Hiçlik

SANAT

Şimdi sanat hakkında konuşmak istiyorum, edebiyat olsun, resim olsun, müzik olsun...

Sanat ülkemizde önem verilmeyen bir şey ve bu beni sarsıyor çünkü sanat, dünyaya farklı bir pencerenden bakmaktır, herkesin göremeyeceği bir açıdan.

Sanat sanatçının üzüntüsünü, yokluğunu her şeyden daha iyi anlatır. Sanat;sanatçısını, sanatçının  kendini tanıtmasından daha iyi tanıtır. Çünkü bir yazar,bir şair bazen o kadar duygu ile dolup taşar ki haykırmaz bile, fakat kelimeleri haykırır. Bir ressam öyle dolu hisseder ki kendini tuval, tuvalden taşar. Bir müzisyen acısını öyle bir paylașır ki şarkıyı dinleyen herkes bunu hisseder.

Sanat, sanatçı ile sanata ilgi duyan arasında ki kopmaz bağdır. Bir insanın sanatını seviyorsanız o kişinin gerçek kişiliğini de seversiniz. Bu yüzden bir toplum sanata ilgi duyuyorsa bu toplum sanatçı ile bir yakınlık içindedir. Sanatçı ise bir el feneri gibidir, topluma yolu gösterir ve bu yüzden sanat seven toplum daha aydındır.

Fakat gelelim sanat adı altında yapılan sanat ile bir alakası olmayan şeylere... Toplumi geliştirmeyen, para tuzağı olan kısma...

Bir odanın ortasındaki bir küp, beyaz tuvalin ortasında siyah bir çizgi... Bunlar sanat değildir, bu kolaya kaçmadır, siz boş tuvalin ortasındaki bir nokta ile sanatçı ile bağ kurarbilir misiniz? Sanatçı dünyayı alır, evirip çevirir ve kendi görüşünü katarak görüşe sunar, fakat bu boş tuvale nokta çizen sanatçıların kazandığı para, görüşünü katan sanatçıların parasından çok daha fazladır.

İşte bu yüzden bir toplum sanatı ciddiye almalıdır, neyin değerli neyin para için olduğunu görebilmelidir. Bu yüzden bir toplum gerçek sanat ve sanatçıya önem vermelidir. Bu sebeple yazar, ressam, balerin olmak isteyenlere destek sağlanmalıdır, gerçek sanat yardıma muhtaçtır. Sanat ancak bu şekilde sanat bir toplumu ileri taşır, sanat ancak bu şekilde insanı daha iyi biri yapar.