Medya ; Rüya
Bulunduğum durum bir hapishane, ruhum ise suçsuz bir insan. Kaçamaz gerçeklerden artık ,iftiralanmış ruhum sadece özgür olmak için bekliyor günü. Tabi müebbet yememişsem..
Hocanın sınıfa girmesi ile derin düşüncelerimden sıyrılıp hocaya odaklandım. Bir kolejde burslu okuyordum kolay değildi. Hele ki okuldan sonra çalışıyorsam.
Okul bitiminde en iyi arkadaşım olan Sevgi yanıma geldi. Çok tatlı bir kız, her zor zamanımda yanımda oldu. Ben burslu geldim fakat Sevgi zengindi, beni arabasıyla çalıştığım cafeye bırakmak isteyip çok ısrar etse de Mete ile buluşucaktık. Beni okul kapısında beklemeni istemişti. İki yıldır çıkıyoruz ama son iki gündür bi garip.
Düzgün bir şekilde Sevgi'yi reddederek yürümeye başladım. Aklıma o sıradaKapıda Mete'yi görünce ikimizde hiç konuşmadan yakındaki parka doğru yürüyüp bir banka oturduk. İlk konuşan Mete oldu;
"Rüya... Ben ayrılmak istiyorum.."
Başımdan kaynar sular döküldü galiba. 'neden' diye sormak istedim.
Burada tam da burada bana teklif etmişti.
Ağzımı açtığım gibi kapattım. Sadece "peki" dedim ve banktan kalkıp gittim. Biliyordum aşık değildim Mete'ye sadece bağlanmıştım. Yüzümden bir sıvı akınca yeni fark etmiştim ağladığımı..
Cafeye vardığımda hızla önlüğümü giyip siparişleri almaya başladım. Asık suratımı düzeltemeyence vazgeçtim.
Mesainin bitimine 5 dakika kala önlüğümü çıkarıp ellerimi yıkadım. Eve hızlı gitmeye çalıştım sonuçta geçti.
Evin kapısını anahtar ile açıp içeri girdim. Karşımda babamın karısını görmemle zaten hiç olmayan moralim sıfırın altına indi. Babamın karısı fakat benim annem değil. Evet bende bir üvey anne bozuntusu var ha bide üvey abi.
Sinem bana kızgın bakışları ile dilim dilim doğarken 'neden bağırmadı' diye düşünürken içerden babamın sesini duydum. Belli oldu neden bağırmadığı.
"Kızım hoşgeldin" diyen babamın boynuma sarılarak ;
"Hoşbuldum babacığım" dedim.
Sinem'i belki sevebikirdim fakat babamla aramdaki bağı kaldırmayı çalışması ile bütün iyi huyum gidiyor.
Babama her sarılışmda son sarılışım gibi sarılıyordum sanki. Korkuyordum babamı elimden almasından.
Yemeğimi yedikten sonra odama geçtim. Yorulmuştum artık. Okul ve iş yoruyordu. Birde bugün olan ayrılık ruhen yormuştu. Kendimi ne kadar ayakta tutmaya çalışsamda hayat sanki düşmem için diretiyordu. Hayat kolay değildir hiçbir zaman sadece engellerden aşmayı başarmak gerek.
Duyar gibiyim 'ah o engeller yok mu o engeller' dediğinizi. Evet maalesef ki bu engeller o engeller. Tabi her zaman o engellerin aynısı olmaz...Ben bi düşüncelerle boğuşurken uyuya kalmışım bile.
****************
Sabah Sinem'in sesiyle , ( ay pardon, cırtlak sesiyle) gözlerimi lanet bir güne daha açtım.
"Kalk Rüya kalk akşama sana görücü geliyor"
Bunu öyle bir mutlulukla söyledi ki anlatamam. Bi dakika bi dakika p ne dedi. Görücü?
" Ne görücüsü"
"Görücü görücüsü hayatım"
Yataktan kalkıp babamın yanına gittim. Kahvaltı masasındaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF-TA AŞK
RandomRüya tanımadığı bir dünyaya gözlerini açar. Sahip olduğu güçleri çoktan unutmuştur. Karanlık geçmişinden aydınlanmayı bekleyen önemli gerçekleri hatırlatacak artık hiçbir ipucu kalmamıştır. Ancak hatırlanmaya değer çok şey vardır. Fakat şöyl...