''Bundan hoşlanmadım.''
Yoonmi, Seungri'ye bakarak mırıldanınca Jiyong iç çekip kolunu kızın omzuna attı.
''Kulübe hoşgeldin, Mi.''
''Riri! Seni özledik!'' Beş çocuk birden gürültü yapmaya başlayıp Seungri'nin üzerine atladı.
''Seungri! Her zamanki gibi geciktin ve sana---oh--'' Kapıya yönelen adamlardan biri Jiyong'u görünce, şaşırtıcı olmayan bir şekilde duraksadı. ''--hala birlikte olduğunuzu düşünmüyordum.''
''Hey!'' Seungri bozuntuya vermeyip adama sarıldı. ''Diğerleri nerede? Uzun zaman oldu, hyung!'' Çocuk sürekli gülüyordu ve fazla heyecanlı görünüyordu, onları özlediği çok belliydi.O yüzden Jiyong iç çekip hiç haz etmediği o koca evde peşlerinden gitmeye devam etti.
Abilerinden hiçbiri, bir tanesi bile, bir tanesinin kalbinin ufacık bir kısmı bile; Jiyong'tan hoşlanmıyordu.
Bunun karşılıklı bir şey olduğu belliydi, Jiyong onlara Seungri için katlanıyordu ve onlar da adama Seungri onu sevdiği için katlanıyorlardı.Aslında hepsi önceleri Jiyong'u pek umursamamışlardı, çünkü bunun uzun sürmeyeceğini biliyorlardı.Yani, bildiklerini sanıyorlardı.Çünkü Seungri en ufaklarıydı ve çocuğu olan bir adamla uzun süre birlikte olması imkansızdı,bu Seungri'ydi.İki gün yalnız bıraktıklarında magazin sayfalarını ele geçiren Seungri'ydi.Muhtemelen bu da başka bir hevesti ve aslında adamların hepsinin kendi ailesi, kurulu bir düzenleri vardı.Ama Seungri böyle yaşamak istemiyor gibiydi ve kimsenin onu zorladığı yoktu, tekrar, bu Seungri'ydi, konu o olduğunda herkes normalde olduğundan biraz daha yumuşak olurdu.O yüzden bu hepsi için şaşırtıcı olmuştu.Bir sabah uyandıklarında çok soğuk olduğunu söyleyip mevsimin yaz olduğu bir ülkeye giden Seungri, bir anda durulmuştu.Barlarda çekilen boy boy fotoğrafları yoktu, görüntülendiği garip kulüpler yoktu; şirkete daha çok uğruyordu, işlerle daha fazla ilgileniyordu ve en önemlisi; kızlar yoktu.
Aslında bir kere olmuştu, hepsi yaklaşık dört ay kadar süren Jiyong macerasının o zaman sonlandığını düşünmüşlerdi.Bu şaşırtıcı bile değildi, bu Seungri'ydi.Adamlar onu Pazartesi günü bir kızla Bali'de, Çarşamda günü başka bir kızla bir kulüpte görmeye alışkınlardı.Tıpkı herkes gibi.
Bir kızla arabada görülmesinden daha tuhaf olan şey, bunun onu mutlu etmiş gibi görünmüyor olmasıydı.Normalde Seungri ona neler olduğunu sorduklarında sırıtıp göz kırpmayı yeterli bulurdu.Ama ertesi sabah Dong Hyun neler olduğunu sorduğunda onu geçiştirip masadan kalkmıştı.Sonraki birkaç gün normalden daha sessiz geçince herkes oldukça emindi, Jiyong macerası bitmişti.
Çocuk birkaç gün boyunca suratı asık dolaştığında akla gelen tek ihtimal, Jiyong'la aralarındaki şeyin kötü bitmiş olmasıydı.Çünkü bu Seungri'ydi.Üzülmekle zaman harcamak yerine ertesi gün başka birini bulmuş olurdu.
Ama, tüm bu tuhaflıkları geride bırakan bir şey olduğunda, yaklaşık bir ay sonra adamlar ona Jiyong'u eve getirmesini söyledi.
Çünkü muhabirlerle karşılaştığında onca soruya gülümseyip bir yanıt vermeden geçip giden Seungri, arabadaki kızla aralarında bir şey olmadığını söylemişti.Sonra tüm haberlerin başlıkları hovarda varisin neden bir anda böyle değiştiği, gizli bir aşkı olup olmadığıyla ilgili olmaya başlamıştı.
Bu tuhaftı.
Bu hiç Seungri gibi değildi.
''Çok yaklaşma, Mi.'' Bahçeye çıktıklarında çocuk havuza fazla yakın yürüyen kızı kendine doğru çekti.