Kapının hararetle çalınması Taehyung'un kafasını o yöne çevirmesini sağlamıştı. Boğazını temizledikten sonra konuşmayı akıl edebilmişiti.“Gir.”
Kapının ardındaki Bayan Shin, heyecanla kapıyı açmış ve içeri girer girmez konuşmaya başlamıştı.
“Taehyung kabul etti! İlk başta biraz isteksizdi ama dergi ile ilgili değil diyince kabul etti. Heyecandan ölecektim!”
Duydukları karşısında ayaklanmıştı, Taehyung.
Sonunda Tanrı onu fark etmişti.
“G-gerçekten mi?”
Emin olmak için tekrar sormak istemişti ama sesinin titremesi onun ne kadar şaşkın ve istekli olduğunu ortaya çıkarmıştı.
Bayan Shin, onu anlıyordu. O da inanamıyordu.
“Evet. Gerçekten.”
Duyduğu kelimeler onu daha çok mutlu ve sabırsız hissettirmişti. Aniden en önemli şeyi sormadığını fark etmesini sağlamıştı aynı zamanda.
“Ne zaman olacağını söyledi mi? Konuştuğumuz gibi yaptın değil mi?”
“Evet, evet öyle yaptım. Üç gün sonra akşam uygun olacağını söyledi. Bende yeri ona bildireceğimizi söyledim.”
Derin bir nefes alması gerekmişti Taehyung'un. Şimdi yapması gereken bir rezervasyon vardı.
“Nereye gitsek ki? Benim şimdi bunu düşünmem gerek. Teşekkür ederim, Danbi nunna. Sen olmasan yapamazdım. Yapardım ama batırırdım. Biliyorsun.”
Dedikleri kadını güldürmüştü. Gerçekten de dediği gibi olurdu.
“Bencede öyle olurdu. Neyse, ben sana güveniyorum. Onun da hoşuna gidecek bir yer bulursun, sen. Şimdi gideyim işimin başına. Bulunca haber verde ileteyim çocuğa.”
“Tamam. Hemen bakıyorum mekanlara.”
“İyi çalışmalar.”
Gülerek odadan çıkan Danbi'nin ardından Taehyung bilgisayarından restoranlara bakmaya başlamıştı bile.
Hoseok'a uyacak bir şeyler arıyordu. Sade, güzel, tutkulu...
Dünyada güzel olan herşey onda toplanmıştı sanki. Taehyung böyle düşünüyordu.
Tamda istediği gibi bir yer bulmuştu. Oldukça şıktı aynı zamanda da yakın.
Yer ayırttırdıktan sonar hemen bayan Shin'i aramış ve ona bulduğu restoranı söylemişti.Şimdi rahatça o gün olacakları düşünebilirdi.
¤¤
°Hoseok°
Televizyonun karşısında otururken çalan telefonu onun rahatını bozmaya yetmişti.
Telefonu eline alıp kimin aradığına baktığında sabahki numara olduğunu görmek, mereklandırmıştı.
Açıp kulağına götürdüğünde karşı taraftakinin konuşmasını beklemek yerine konuşmuştu.
“Buyrun.”
“Bay Jung, rahatsız ettiğim için özür dilerim. Size görüşeceğimiz yeri bildirmek için aramıştım. Mesaj atarsam garip olacağını düşündüm. ”
Yine o hayat dolu sesi duymak iyi hissettirmişti. Bu ince düşünce ise onu mutlu etmeye yetmişti bile. Yüzündeki gülümseme ile cevap verdi hemencecik.
“Düşünceniz için teşekkürler.”
Mutluluğu sesinede yansımıştı, Hoseok'un. Bu kadını da mutlu etmişti.
“Sizi serenity restoranda ağırlamak istiyoruz. Dediğiniz günde, saat dokuz gibi orada olacağız.”
Bir iş görüşmesine göre oldukça garip bir seçim olduğunu düşünmüştü. Yinede memnun olmuştu.
“Orada olacağım. İyi günler.”
Her iki taraf da yüzündeki gülümseme ile sonlandırmıştı konuşmayı.
°°°
Merhabalar! Oldukça heyecanlıyım çünkü bu hikaye 4 aydır taslaklarda duruyordu... Artık bizimle. İçimdekileri yansıttığıma inanıyorum. Umarım beğenilir.
:) :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fancy || VHope
FanfictionTaehyung tatmin olmuş bir şekilde izledi. Hoseok dans etti. Taehyung gülümsedi. °12.11.2017