-18- "Tenine zimmetli"

2.4K 85 70
                                    

Satıriçi yorumlarınızı çok özledim💔

Bölüm şarkısı: Can Bonomo-Yan

"Şefkati ve tutkuyu aynı kişiye hissedebilmek, mucize gibi."

Söylediği son cümleden sonra öylece kalakaldım, oğlumuzun bir kardeşi olsun isterdim elbette ama bu koşullarda istemezdim. Yine de hayatın bizi nereye götüreceğini sadece Allah bilebilirdi, hamile kaldığım takdirde asla bir cana kıyamazdım.

"İstemez misin?" dedi kaşlarını kaldırarak, ben cevap vermeyince. Kısaca gülümseyerek Deniz'in mamasını hazırlamak ve akşam yemeğini kontrol etmek için ayaklanırken "Babası bana o kelimeyi söyleyen adam olacaksa, istemem." deyip mutfağa doğru yol aldım. Arkamdan derin bir nefes alarak ofladığını duyabilmiştim, ona daha çok derin nefesler aldıracaktım. Daha çok oflayacak, sürünecekti. Ona olan bu tavrım sadece tezgahın üzerinde duran, aldığı karpuzu görene kadar sürdü. Karpuza doğru yürürken mutfaktan Emir'e "Karpuz mu aldın?" diye seslendim. Kızlardan karpuzu dilimlemelerini isterken masaya oturup karpuzumu beklemeye başladım. Birkaç dakika Emir'den ses gelmedi, önüme konulan tabaktaki karpuza çatalımı batırıp ağzıma atarken kapıda kucağında Deniz'le beraber beni izleyen Emir'i görmemle yutkundum. 

"Oğlumuzun yerine karpuz mu doğuracaksın acaba sen?" Söylediği cümleyi duymazlıktan gelip, karpuzu yemeye devam ettim.

Karşımdaki sandalyeyi çekip otururken yüzü gülüyordu, sadece Deniz sayesinde olduğunu düşünerek onu takmadım ve karpuzumu yemeye devam ettim. Ta ki Emir tabağımı kendi önüne çekene kadar. Gözlerimi devirip, ona "Tabağımı ver." dediğimde kafasını olumsuz anlamda sallayınca sinirlendim.

"Bir yediğime karışmadığın, çok gördüğün kalmıştı." diyerek sandalyeden kalkıp, yürümek istedim.

"Saçmalama. Yemekten önce çok yeme tıkanırsın diye aldım önünden."

"Sana ne ya sana ne? İstediğim zaman istediğimi yerim, karışamazsın." dedim sesimi yükselterek. Kucağındaki bize şaşkın şaşkın bakan Deniz'i görünce sinirle nefes almaya çalıştım.

"Karnında benim çocuğumu taşıdığını unutuyorsun." Sinirle gülerek ona baktım.

"Yemiyorum çocuğunu merak etme, daha çok senin yüzünden ölümden dönmüştük hatırlarsan."

Gülerek "Teknik olarak yemiş sayılırsın, karnında sonuçta." dediğinde bakışlarımı gülüşünden kaçırdım. Onun her şeyinden etkilenmekten, her şeyine aşık olmaktan nefret ediyordum. Bütünüyle onu sevmekten nefret ediyordum.

Yapmacık bir şekilde gülerek "Yine mizahını konuşturdun, çok güldüm bak." dedim ve odaya doğru yürüdüm. Emir'e daha fazla sinir olmak istemiyordum, iştahım da kaçmıştı zaten onun yüzünden. Ne kötü bir babaydı, hamile bir kadının iştahını kaçırıyordu!

Yatağa oturduğumda gözlerim hamilelik hormonlarından dolayı dolmuştu bile, üstelik Emir peşimden de gelmemişti. Beni evinde istemiyor mu acaba, diye düşünürken kapının açılmasıyla hızlıca gözyaşlarımı sildim. Emir başıma dikilip, elini omzuma koyarak "Ağlıyor mu yoksa benim küçüğüm?" diye şefkatle sorduğunda sadece dolu dolu olan gözlerimle ona baktım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sana TutsağımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin