Multimedya:Zeynep( Nehir'in Irmak tan sonraki en yakın arkadaşlarından biri.)
~Bir Hafta Sonra~
Kendimi bir anda yılbaşı çekilişinin ortasında buldum. Bir de bu çeklilişe tüm okul katılıyor. Bahçede sınıf sınıf dizilmişiz sıranın gelmesini bekliyorduk. Sıra bana geldiğinde elimi torbaya koydum ve ilk gelen kağıdı açtım. Kim çıktı biliyor musunuz? Söyliyim mi? Bence söylemiyim. Tamam pes ettim söylüyorum(arkaya bir gerilim müziği alabilir miyiz lütfen.) : Arda tabiki bilmediğiniz için aman banane yaptınız değil mi? Çünki bende tanımıyorum. Peki ben tanımadığım birisine ne gibi bir hediye alabilirim. Neyse ben kızlara sorarım onlar biliyorlardır. Çekiliş bitince sınıfa girdik ve derse devam ettik. Zil çalınca sınıftan çıktım.
"Kızlar Arda'yı tanıyor musunuz?"
"Evet neden ki?"
"Bana çekilişe o çıktı ama onu tanımıyorum." Arda'yı bana uzaktan gösterdiklerinde ben şok ben iptal ben vefat. Sizce kim çıktı? Kesin okulun temizlikçisi çıktı. Diyen Dürdaniye bu sefer haksızdı zaaa bu sefer ben kazandım zafer benim. Tabi Dürdaniye ye uçan yumruk atmayı unutmadım saçmalamayın yoksa susarmıydı. Okula küsmemi sağlayan bonus kafa ben bunun için ne alabilirim. Bunun için biraz beyin fırtınası yapmanızı istiyorum canlarım çünki ben ne alacağımı biliyorum. Hediyemi alıp eve geçtim. İki gün sonra yıl başı balosu vardı.
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆"Irmak elbisemin fermuarını kapatır mısın?"
"Evvet tamamdır."
Küpelerimi taktım kolyenin kancasını kapattım. Irmak'ın arabasına binerek yılbaşı balosunun olduğu yere geldik. Çok güzel bir yerdi ilk kez müdürümüzün yaptığı bir organizasyonu beğendim. Sizinde müdürünüz kel veya göbekli ise bendensiniz. Biri arkamdan omzuma dokunduğunda arkamı döndüm. Yarım gülümsemesiyle bana bakan Doruk'u gördüm. Çocuk yıkıp geçiyordu."Çok güzel olmuşsun." Dedi.
"Sende çok yakışıklı olmuşsun." Dediğimde elimde olmadan yanaklarım kızarmıştı. Bir anda kendimi sahnede buldum. Işıklar beni bulduğunda şarkımı söylemeye başladım.No silent prayer for the faith -departed
(İnancı bitmişler için sessiz bir dua değil.)
I ain't gonna be just a face in the crowd
(Kalabalıkta herhangi bir yüz olmayacağım.)
You gonna hear my voice when I shout oi out loud
(Yüksek sesle bağırdığımda sesimi duyacaksın.)
It's my life
(Bu benim hayatım.)
It's now or never
(Ya şimdi ya hiç.)
I aint gonna live forever
(Sonsuza dek yaşamayacağım.)
I just want to live while I am alive
(Sadece hayatta olduğum sürece yaşamak istiyorum.)
It's my life
(Bu benim hayatım.)
My heart is like an open highway
(Kalbim açık otoban gibi.)
Like Frankie said I did it my way
(Frankie'nin dediği gibi bunu kendi yolumla yaptım.)
I just wanna live while I'm alive
(Sadece hayatta olduğum sürece yaşamak istiyorum.)
It's my life
(Bu benim hayatım.)
This is for the ones who stood their ground
(Bu bölgelerinde ayakta kalanlar için.)
For Tommy and Gina who never backed down
(Asla davadan vazgeçmeyen Tommy ve Gina için.)
Tomorrow's getting harder make no mistake
(Yarın daha da zorlaşıyor yapmayın.)
Luck ain't even lucky
(Şans bile şanslı değil.)
Go to make your own breaks
(Kendi şansınızı yaratmalısınız.)
Better stand tall when they're calling you out
(İsmini çağırdıklarında dik dursan iyi olur.)
Don't bend,don't break,baby,don't back down
(Eğilme,kırılma,bebek,iddiandan vazgeçme.)
Şarkım bittiğinde ışıklar söndü ve aşağıya indim.
"Sahnede fenaydın." Dedi Doruk.
"Teşekkür ederim."
Sıra hediyeleri vermeye gelmişti. Ardayı bulup hediyesini verdim. Kutuyu açtığında şaşırdı.
"Saç düzlertiricisi mi?" Dedi. Ne sandınız başka ne alabilirim ki? Aslında biraz da dalga olsun diye çaktırmayın. Dalga denizde olur diyen Dürdaniye'yi köpek balıkları dolu bir havuza attım sonunda kurtulduk.
"Gönül ister ki saçlarını ellerimle çeke çeke düzleştirmek ama böylesi daha sağlıklı." Dediğimde güldü. Eee peki benim hediyem nerede? Diye düşünürken Doruk yanıma geldi.koskoca okulda Doruk'un çıkması %1 gibi bir olasılıktı. Evet muhteşem matematiğim vardır beybilerim ayık olun. Acaba Doruk kağıdı başkalarıyla mı değiştirdi ama neden böyle bir şey yapsın ki?
"Benimle dışarı gelir misin?"dedi.
"Tabi."
Dışarı çıktığımızda cebinden kırmızı bir kutu çıkardı.kutuyu açtığımda içinde üzerinde şans yazan bir kolye vardı.
"Takmama izin verir misin?"
"Ben bunu kabul edemem bu hediyenin maliyeti çok yüksek."
Umarım senden değerli olduğunu düşünmüyorsundur. Şimdi izin verirsen kolyeni sana kendi ellerimle takmak istiyorum."
Saçlarımı ellerimle tuttum ve kolyeyi takması için izin verdim. Kolyeyi taktığında ellerimi tutarak gözlerimin içine baktı.
"Senden bu kolyeyi hiç çıkarmamanı istiyorum Nehir. Şimdi bana söz verir misin? Bu kolyeyi taktığın her saniye hayat sana tüm güzelliklerini sunsun. Aşk,mutluluk,huzur,başarı ve daha nicelerini. Onun bana yaptığı gibi gözlerinin içine baktım ve
"söz veriyorum" dedim. İçeriye girdiğimizde çarpınca eş değiştirilen danslardan yapılıyordu. Önce Arda ile sonra Ufuk ile dans ettim. Doruk'un sert bir şekilde Ufuk'a çarpması ile dansımız son buldu. Sorun şu ki Doruk Ufuk'a biriyle dans ederken değilde tek çarpmıştı. Dorukla dans ederken ben başkalarına çarpmaya çalışırke Doruk hiç bir şekilde kıpırdamayarak buna izin vermiyordu.
"Kurallarıyla dans etmiyorsun."dedim.
"Kurallar çiğnenmek içindir Nehir."dedi. Balo bittiğinde topuklular ellerimde bitkin bir şekilde arabasına bindim.Bölüm kısa oldu farkındayım ama artık eskisi kadar aklıma fikir gelmiyor. Elimden geldiğince yeni bölum atmaya çalışacağım. Vote ve yorumlarınızı unutmayın. Sizleri seviyorum kendinize iyi bakın.SEVİLİYORSUNUZ...
VOTE+YORUM=İNANILMAZ MUTLULUK💖💖💖💖💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Allahım Kurtar Beni: Lise
Humor"Ayyy pardon canım ya bilerek oldu"dedi ağzını yaya yaya konuşarak. "yolarım lan seni.O çakma sarışın saçlarını teker teker yolarım"dememle birlikte sırtına atlamam bir oldu.Tabi onun vücudu buna dayanamayıp yere yıkıldı.Bende böylelikle daha kolay...