He's Not So Bad After All

377 43 4
                                    

We have got permission from the author xingthights.

İyi okumalar!

Keskin bir acının saplandığını hissettiğimde soğuk zeminde kıvrılmış pastırma tarlalarının arasında koştuğumu hayal ediyordum.

"Siktir!"

Gözlerimi hızla açıp ağrıyan yerimi tutarken bağırdım. Yanımda bir çift ayağın durduğunu fark ettim ve battaniyemle sarmalanmış dik dik bana bakan Baekhyun'u görmek için yukarıya baktım.

"Bu ne içindi?" diye bağırdım. Baekhyun omuz silktiğinde sızlandım ve dik dik ona baktım.

"Açım. Git ve bana kahvaltı hazırla Chan mankafası." diye cevapladı. Alay ederek yerden kalktım ve kendimi fırçalayıp kuyruğum ile kulaklarımdaki kürkü yumuşattım.

"Neden? Kendine yemek hazırlamak için ellerin yok mu?"

"Beni dinle aptal koca köpek *Clifford, senin aptal sorularınla ilgilenecek zamanım yok bu yüzden sadece küçük iyi bir köpek ol ve karnımı doyurmak için bir şeyler hazırla. Yoksa bunlarla ilgilenmek zorunda kalırsın." diye açıkça cevapladı.

Pençeleriyle böbürlenirken genişleyen gözlerime bakarak sırıtmıştı. Topuklarımın üzerinde dönmeden önce ona hırladım ve Joonmyun'un bizim için yaptığı oyun sahasındaki küçük mutfağın baş kısmına doğru ilerledim. Şu aptal kedi. Acaba yemeğine müshil koyarak onu cezalandırsam mı? Yok ya...Muhtemelen bunu yaptığım için beni bitirirdi. Lanet olsun.

"Ne yemek istersin?"

Yüzündeki memnun gülümsemeyle kanepede oturan kediyi çağırdım.

"Pankek istiyorum! Ve iyi pişmiş olsun, yanmış değil!" diyerek cevapladı. Gözlerimi devirip başımı salladım. Belki de sadece ona inat olsun diye pankekleri yakmalıyım. Hayır, muhtemelen sonrasında beni öldürürdü.

Yemek hazırlamayı bitirdikten sonra Baekhyun'un önüne bir tabak dolusu pankek koyup bardağına süt doldurdum. Kedi oğlan aç bir şekilde süzdü ve yemeğe gömüldü. İnleyip başka bir ısırık aldığında kulaklarım dikildi. Sırıttım ve kahvemi yudumladım. Bitirip arkasına yaslandığında memnuniyetle karnını okşadı.

"Kötü değildi Chan mankafası. Yemek yapabiliyorsun, etkilendim." diye itiraf etti. Gerçek bir iltifattı. Baekhyun'un her zaman kaba olmadığını biliyordum.

"Şimdi müsade edersen, senin kadar kötü kokmadan önce temizlenmeye ihtiyacım var."

Eh, onun için bile fazlaydı.

Baekhyun kalkarak kapıya doğru ilerledi. Üzerini değiştirmek veya başka bir şey için arka odadaki kafesimize gittiğini farz ettim. Joonmyun burada olduğunda her zaman Baekhyun'u temizlemek için alıp götürürdü. Kediler yalanarak temizlenmek zorundalar, değil mi? Ew.

Kafesimize geri dönmeden önce tabağımı bitirip temizledim. Baekhyun'un işini bitirdiğini umuyordum böylece kıyafetlerimi giyebilirdim.

Arka odaya girdiğimde Baekhyun'un tenini yaladığı manzarayla karşılandım. İnanılmaz yumuşak görünen, süt beyaz teni. Yutkundum. Ağzı açık bir şekilde orada durduğumu muhtemelen fark etmemişti çünkü soludu ve baldırlarını yalamaya devam etti. Lanet olsun. Esnek biri.

Ardına kadar açılmış gözlerimle donmuş bir heykel gibi ne kadar süre orada durduğumu bilemeyeceğim kadar gözlerimi kedi oğlandan alamadım. Baekhyun sonunda işini bitirip temiz kıyafetlerini giydi.

THAT STUPID KITTY [✅]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin