Neyse ki son anda kaza yapmaktan kurtulmuştuk. Yanımızdaki araba kornaya basarak önümüze kırdı ve camdan kafasını uzattı. "Ne biçim araba kullanıyorsun sen lan!!"
Güney:"Doğru konuş!"
Adam:"Konuşmazsam ne olur?!"
Serkan:"Uzatma işte bir şey olmadı.!"
Adam arabadan indi. "Uzatıyorum!"
Güney:"Bak ya zorla kaşınıyor!"
"Güney tamam boşverin ya."
Adam:"Neyse şu kızlara dua edin." diyerek arabaya bindi.
Güney:"Niye kaçtın?!"
"Güney uzatma hadi gidelim."
Koray:"Ne dengesizler var ya! Bir de kızlara dua edin diyor."
Eylül:"Neyse ki gitti."
Nihayet dağ evine gelmiştik.
Meral:"Vaay! Süper bi yer burası."
Eylül:"Gerçekten çok güzelmiş. Sizin eviniz mi Serkan?"
Serkan:"Evet zamanında almıştık ama çok nadir geliyoruz. Genelde Güney'le takılırdık burda. :)"
Güney:"Evet ya ne günlerdi. :)"
"Takılırdık derken? Ne yapıyordunuz burda?"
Güney:"Sevgililerimizle tatile gelirdik. :)"
Omzuna vurdum. "Demek öyle!!"
Güney:"Şaka yapıyorum aşkım ya. İki sap gelir kafa dinlerdik işte başka ne yapacağız?"
Eylül:"Serkan?"
Serkan:"Ya aşkım Güney'in dediği gibi işte kafa dinlemeye geliyorduk."
Meral:"İçerde devam etseniz tartışmaya. Çok soğuk çünkü."
Koray:"Ben daha kalın giyin demiştim karıcığım."
Meral:"Karıcığım mı? :)"
Koray:"Karımsın çünkü. :)"
Güney:"Hadi içeri geçelim. Daha fazla üşümeyin."
İçeri geçtik.