk ama" alaycı bir tavırla cevap verdim "ne yakışıklısı hiçte bile yanından bile geçmez yürüyen egonun teki o"

Okuduğunuz için teşekkürler.😊😊

~SOKAKTAKİ MUCİZE~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin